SİDAL
Melodi'nin yanından ayrıldığımda Araf kolumdan çekiştirip arka duvarın yanına götürdü.
"Napıyorsun sen kendine gel."
"Arabada neden ağladın ve aniddn indin?"
"S-A-N-A-N-E.
"Cevap ver."
"Özel tamam mı?"
"Bi şey daha sorucam."
"SOR."
"Saçların lens mi?"
"HAYIR."
"Tamam ya kızma."
"CANIM ACIYOR ANLIYOR MUSUN SEVDİĞİN BİRİNİN BİR KAZA ÖLÜP SENİN SIYRIKLARLA ATLATMAN CAN YAKIYOR."
O gün... Ben,Araf;Melodi,Rüzgar bir motosiklet yarışı yapacaktık. Araf'a kaç kere hızlı gitmemesini söylesem de dinlemedi. Rüzgar,o da hız yapıyordu. Melodi sinir krizi geçirecekti yavaş demekten. Sonra aniden önümüze bir kamyon çıktım bizim de onlarında frenleri tutmuyordu. Kaç kişiye inceletmiştik bu olayı. Bir iz bile bulunamamıştı.
Oturdum bir kayaya. Araf da oturdu.
"Anlatmak ister misin?"
"Onun adı Araf'tı. O son gün aklıma geldi olay biraz bozuldum. O yüzden ağladım."
"Öldü mü?"
Kafamı aşağı yukarı salladım.
"Melodi'nin sevgilisi de benim en sevdiğimde o kazada öldü."
Hıçkırarak ağlıyordum.
"Benim gitmem lazım Melodi bekler."
Ordan uzaklaştım. Melodi'nin yanına gittim. Olanları anlattı. Ben nerdeyse gülmekten ağlayacaktım.
"Ne biçim ablasın insan gider döver o çocuğu."
"Tabi tabi. Çocuğu gördün ayı kadar. Hadi uzaktan görmedin yakından da mı görmeyeceksin?"
Arabaya bindik.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Yanlız başıma bir tatile gitmeye karar verdim. İyi olacaktı. Melodi'ye haber vermek için gittim.
"Melodi ben bi tatile gitmeyi karar verdim tek olarak. Evde yanlız kalma babamın bi ortağının çocuğu güvenilir konuştuk. İkinci katta sen birinci katta o kalacak."
"Ne zaman gidiyorsun?"
"Birazdan."
Bunu söylememle hemen Melodi birine mesaj yazdı. Ne yazdığını göremedim.
"Tamam ablacım sana iyi tatiller ya."
Bu halini garipsemiştim.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Yazlığa gelmiştim. Buralarda pek kişi olmazdı. Yandaki bir ev vardı satılık. O ilan kalkmıştı. Merakıma yenik düşük pencereden bakıyordum ona. Göz göze gelmiştik. Göz göze geldiğim kişi Araf'tı. Yazlıktan çıktim. Onun yazlığına gittim.
"Ne işin var burda?"
"Satın aldım."
"Doğruyu söyle."
"Seni tek bırakmak istemedim Sidal Bulut. Şimdi doğru sahile inip yürüyoruz."
"Neyim olarak."
"Birbirini çok iyi tanıyan..."
"Arkadaş?"
"Evet evet arkadaş."
Sahile indik. Kumlara oturduk.
"E hep benden konuşmayacağız senin hikayen ne?"
"Sen de anlatman koşulu ile anlatıyorum."
Merak ile anlatmasını bekliyordum.
"Bir kızı sevdim. Çok ama çok güzel. Samimiydik baya. İlerlettik. Arkadaşımla arkadaşlıktan öte kardeşimle buluşturdum ben bunları. Sonra ben yurt dışına gittim. Kardeşim dediğim adama emanet ettim. Telefonla arıyorum ikisi de açmıyor. Sonra döndüm. Döndüğüm gün nikah kıymışlar. Ortalığı yıktım. Sonra kardeşim dediğim adamı vurdum omzundan. Sıyrıktı sadece. Sıyrık olmasına rağmen sevdiğim kız kadar çok saydırdı ki bana. Ben onla çıkarken vurulmuştum benim hastaneme bile gelmemişti en acısı."
Şok olmuştum. Vurmak vurulmaktan bahsediyordu.
"Vuruldum derken? Ya her neyse ben buraya kafa dağıtmaya geldim tamam mı acı çekmeye değil."
"Burda bekle birşey getircem sana."
Yazlığa gitti. İki dakka içinde elleri arkasında geldi.
"Arkandaki ne?"
Su tabancalarını arkasından çıkardı.
"Savaş başlasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar Bulutum
Teen FictionGelenin sevdiği bir dünyada neden gideni severiz? Geçmişe bu kadar çok takılıp geleceğimizi elimizle neden iteriz? Neden unutumayız? Neden VAZGEÇEMEYİZ?