3. Bölüm

335 20 2
                                    

3.Bölüm

Bong Cha ertesi sabah uyandığında elinde kolyesi ve yanında küçük bir not buldu.

Bu notta:

Sevgili Bong Cha-ssi.Ağladığınızda gerçekten çirkin oluyorsunuz.Sizi birdaha ağlamamak üzere söz vermek için bugün öğlende kolyeyi bulduğunuz büyük parka gelmenizi bekliyor olacağım.

Yazan: Sevgili kolye büyücünüz Dae Ho.

Dün gecenin aksine yüzünde muhteşem bir gülümseme vardı.

Sanki dün hiç yaşanmamış gibiydi.

Okula geldiğindee herkes dünden dolayı Bong Cha'yla dalga geçiyordu fakat onun üzerinde fazlasıyla sevinç ve cesaret vardı.

Bu iyi hissettiriyordu.

Sınıftan içeri girdiğinde Chung Hee o dalgacı ifadesiyle Bong Cha'nın yanına gelmişti ve

-''Aigoo bizim ezik bong-bong gelmiş.Ee bugün var mı bana mektubun?'' diyerek diğer arkadaşlarıyla ona gülüyorlardı.

Bong Cha kafasını dik tutarak

-''Senin gibi,kızların masum ve saf duygularını hiçe sayan aptallarla konuşmuyorum.Bu kızlar senin nereni beğeniyor bilmiyorum ama senin o düşük IQ'nu bilseler eminim okuldan içeri sokmazlar seni'' diyerek yerine oturmuştu Bong Cha.

Herkes ''Ooooo!' diyerek gaz vermeye çalışıyor ve gülüyorlardı.

Chung Hee ise sadece şaşkınlıkla etrafına bakmaktan başka birşey yapmıyordu ve birden koşarak sınıftan çıktı.

Bong Cha camdan dışarı baktığında Dae Ho motoruyla okul bahçesinde olduğunu ve ona el salladığını gördü.

Birden git işareti yaparak onu göndermeye çalışırken Hea Jung ,Bong Cha'nın yanına geldi ve

-''Ya Bong Cha! Ne yapıyorsun,aklını mı kaçırdın?'' diyerek öndeki sıraya oturdu.

Dae Ho hala el sallıyor hatta 'Ya! Bong Chaa! Beni neden görmezden geliyorsuuun!' diyerek bağırıyor hatta kendini yırtıyordu.

Hea Jung hiçbirşey duymuyor ve Bong Cha'ya,dün neler yaptığını anlatıyordu.

***

Öğleden sonra büyük parka gitmişti Bong Cha.

Kolyeyi boynundan çıkarıp eline aldı ve hafifçe okşadı.

Dae Ho birden önünde belirivermişti.

'Şimdi farkettim de o belirdiğinde güzel bir koku etrafa yayılıyordu.'

'Oho!Cidden çok etkilenmiştim!'

Dae Ho

-''Selam Bong Cha'' diyerek sarılmıştı.

O an Bong Cha'nın kalbi bir tüfek gibi atmaya başlamıştı ve kendini birden garip hissetmeye başladı.

18 yılda bu duyguyu bir kere bile tatmamıştı.

'Demek bu kadar büyülüymüş.'

Dae Ho,kalp çarpıntısını farkettiğinde

-''Kalbine birşeyler oluyor gibi.Sanki dışarı fırlayacak'' diyerek gülümsüyordu.

Bong Cha daha da heyecanlanmaya başlamıştı.

Birden kalbinin çarpıntısına engel olabilmek için

-''Ya!Onu bunu bırak da bugün neden öyle hareketler yaptın?Biri seni görseydi ben ne yapardım?Ne derdim?'' dedi.

Dae Ho

-''Beni kimse göremezdi.Kendimi ona göre ayarlıyorum.Ben bir kolye büyücüsüyüm,yoksa beni salak mı sandın?Hem..hem görseler bile 'erkek arkadaşım' dersin.'' deyip o peri gibi yüzüyle gülmüştü.

Bong Cha ise sadece onun o güzel yüzüne hayranlıkla bakmaktaydı.

Asıl şimdi onun bir büyücü olduğuna inanmıştı.

Bong Cha'nın kalbini çoktan büyüsüyle sarmıştı.

'Dünyada varlığı olmayan birine çoktan gönlümü kaptırmıştım..'

Sihirli KolyeWhere stories live. Discover now