İntihar Bulutum

İB4

MELODİ

Sidal'i uğurladıktan sonra kapı çaldı. O çocuğun yakışıklı olması için dua ettim kapıyı açtığımda şok oldum.

"Ne işin var ya senin burda? Ne arıyorsun?"

Rahat bir şekilde koltuğa oturdu.

"Küçük tatlı minik kız demeyeceğim sana. Sinir bozucu gıcık ufak kız. Ben babanın ortağının çocuğu. Azcık aile yemeklerine gelsen tanırdın beni. Eee yemek demişken yemekte ne var."

Araf'ı ben yollamıştım Sidal'in yanına fakat Sidal bilmeden bile benden intikamını almıştı.

"Yemek yok."

"Ne yiyorsun sen evde o zaman?"

"Yemek."

"O zaman bana da bul. Ben burda senin koruyucunum."

"Adın ne senin?"

"Arın. Senin?"

"Melodi."

"Ailen çok mu aramış bu ismi ne bu böyle nadir bulunan isimler gibi "

"Neyse ben yemek siparişi vericem."

"Tamadır."

O koltuğa yattı. La bu kadar yakışıklılık fazla azcık daha tipsiz olabilirdin. Onu seyretmeyi bırakıp siparişi verdim. Pizzalar gelmişti. Pizzaları yemeğe başladık.

"Sidal ile siz nasılsınız. Yani o kazadan sonra."

Bi anda gözlerimi ona doğru çevirdim.

"Seni ilgilendirmez."

"Seninkinin adı Rüzgar; Sidal'ınki de Araf'dı dimi?"

İyice sinirlenmiştim. Kolayı onun yüzüne attım.

"ONLARIN ADINI ANMA."

Yukarı çıktım kapıyı kilitledim. Arkamdan o da geldi kapıyı çaldı açmadım.

"Melodi aç kapıyı kötü bir şey söylemek istemedim."

"Defol."

"Tamam ben biraz böyleyim napçan işte. Yaranı deşmek istememiş."

Cevap vermedim.

"Bak misafirine kötü davranma çık dışarı."

Bu sefer kapıyı açtım. Aşağı indim. Pizzaları alıp dışarı çıktım. Arın da peşimden geliyordu. Ağacın altına oturdum ayaklarımı havuza sarkıttım.

"Sen de mafya falan mısın."

"Ya şahsen ben ilgilenmiyorum. Ama benim de bir yerim var."

"Hmmmm."

Pizzamı yemeğe devam ederken silah sesleri duydum.

"Melodi kalk kalk kalk."

"Noluyo?"

"Bastılar burayı kalk.

"Ya korkarım ben."

"Kalk kalk."

"Sen nereye beni napçan burda?"

"Saklan bir şey yap kendi halinde takıl işte."

"Ya nediyon nasıl yapayım. Aaa ne güzel gün bak yanımdan bir nermi geçti falan mı?

Sonra yanımdan koşa koşa gitti. Beş dakika sonra sürüne sürüne yanıma geldi.

"Noldu sana ya naptılar."

"Vurdular la."

"Beni kan tutar ama."

Ağlamaya başladım.

"La senden geberip gitçen ben napçam he?"

Gülmeye başladı ayağa dikildi.

"Şaka."