"Stres altında olduğunu anlayabiliyorum, Scorpius. Fakat biliyorsun bu benim işim ve eğer seni birisi yalan yere dahi olsa dahi suçluyorsa, bunun altında yatan sebebi bana anlatman gerekli. Kişisel algılamanı istemiyorum, biliyorsun ki işim gereği öğrenmem gerekiyor. Johnny ile olan ağız dalaşınızı anlayabiliyorum, buna karışamam. Çocuğun istediği şey ortaya atılan dedikoduyu sürdürüp devam ettirmek. O insanları fazla dinlememeni tavsiyem olarak gör. Benim sana sormak istediğim ise neden Drew ile Hastane Kanadı önünde kavga ettiğiniz. Böylesine bir suçlama yapabilecek kadar ne yaşandı aranızda?" diye sordu Harry Potter.
Scorpius iyice gerildiğini hisseymeye başlamıştı. Oradaki kavganın sebebi Rose'u kıskanmasıydı. Bunu açıklamak için doğru cümleyi ararken yüzünün yandığını hissetmeye başladı. Zaten Albus'a yakalanmışlardı, şimdi de babasına Rose için olduğunu söylemekten çok utanıyordu. Cümleleri nasıl toparlayacağını bilemedi.
Zaten aranan suçlu kendisiydi ve Harry Potter ile yeni bir fiziksel temastan sonra krize girerse bu defa hastalık olayına yatma şansı yoktu.
Hala yanan suratını hissederken Albus'a baktı, ardından Rose'a. Üç kişinin de bakışları üzerindeyken kendinden emin şekilde yüzünün kızarmadığına dua ederek bakışını ellerine eğdi.
"Bunun sebebini size tam olarak açıklayamam ama... korumacılık desek belki biraz doğru olur. Kız meselesi." dedi Scorpius.
Albus'un sırıtan ifadesi "Biliyordum!" diye yanıtlarken resmen sesine yansımıştı. "Kıskançlık kelimesi daha uygun olurdu." diye ekledi.
Scorpius onu duymamaya çalışarak sözlerine devam etti.
"Evet, Albus'a biraz önce yakalandık. Biz bunu insanlardan gizleyerek ilerletmeye çalışıyorduk ve hala da gizli kalması taraftarıyım. Sadece sorunuza cevap olsun, aklınızda soru işareti kalmasın diye söylemek zorundayım. Lütfen bunu siz de kimseyle paylaşmayın. Biz Rose ile görüşüyoruz. Drew'u da onun yanında görünce ister istemez uzaklaştırma ihtiyacı duydum ve öfkeme yenik düştüm."
Ellerinden başını kaldırınca Harry'nin yüzünde ufak bir gülümseme gördü. Söyledikleri pek yalan sayılmazdı aslına bakılırsa ama ortaya bir yalan koyması gerekiyordu. İlk defa birisiyle görüştüğünü açıklarken böyle utandığını hissediyordu. Gizlemek istemesinin sebebi Rose'u kendinden korumaktı. Sevdiği insanları koz olarak başkasının eline vermek istemiyordu, kendini ele vermek de istememişti. Kızın yüz ifadesini ne kadar merak etse de dönüp bakmaya cesareti yoktu. Kendi kalbiyse kulaklarında atıyordu, elleri titrerken içinden lanetler okudu.
"Anlıyorum, Scorpius. Yani aslında doğru anladıysam Drew da Rose'dan hoşlanıyor ve sen de ikisini birlikte görmek istemiyorsun. Buraya kadar sorun yok ama bana neden gizli tutmak istediğini söyleyebilir misin?" diye yanıtladı yumuşak sesiyle Harry.
"O bir Weasley, ben ise Malfoy. Bunların eskilerde kaldığını biliyorum ama mesele aile gururu değil. Okul içerisinde fazla dikkat çekmek istemiyorum. Şimdi ailemle gündeme geleceğim, bir de Rose ile görüştüğümü öğrenirlerse binlerce meraklı göz her seferinde bizim üzerimize yönelecek. Bay Ronald Weasley'nin, büyükbabalarımız ve James'in karşı çıkacağını zaten biliyorum. Çok büyük engel sayılmaz bunlar. Önemli olan bizim ne kadar anlaştığımız. Dediğim gibi aramızda bir şey yok, biz sadece görüşüyoruz. Nasıl anlaştığımıza da zaman karar verir, daha sonra da insanlara duyurmaya başlarız." diye yanıtladı Scorpius. Yanındaki Rose'un gözlerine bakıp elini tuttu ve "Onu sevdiğim için korumak istiyorum. Başkasının sevgisinden korumak istiyorum." diye ekledi.
Aylardır kafasında olan bu düşünceleri birden bire sözcüklere dökmek nereden çıktı bilmiyordu ama kendini çok rahatlamış hissediyordu. Yaptığı bu itirafın bedeli olacaktı farkındaydı. Ses, Rose'a zarar vermek isteyebilirdi. Bu sefer de kızı korumak için her görevini kusursuz kabul edecekti ki, aklına girip sevdiklerini görmeyesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Varis
FanfictionScorpius Malfoy, kötü birisi olmadığına bu kadar eminken, Rose Weasley ile aynı gün gördüğü fakat birbirinden tamamen farklı olan rüyalar ikisininde kafasından hiç çıkmaz. Rose'un rüyası tamamen masumken Scorpius'un rüyası tüm büyücülük dünyasını et...