YAZLIK

EFECAN

     Odamda eşyalarımı topluyorduk. "Ayça abla neler götürmeliyim sence?" diye sordum. Bana döndü ve "Betülcüm bana bala demek zorunda değilsin ,kendimi kötü hissediyorum sen abla dedikce. Neler götürecegin konusuna gelince en sevdiğin kıyafetlerin, sortlarin ,eteklerin, elbiselerin..."

      Çok eğlenceli bir tatil gecirecegimi hissediyordum.

       Ayca radyodan güzel bir şarki acti.Arabayı sürerken çok havalı görünüyordu. Uzun kahverengi dalgali saclarini güneş gözlüğü ile toplamis, şeftali tonlarında hafif makyaji ve kahverengi gözleri ile ne çok siradan ne de çok dikkat çeken bir kizdi. Ortalamanın üstünde bir güzelliğe sahipti.Su yeşili sortu ve beyaz tişörtü güzelliğini tamamlıyordu.

        Ben kestane rengi,dalgali ,uzun ,asi saclarim dolgun kıvrımlı vücudum koyu kahverengi gözlerim ile dikkat çekmeyen bir kızdım.Yazliga giderken en sevdiğim kalın askılı mavi elbisemi giymistim. Dizimin 5 parmak yukarisinda bitiyordu eteği. Belindeki ince beyaz kemeri belimi ince gösteriyordu. Omuzlarima saldigim (düzlestirdigim) saclarimi beyaz bir taç ile arkaya atmistim.

      Yazlık yoluna saptigimiz da araba sarsilmaya basladi.Ayça "Lanet yollar arabaya zarar veriyor." dedi. Tam bunu söylediği anda araba daha çok sarsilmaya başladı.Ayça ani bir fren yaptı. Basim cama carpti. Canim çok acimisti. Basimi kaldirip Ayca'ya baktım direksiyona bir yumruk atip sıkı bir küfür savurdu. "Ne oldu?" diye sordum. "Kahrolasica lastik patladi."dedi. Arabadan indik neyseki lastik vardı ama değiştirmek çok zordu. Doğrusu nasıl değiştireceğimizi bilmiyorduk.Kara kara tekerleğe bakarken arkamizdan oldukça çekici bir ses "Yardim edebilir miyim?" diye sordu. Kafami kaldirip bakinca hiçbirşey göremedim. Çünkü gözüme güneş geliyordu. Her yerimden ter  akıyordu. İçimden sıkı bir küfür savurup rezil olduğuma yandım.

        Sesin sahibi yeniden "Yardim edebilir miyim? "diye sordu ve bana elini uzatti. Eli tutup egildigim yerden ayağa kalktim.Sıcaktan dolayı kipkirmizi olmuştum. Karsimdaki çocuk bisikletine yürüyüp matarasini aldi ve bana uzatti."İcmek ister misin?". Teşekkür edip matarayi aldim. Suyu kana kana içerken çocuk beni seyrediyordu. Utancim iki katina cikti.Aceleyle mataranin agzini kapatmaya calisirken matara elimden kayip düştü. Çocuk ani bir hareketle matarayi tutu." Dikkat et " deyip göz kirpti. Ayça "Hey hey biri beni de takabilir mi ?" diye sordu hala tekerleğin yanina eğilmiş lastikle uğrasiyordu. Çocuğa lastiği değiştirmemize yardim edebilir mi diye sordu. Çocuk kafasini saladi. Ben geri çekilirken o benim yerimi aldı. Bense arabaya binip aynaya baktım. Lanet olsun yüzüm kıpkırmızıydı. Hemen bir peçete alıp yüzümü sildim. Disariya cikip bende yardim ettim. Lastiği değiştirince Ayça "Tesekküler ismin ne ?" diye sordu. Çocuk "Efecan"diye cevapladı.

Telefondan yazdigim için yazim hatalari olabilir afedersiniz. Bir Harry Potter hikayesi değildir . Harry Potter bir efsane ben daha o kadar büyük bir yapit cikaramayacagimi düşündüğüm için yazmadim. Hikayemdeki karakterlerden birini Daniel olarak düşündüm. Yorumlarinizla beni yönlendirmenizi bekliyorum...