YAZLIK

ONUN VARLIĞI

   Hala yüzüme bakıp pis pis sırıtıyordu... Tipik erkek işte. Az önceki halimizden pek de rahatsız olmuşa benzemiyordu. Bense utancimdan kızarmış adeta domatese dönmüstüm. Hava kararmıştı. Efecana dönüp "Geç oldu Efecan bence gitsen iyi olur." dedim. Hahaha yasasin kötülük. Efecan hemen ayaklanıp "Ah tabi! Tamam ben gideyim. " dedi. Bozulmuş gibiydi. Bu hali çok hoşuma gitti ve pis pis sırıttım.

    Ona veda ettikten sonra çok yoruldugum için odama geçtim. Yatağa uzanip gözlerimi kapattigimda aklıma yine o masmavi gözler geldi. O gözleri unutmaya çalışırken uyuyakalmisim.

-------

Sabah alarmim ile uyandim. Ne alarmi lan?diye soruyorsaniz. Her zaman okula gitmek için kurduğum alarmi kapatmayi unutmustum. Telefonu bulup alarmı kapattım. Saat daha 6:00dı ve bendeniz Salak hanım tatilin ilk haftasında mal gibi ayaktaydım. Uyumadan önce üstümü değiştirmemistim. Kalkıp bir duş aldım. Üstüme turkuaz tişörtümü altına da beyaz sortumu giydim. Sessizce odadan çıkıp mutfağa ilerledim. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Ah herşey hazırdı ama evde ekmek yoktu.

     Telefonumu ve cüzdanımı yanıma alıp sitenin bakkalına doğru yürüdüm. Ekmek alıp dönerken arkamdan ayak sesleri geldi ve o ayaklar bana yetişti. Efecan "Günaydın." deyip tüm içtenliği ile gülümsedi. Sabah sabah huysuzluk çıkarmak  istemedigimden ona gülümseyip "Günaydın" dedim. "Bugün daha sakinsin. Hırçın olmak da yakışıyor tabi. "deyip göz kırptı. Simdi yan yana yürüyorduk. Bir anda ağzımdan "Kahvaltı yapmak ister misin?" cümlesi çıktı. Lanet olsun neden böyle bir şey söylemiştim ki . Ağzına sıçayıp Betül. Bana bakıp gülümsedi. "Tabi." dedi. Ayça'ya mesaj atıp uyanmasını sağladım.

     Efecanla asasöre binip yukarı cikarken gene ayakkabılarıma baktı. Pis bir sırıtışla "Bir gün hatırlatta seninle maç yapalım. " dedi. Hayda asansör iyice futbol muhabbeti mekanimiz olmuştu. Ama geri adım atmak yoktu. "Peki" dedim kendime güvenen bir sesle.

      Eve girdik. Hazırladığım muhteşem baktım gururla. Kapı sesi ile Ayça da odasından cıktı. " Hoşgeldin Efe" dedi. "Efecan demeye bile üseniyor amk " diye geçirdim içimden. "Selam Ayça " deyip dilimledigim salamlardan birini ağzına attı. Eline vurup " Elini yıka Pislik!" dedim. Elkerimizi yıkadıktan sonra oturup eğlenceli bir kahvaltı yaptık.

     Sanırım onun varlığına alışmaya başlamıştım.

    Bu bölümü kankam Nisa'ya hediye ediyorum. Seni seviyorum bebeğim...