11.bölüm Final
-''Ommaaa!(Anne!) Uçağı kaçıracağııım!Ahh o iğrenç çaydan istemiyorum diye kaç kere söyledim sana?Aigoo bu kadın beni öldürecek.21 yaşındaki bir kıza bunu yapmamalısın.'' diyerek annesine bağırıyordu Bong Cha.
Sesi ,tüm bu eski Japon mahallesinde yankılanıyordu.
Bong Cha'nın bugün Kore'ye uçağı vardı.
Özel bir şirketle görüşecekti ve stajını orada yapacaktı.
Evden koşarak çıktı ve bir taksiye bindiği gibi havaalanına doğru yola koyuldu.
Dae Ho ise bir lisede ingilizce öğretmenliği yapmakla meşguldü.
Ders çıkışı öğrencileriyle sohpet ediyor onlarla gülüşüp koridor boyunca yürüyorlardı.
Fakat bir sorun vardı ki bayan müdür yardımcısı Dae Ho'ya fazla ilgi gösteriyor hatta Dae Ho'yu yaptığı iğrenç kimchilerle boğuyordu.
Dae Ho ise o kadından kaçmak için yemeğini lavaboda yemek zorunda kalıyordu.
Ah zavallı Dae Ho.
***
4 saat sonra Bong Cha kendini Seul'a atabilmişti.
Biraz dinlenmek için muazzam bir kafeye gitmişti.
Kahvesi gelirken garsonun ayağı kaydı ve kaynar sıcaklıktaki kahve Bong
Cha'nın üstüne dökülmüştü fakat o herzamanki hoşgörüsüyle gayet sakin davranmıştı.
Üstüne yeni birşeyler alması gerektiğini düşünmüştü çünkü iş görüşmesine bu kıyafetlerle gidemezdi.
O sıralarda Dae Ho da arkadaşlarıyla alışveriş merkezini gezmeye gitmişlerdi.
Bong Cha taksiyle gelmişti,Dae Ho ise arkadaşlarıyla.
Sürekli birbirlerinin yanından geçiyorlardı fakat birşey hatırlamadıkları için farketmiyorlardı.
Her ikisinin de telefonu çaldı.
Bong Cha iş görüşmesi tarafından aranılıyordu,Dae Ho ise okuldan.
Dae Ho'nun çantası birden telaşlandığı için yere düştü ve çantanın içindeki herşey yere devrildi.
Dae Ho onları toplarken telefonunu arkadaşına verdi ve telaştan telefonunu arkadaşında unuttu.
Her ikisi de taksiye binmek için garaja inmişlerdi.
Fakat garip olan birşey vardı.
O da garajda birtane bile araba yoktu.
Birden üzerlerine koca bir demir kapı kapandı ve kilitlendi.
Birbirlerine korkarcasına bakmışlardı fakat bu bakışma daha sonra elektriklenmeye yol açmıştı.
Dae Ho bu güzel kızdan,Bong Cha da bu peri kadar güzel olan adamdan hoşlanmıştı.
Bong Cha birden iş görüşmesini hatırladı ve
-''Benim iş görüşmem vardı!(Telefonunu çantasından çıkartır)Kahretsin şarjı bitmiş'' demişti isyan ederek.
Dae Ho ise cebini ve çantasını araştırdıktan sonra
-''Aishh ben de cep telefonumu arkadaşımda unuttum'' demişti kapıyı tekmeleyerek.
Muazzam bir sohpet etmişlerdi bu karanlık yerde.
Sabah olduğunda ikiside birbirlerinin omzunda uyumuşlardı.
Kalktıklarında ise utançtan ne yapacaklarını bilmeksizin sersem sersem bakışıyorlardı.
Birden dışarıdan bir ayak sesi duyuldu.
Daha sonra ise kilit sesi..
Bekçi gelmişti ve kapıyı açtığında ikisinin de orada bulunması biraz şaşırtıcıydı.
Bong Cha ve Dae Ho durumu ajjushiye anlattıktan sonra dışarı çıktılar.
Dae Ho
-''Sanırım işiniz dündü.Artık çok geç.Bildiğim çok güzel bir yer var.Oraya gitmek ister misiniz?'' demişti Bong Cha'ya.
Bong Cha'da yapacağı başka işi olmadığı ve işi kaçırdığı için kabul etmişti.
Beraber Büyük Parka gitmişlerdi.
Bong Cha hemen
-''Aaa burayı sadece ben biliyorum sanıyordum.Küçüklüğümde babam öldüğünden beri hep buraya gelirdim.Fakat bazı sorunlar olunca Japonya'ya taşınmak zorunda kalmıştık.Burayı özlemişim,gelmemiz iyi oldu.Gerçi siz de bana pek yabancı gelmediniz.Sanki sizinle daha önce tanışmış gibiyim'' dedi ve gülümsedi.
Dae Ho ise
-''Burayı da nasıl bulduğumu ve burada geçen anılarımın ne olduğunu da bilmiyorum.Sadece buranın beni,ben gibi yaptığını düşünüyordum.Bu arada açıkça söylemeyliyim ki siz de bana tanıdık geliyorsunuz.Sanki sizinle birçok anım olmuş da hepsini unutuvermişim gibi hissediyorum.'' demişti.
Hafızalarında hala o geçirdikleri kısa ama güzel günler kayıtlıydı fakat anlam veremiyorlardı.
Güneş batana kadar sohpet etmeye devam etmişlerdi.
Eski günlerdeki gibi...
Daha sonra ne oldu derseniz;
Zaman geçtikçe birbirlerine aşık olduklarını farkettiler ve bunu dile getirdiler.
Daha sonra evlendiler ve şuanda ikisi de çok mutlu.
Kader onları ne olursa olsun,nerede olursa olsun kesiştirmişti.
Ufacık bir kolyeden büyük bir aşk doğmuştu.
Bir büyücünün ve normal bir insanın imkansız aşkının gerçekleştiği fantastik ve romantik hikayenin sonu...