Melda hıçkırarak ağlarken bir yandan konuşmaya çalışıyordu.
"Annemle...ba...bam"diyordu sürekli.Ama cümlesinin gerisi gelmiyordu.Bende"sakin ol Melda.Acele etmene gerek yok.Ne oldu annenle babana?"dedim.
Ardından"2 dk sonra gelicem"diyip markete uğradım.Mağlum biz kızların üzülünce saolsun çikolatalar imdadımıza yetişiyor.
Yanıma cüzdanımı almamıştım.Ama şortumun cebinde biraz para kalmıştı.Genelde cüzdan kullanmadığım için ceplerimde para birikiyordu.
Her neyse.2 çikolata ve bir şişe su alıp geldim.
"Al bunlar çikolataların.Bu da suyun.Bunları bitirdikten sonra anlatmaya başlıyorsun.Anlaştık mı?
Hala ağladığı için kesik kesik "ta...mam" dedi.
Biraz bekledikten sonra anlatmaya başladı."Tamam ağlamıcam.En azından ağlamamaya çalışıcam.Seda,annemle babam boşanmaya KARAR VERDİLER.Dikkat edersen düşünüyorlar demedim.O aşamayı geçmişler bile."dedi.
Önce şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim.Sonra "bak Melda.Her ne olursa olsun onlar senin annenle baban.Aralarında bir sorun hatta çok büyük bir sorun olmuş ki bu kararı vermişler.Sana üzülme diyemem.Ama hemen yıkılmaman gerekiyor.
Ardından kenini tutamayıp tekrardan ağlamaya başladı.O sırada birşey demedim,diyemedim.
Ne desem boştu.Ben zamanla şunu öğrendim ki bir insan sinirliyken ve üzgünken ona ne desen boş.Bunun doğru olduğuna kendim üzgünken ve sinirliyken fark ettim.
İşte böyle.Ardından Melda "sen gerçekten ...çok iyi birisin.İyiki seninle arkadaş olmuşum"dedi.
Bu arada gruba olanlardan bahsetmezsen sevinirim.Yanlış anlama onlara güveniyorum.Ama bu olayı birkaç gün sonra söylersem daha iyi olucak. O zamana kadar kendimi toparlarım.dedi.
Ortama sessizlik çökmüştü.Bende onun kafasını dinlemesi için sessizce yanında oturmaya devam ettim.
Sessizliği bozan ise telefon oldu.Meldanın telefonu çalıyordu.Ekrana sinirli baktığından annesinin yada babasının aradığını düşündüm ki öyleymiş.
Meldanın annesi Çisem teyze hadi kızım eve gel.Nerelerdesin demişti nazikçe.
Melda ise "anne bana hiçbir şey olmamış gibi konuşmazsın.Hem benim yüzüme ayrılacağınızı söylüyosunuz,hemde hiçbir şey olmamış gibi hadi gel kızım diyosun.Merak etme gelicem ama izin ver biraz kafamı dinliyim.Zaten herşey üst üste geliyor.Biraz rahat bırak beni.dedi.
Bu lafları sinirli bir şekilde söylediği için Çisem teyze üzülmüştü her ne kadar belli etmese de.
Sonra elinden telefonu alıp "kusura bakma Çisem teyze biliyosun Melda şuan çok sinirli.Sen onun dediklerine aldırma"dedim.Bunları söylerken yanımda Melda yoktu.Çisem teyze de "ona mukayet ol kızım.Sinirlenince ne yaptığını bilmiyor.Allaha emanet olun"dedi ve telefonu kapattı.
Bende telefonu Meldaya verdim."Ne diyor annem yine?"dedi.Bende "yok birşey.Sadece biraz sinirli olduğunu söyledim.Öyle yani."dedim
İşte böyle.Ardından parkta biraz dolaştık.Dondurma yedik.Fotoğraf çekindik.Sonra parkta bizim okuldaki bir çocuğu gördük.Melda "şu çocuk da ne kadar yakışıklı.Keşke bizim okulda olsaydı."dedi.Demek ki bizim okulda olduğunu bilmiyordu.
Bende "Melda sen bilmiyor musun o çocuğun bizim okulda olduğunu?"dedim.O da "şakan hiç komik değildi"diyince bende:
"Ben şaka yapmıyorum.O çocuk gerçekten bizim okulda.Adı da Melih'ti galiba."dedim.
O an herşeyi unutup bir anda sevinçten havalara uçtu.Bana sürekli teşekkür ederim diyip,yol boyunca da Melih diye sayıkladı.
Bende"bu kadar aşıksan konuşsaydın çocukla.Hazır yolda görmüşken."dedim.
O da "ben okulda bir ara onunla konuşurum."dedi.Evinin önüne geldiğimizde içindeki sevinç birden yok oldu.Bu ev ona belki de her zaman annesiyle babasının boşanacağını hatırlatacaktı.
