HASTA

594 29 14
                                    

Tubisim  sana abla olmak çok yakışıyor bir tanem kendini saçma nedenlerden dolayı üzme... Emin ol sen dünyanın em iyi ablasısın... Kardeşlerin çok şanslı...

Tubisim seni cokk seviyorum.(Aybiğ üvey evlat:D)

Kafamı suyun içinden çıkardım. Öksürüyordum hem de çok fena ...Çevremdeki herkes bana gülüyordu. Gözlerimi açıp o mavi gözleri aradım. Bir an için Emrenin bana endişe ile baktığını sandım. Ama gözlerimi tam açınca onunda hayvan gibi güldüğünü gördüm. Havuzdan çıkıp yürümeye başladım. Zaten rezil olmuştum bir de Emreyle kavga edip rezil olma gibi bir niyetin yoktu hic. Koşarak birisi yanıma geldi. Omuzlarıma bir havlu sardi. Efecan bana belinden tutup destek olmaya çalıştı ama ona hala kızgımdım. Onu dirsegim ile ittirip kendimden uzaklaştirdim. O bana şaşkın şaşkın bakarken yürümeye devam ettim. Pes edeceğe benzemiyordu. Pesimden koştu ve bana "Özür dilerim herşeyi açıklayabilirim" dedi.Ona haksızlık ediyordum belki de ama şuan için kimseyle konuşmak istemiyordum."Lütfen beni yalnız bırak." diye fısıldadım. Sesim yalvarır gibi çıkmıştı. Başıyla onaylayıp yürümeyi kesti ama bakışlarını sırtında hissediyordum. Dayanamayarak apartmana kadar koştum. Asansörü bekleyecek halim yoktu. 11. kata kadar ağlayarak çıktım.

Ayça kapıda beni bekliyordu. Direkt bana sarıldı. "Olanları gördüm bebeğim." dedi sessizce.

Lanet herif... Ona bunu ödetecektim. Yemin ederim ki ödeteceğim...

Duş aldıktan sonra kendimi daha iyi hissediyordum. Pencereye yaklaşıp gözlerimle onu aradim. Beyefendi şezlongta uyukluyordu. Bir anda gözlerini açtı. Şimdi göz gözeydik. Hey hey hey ne saçmalıyordum ben 11. kattayım. Gözlerini açar açmaz beni farketmesi olanaksız. Hala ona bakıyordum ama o artık ban değil telefonuna bakıyordu. Az önceki düsüncelerimin ne kadar saçma olduğunu bit kez daha anladım.

Telefonumun mesaj sesi geldi. Cebimden çıkarıp tanımadığım numaranın mesajina baktım. " Beni dikizlemek hoşuna mi gidiyor?" Tekrar ona baktım. Ağzım bir karış acık kaldı. Bası ile selam verip alayla sırıttı. "Hayır seni nasıl öldüreceğimi planliyorum" yazıp gönderdim. "Hem cesur hem deli hem katilsin demek" yazdı. Benimle oyun oynuyordu. Konuyu kapatma vakti gelmişti. "Numaramı nerden buldun???"  diye sordum. Cevap çok.gecikmeden geldi. "Düştüğünde telefonunda düşmüştü. Şifreyi bulmak pek zor olmadi"

Bu cocuk beni sinir ediyorrrr... Pencereden uzaklasıp yatağıma yattım. Telefonum elmdeydi. Kendime kızdım. Galatasaraylı olduğunu çok belli ediyorsun bir de salak gibi şifreni 1905 yapiyorsun ne kadar zekisin sen ya diye söylendi içimdeki cirkef. Kes sesini amk dedim içimdeki sese. Sifremi değiştirip kendimi uykunun tatlı kollarına biraktım.

-------

Gözlerimi kırpıştırdım. Basım catlıyordu. Bir el yanağımı okşuyordu. Aycanin sesini duydum. "Çok ateşi var." Yüzümdeki elin sahibinin konuşmasıyla onun kim olduğunu anladım. "Merak etme doktor simdi gelir." Sanki Efecanın böyle söylemesini bekliyormuscasina  kapı çaldı. Ayça odadan kapıyı açmak için cıktı. Gözlerimi açmak için kendimi zorladım. Ama yapamıyordum. Doktor olduğunu tahmin ettiğim kişi içeri girince yanağımı okşayan el geri çekildi.O el gidince kendimi boşlukta gibi hissettim. Meğer o el bana güven veriyormuş...

Muayene olduktan sonra doktor ve Ayça gitti. Ayça ilaçları alacağını söylemiş ve Efecandan bana bakmasını istemişti. Gözlerimi tüm enerjimi kullanarak açtım. Çok susamıstım. Ağzımı açtım ama kelimeleri söyleyemiyordum. Efecan ayağa kalkıp surahiden bir bardak su doldurdu. Yanıma gelip "Su ister misin?" diye sordu. İstemem mi be gülüm diye bağırdı içimdeki kro. Bu halde  bile sizofrenligimden ödün vermiyordum. Efecan yatağa oturup kalkmama yardım etti. Konuşamama nedenim çok susuz olmammış. Efecana birkaç teşekkür cümlesi mırıldanıp bardağı ona verdim. Bardaği sehpanın üstüne bırakıp geldi ve yeniden yanıma oturdu.

