İntihar Bulutum

İB5

SİDAL

Su tabancalarından birini alıp kaçtım.

"Kaçabilirsin ama saklanamazsın."

Su tabancalarının deposu baya büyüktü ve ağırdı. Arkamdan koşmaya başladı. Kolumdan tuttu. Depoyu su tabancasından çıkarıp kafamdan aşağı döktü. Benim silahımı da aldı ve yine depoyu açıp döktü. Kıpırdayamıyordum.

"Fobin falan mı senin bu ıslatmalar."

"Evet prenses."

"Yavaş."

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Gece olmuştu ve biz Araf ile konuşmaya başladık .Ben üstümü değiştirmiştim ve tekrar havuz kenarına gelmiştim . Ayaklarımı suya sokmanın rahatlığı ile konuşmaya başladım.

"Neden buraya geldin ?"

"Kendini öldürürsün falan diye "

"Sulanma hemen gerçekten neden geldin "

"Melodi haber verdi ve seni yalnız bırakmam için beni uyardı "

"Biliyormusun Arını Melodinin yanına göndererek iyi yapmışım "

"Anlamadım"

"Boşver sonra anlarsın .Hem ben acıktım "

"Tamam gel şurada bişeyler yiyelim .

"Geliyorum"

Araf ikimizede balık ekmek ısmarladı ve yemeye başladık .Yemeğimiz bitince yine aynı yerde konuşmamıza devam ettik .

"Ben havuza gireceğim Araf ,üstümü almaya gidiyorum "

"Olmaz saçmalama birsürü adam var burada "

"Sadece bir köpek var şu an bizden başka burda ayrıca kıskandın mı "

"Yok canım ne kıskanması üşürsün hem hava soğuk "
"
O zaman ağaca çıkalım "

"Düş önüme "

"Bak burası güzel "

"Kızım saçmalama bu ağaç senin 10 katın "

"Ben üstün bir tırmanıcıyım maymunlara taş çıkartırım "

Bunu dememle beraber tırmandığım yerden Araf ın üstüne düştüm . Şu an yüzümüzün arasında 2-3 santim vardı .Araf bana doğru yaklaştı .Tam kalkacaktım ki saçımdaki böceği gösterdi .

"Merak etme ben senin bildiğin erkeklerden değilim "

Şu an yerin dibindeyim yanaklarım ve alnımın kızardığını fark ediyordum.

"Sen ne diyorsun ya saçmalama ben ve öyle bir şeyler düşünmek."

"Nasıl şeyler?"

"Hayvanları katletmek falan."

Çaktırmadan gülüyordu.

"Yerin rahat mı? Yarım saattir üstümdesin."

"Ya bi git ben gidiyorum."

Sonra telefonu çaldı. Açtı. Karşı taraftaki konuştukça Araf sinirlenmeye başladı.

"Lan küçücük çocuğa nasıl bakamadınız?"

Sonra telefonu kapattı.

"Yürü Sidal Aras evden kaçmış bulamıyolarmış."

"Aras?"

"Çikolata vermediğin çocuk. Hadi bin arabaya gidicez."

Baya sinirli gözüküyordu bir şey demedim. Arabayı hızlı kullanmaya başladı o hızlı kullandıkça yine o son gün aklıma geldi.

"Araf yavaş."

Beni takmıyordu bile.

"Araf durdur arabayı inicem."

"Sidal kapa çeneni."

Önümüze bir araba çıktı. Araf direksiyonu acı bir fren sesi ile kırdı bir ağaca çarpmıştık.