O sırada "üzme kendini.Tamam mı?Eğer üzülürsen aklına Melih'i getir."diyerek oradan uzaklaştım.
Eve geldiğimde kereviz kokusu geliyordu.Kerevizden nefret ediyorum.Umarım yemekte başka bir şey vardır umuduyla girdim ve mutfakta makarnayı görünce derin bir oh çektim.
Elimi yıkayıp üstümü değiştirdikten sonra dolaba bir baktım kocaman çikolatalı bir pasta.O sırada geçici bir şok geçirdim ve dolabı kapattım.
Yemeği yedikten sonra biraz pastadan yedim.Tamam.Belki biraz dediğimiz miktarı aşmış olabilirim.Ama napıyım.Pasta çok güzeldi.
Ardından elimi yıkayıp telefonu elime alarak yatağa yayıldım.Meldayı aramaya karar verdim.
Ben:Nasılsın?
Melda:Pek iyi değilim.Sen?
Ben:Arkadaşım iyi değilse bende iyi olamam.
Melda:Haklısın.Gerçek dostluk böyle bir şey.Eee evde naptın?
Ben:Her zamanki gibi işte.Şimdi yatağıma yayılmış durumdayım.
Melda:Biliyor musun?Aslında haklısın.
Ben:Ne konuda?
Melda:Hani demiştin ya.Sana üzülme diyemem.Ama hemen yıkılmaman gerekiyor.diye.
Ben:Evet
Melda:İşte bende o kadar üzülmemeye çalışıyorum.İyi tarafından bakmaya çalışıyorum.En azından çok kötü bir şekilde ayrılmayacaklar.Zaten aralarında bu aralar baya tartışma vardı.Ama hiçbir şekilde fiziksel anlamda kimse kimseye şiddet göstermedi.
Ben:Ne güzel işte.Her iki tarafta sorunsuz bir şekilde ayrılacaklar ve mutlu olmaya çalışacaklar.
Melda:Aynen.Neyse ben kapatıyorum Seda.Sonra görüşürüz diyerek telefonu kapattı.
Ben de grup mesajlarına bakmayı düşünüyordum ki bir mesaj geldi.
Gönderen Mertti.Nasıl yani?diye düşündüm bir anda.Kalbim deli gibi çarpıyordu.
Mesajda Selam yazıyordu.E yani zaten sevdiğini söylemesini beklemiyordum.
Bende selam dedim.Beyefendi ne dese beğenirsiniz?Coğrafya ödevini biliyorsan verir misin? dedi.
O sırada sinirlerime hakim olamadım.Hayır yani.İnsan biraz daha konuşur,hal hatır sorar yani başka birşeyler sorar önceden.Ama anca işi düşünce mesaj attığı için bunu beklemem saçmaydı.
Bende"gruba sorsaydın" dedim sinirli bir şekilde.
O da"sordum ama kimse cevap vermedi."dedi.
Neyse.Bende ödevi verdim.Sonra başkası mesaj attı.
Mesaj Eda'dan gelmişti.Kim bilir şimdi ne kadar mutludur diye düşündüm.Sevdiği ile beraber olunca kim mutlu olmazdı ki?
Mesajda"Seda sana harika bir haberim var."dedi.
Bende "söyle"dedim.
Normalde bu kadar sert bir cevap vermezdim.Neymiş o haber diyip gülen emoji koyardım.Ama bu Mertin mesajının üstüne bu gelince istemsiz sinirli bir şekilde böyle bir mesaj atmıştım.
O da "canın bir şeye sıkkın heralde.Ama bu haber neşeni yerine getirir.Cumartesi günü saat 13.30 da bizim grupla lunaparka gidiyoruz.İtiraz istemiyorum."demişti
O anda bizim grup derken 5li grubu mu kastediyordu?Yoksa bizle beraber Ardaları da mı kastediyordu?
Bunu öğrenmek için Edaya "bizim grup derken?"dedim.
"Beşimiz birde Ardaların grubu."diyince bir anda şaşırmıştım.Aslında bu benim için bir fırsat olabilirdi.Sonra "iyimiş.Neyse Eda ben birazdan yatıcam.İyi geceler."diyip telefonu kapattım.Cumartesi gününün hayalini kurarken bir anda uykuya dalmışım.
Acaba cumartesi günü ne olacak ve Meldanın annesiyle babası boşanmaktan vazgeçecek mi?Bir sonraki bölüme kadar hoşçakalın:)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Aşk
Chick-LitBu romanda bir kızın delicesine aşık olduğu birine karşı yaptığı fedakarlıklar,konuşma çabaları, başarıları ve başarısızlıkları anlatılıyor.Umarım beğenirsiniz