Birden beni kendine çekti.  "Sana kendimi  affettireceğim."  Ben sarılmasının şokunu yasarken geri çekildi ve "Özür dilerim aslında o gün gelecktim ama..." sözünü kestim "Efecan  yeter lütfen. O gün ne olduğu umrumda değil. Eminim istemeden birşeyler oldu seni affettim sadece bir daha olmasin tamam mi?" Tamam dercesine başını salladı ve tekrar sarıldı. Sarılması hoşuma gitmişti.

Geri çekilip elini alnıma koydu"Sanırım birkaç günümü sana bakarak geçireceğim"dedi...

------

Ayça ilaclarımı getirmişti. Efecan Ayça'nın elinden ilaçları alıp bana içirdi. Ayça'nın hiçbir şey yapmasına izin vermiyordu. Efecan'ın her işime koşmasını Ayça sırıtarak izliyordu.

Tüm günü yatakta geçirdim. Canım çok sıkılmıştı. Efecan odadan çıktı. 20 dakika geçmişti ve hâlâ ortada yoktu.

Bugün beni ilk kez bu kadar uzun süre yalnız bırakmıştı.

İçeriden patlamış mısır kokusu gelmeye başlayınca Efecan'ın ne yapmaya çalıştığını şimdi anlamıştım. Canım benim yaaaa!!! Ne canım benim mi ??? Hayırdır kızım canım benim falan nolyooo??? Kendine gel beeeğğ!!!

Lan oğlum bi susun lan diyerek susturdum iç seslerimi...

Efecan içeriye tepsi ile girdi. Tepside iki koca bardak kola ,cips , patlamış mısır vardı. Ben onu şaşkın şaşkın bakarken o tepsiyi şifonyerin üstüne koyup içerden bilgisayarı getirdi. Bilgisayarı yatağın ayak ucundaki masaya görebolecegim bir şekilde koydu. Flashı taktı ve kablosuz mouse alıp yanıma oturdu.

Kenara kayarak ona yer açtım.  Patlamış mısır tepsisini alıp dizlerine koydu. Bana dönüp telefonunu çıkardı. Ön kamerayı açıp bana iyice yaklaştı. İkimizde telefonun ekranınada görününce "Film izleme keyfiğg!!" diye bağırıp fotoğrafımızı çekti.

Ben hala mal mal telefona bakoyordum...

İyyykk iğrenç çıkmıştım . Hayatında ilk kez fotoğraf çekilen birine benziyordum. Fotoğrafı görünce yüzüm ne hale geldiyse artık Efecan gülmeye başladı. En sinirli bakışımı atıp"Hey sende powercam falan yok mu ya su hale bak bok gibi cıkmışım."Muzipce gülümseyerek "Sen her halinle güzelsin" dedi. Bu sözü üstüne fazla zorlamamaya karar verdim.

Konunun bittiğini belli edercesine önüme döndüm. Mousela uğraşıp filmi başlattı. Filmi daha önce duymamıştım. Ama çok güzledi. Masum bir aşkı anlatıyordu. (Filmin ismi=FİRST LOVE)

Filmdeki çocuk çok tatlıydı. "Ohagğğ!! P'shone çok tatlığğ"dedim. Bunu dememle böğrüme gelen bir dirsek ve bana sinirle bakan bir Efecan buldum. "Ahhh! Böğrüm " diyerekten vurduğu yeri tuttum.

Sanırım söylediklerim komiğine gitmistiki gülmeye başladı. Filmi durdurup "Kız da güzlemiş." dedi. Kıza mı sarkıyordu bu mall!! Bu beni ilgilendirmezdi belki ama sinir olmuştum."Evet kızda çok güzel ama sana bakmaz "dedim. Amacım onu sinir etmekti. Sinir bozucu bir gülümseme ile cevap verdi."Hahaha sanki P'Shone sana bakar..." Tamam o da beni kızdırmanın yolunu biliyordu.Ben ona küçük bir çocuk gibi sinirli sinirli bakinca kolunu omzuma attı"Ayy tamam tamam kıyamam. Merak etme seni begenecek bir kör buluruz." dedi. "Gıcıksın ya gıcııkk!!! Birinin seni beğenmesi için körü geçtim; ölü olması gerekir" dedim sinirle... İkimizde talan söylediğini biliyorduk."Aslında evet zombi bir sevgilimin olması çok havalı olurdu" dedi.

Filmi böyle birkaç dakikaya bir durdurup izlediğimiz için zaten uzun olan film daha da uzun sürdü. İçtiğim ilaçların etkisiyle iyice uykum geldi. Sanırım filmin sonunu  giremeyecektim. Son defa Efecan'a baktım. O da bugün çok yorulmuştu.Onun da uykusunun geldiği belli oluyordu...

Umarım beğenmişsinizdirrr...

YAZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin