Jungkook
Sinirle elimdeki kitabı yatağın üstüne attım.
Aptaldı işte.
Beni sinir etmek için onları söylediğini biliyordum.
Ama hâlâ nedense onları dedikten sonra sınıftan ilk kaçan da ben oluyordum.
Bu haksızlıktı.
Hem insanlar beni deli gibi göreceklerdir hem de dalga geçeceklerdi.
Aslında kendi başını da yakmıştı bu durumda.
Ne kadar vücut benim olsa da onun içindeki Tzuyu'ydu.
Belli bir zaman sonra eminim ki bana muhtaç olacaktı...
Yatağa fırlattığım kitabı alıp masanın üstüne koydum ve yavaşça yumuşak yüzeyine uzandım.
Kız olmak çok zordu.
Erkekken, yani kendi vücudumun içindeyken kesinlikle böyle bir şey düşünmüyordum.
Aksine hayatın onlara basit erkeklere zor olduğunu düşünüyordum.
Tabii ki de zor ama ben biraz bu konuda abartmışım...
Çalan telefon mesaj sesiyle yataktan doğrulup telefonu elime aldım.
Her zaman ki gibi Momo mesaj atmıştı.
"Ah, acaba yine ne yazdın? Gerçekten çok merak ediyorum!"
Sıkıntıyla bıkkınlıkla mesajı açtım.
Hadi aşağıya gel. Canım sıkıldı. Dolaşalım. Sakın hayır deme aşağıya inene kadar zile basarım.
"Cidden mi?! Bu kız durmuyor mu hiç?!"
Zil sesini çekemeyeceğim için hızla üstüme kot pantolonla kazak geçirdim.
Saçlarım zaten hep düzgündü.
En azından Tzuyu saçlarına bakmayı akıl edebilmişti.
Telefonu elime alıp hızla aşağıya indim.
Momo kapının önünde dikilmiş bana gülerek bakıyordu.
"Ah... Ne kadar karşı konulamazım değil mi? İnsanlar bana hayır bile diyemiyor."
"Hı hı. Kesin öyledir..."
Anlamaz gözlerle bana baktı.
"Bir şey mi dedin?"
Başımı hayır anlamında çevirdim.
Bak canım arkadaşım. Ben hayır diyebiliyormuşum.
Ah... Ne muhteşemim...
Yan yana boş yolda yürümeye başladık.
Can sıkıcıydı.
Evde yatarak daha heyecanlı ve mutlu oluyordum ben.
Bu bana göre değildi...
"Eee? Şu sıralar Jungkook ile falan takılıyorsun. Niye peki? Onda özel bir şey mi var?"
Sırıtarak bana baktığında ben de güldüm.
Şimdi kendimi öveceğim.
Lütfen ölmeyin.
"Ah... Bilmiyorum aslında. Çok beğenmiyorum onu açıkçası ama çekici bir yanı var.
Mesela saçları. Muhteşem ve insanın dokunası, o yumuşaklığı hissedesi geliyor.
Başka olarak da gözleri... Onlara her baktığımda içinde kaybolup gidiyorum.
Çikolata gibi geliyor bana. Yiyesim falan--"Cümlemi Momo'nun çığlığı yarıda kesti.
"Ahhh!! Benim arkadaşım Jungkook'a sırılsıklam aşık olmuşşşş!!!!"
Şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
"Ne? Hayır. Öyle de--"
İkinci bir çığlık cümlemi yarıda kestiğinde Momo'ya baktım.
O atmamıştı çığlığı.
Hızla etrafa baktım.
"Taehyung... Taehyung'u kaçırıyorlar!"
Momo Taehyung'u kaçıran adamların yanına koşmaya başladığında hemen arkasından koşacaktım ki aklıma Tzuyu geldi.
Sadece bir dalga konusuydu...
Aptal. Peki bu ne?
Telefonu hızla cebimden çıkarıp saate baktım.
00:00
Ne oluyor Tzuyu?
Yoksa gerçekten var olmayan kişilerle mi konuşuyorsun?
.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH DEĞİŞİMİ✔
FanfictionBizim hikayemiz de masallar gibi bitti.. Ne kadar imkansız olsa da...