Knockout/VMin

11. Bölüm

Hızla ayağa kalkarak üzerime çeki düzen verdim.

""Bay Park.. hayallerimi suya düşürdünüz.. hem de bu erkek güzeli yüzünden."

Bakışlarımı Jimin'e yönelttim.

"Ben erkek güzeli değilim. Yakışıklıyım!"

Odada kıkırdama sesi yankılanmıştı. Bakışlarımı ben bakınca gülmemek için kendini tutan Jimin'e çevirdim. Gıdıklasında bende güleyim.

Adının Joon olduğunu öğrendiğim çocuk beni kenara iterek Jimin'in yanına geldi. Sen kimi itiyorsun be gergedan götlü!

Jimin'in elini tutarak kalbinin üzerine götürdü.

"Jimin Bey~ tam burası çok ağrıyor. Nedir bunun ilacı?"

"Ben şimdi sana gösteririm ilacı şıllık!"

Dediğim şeyle ikisinin bakışları da bana dönmüştü. Sanırım.. dışımdan söylemiştim...

"Sen kime şıllık diyorsun be erkek güzeli!"

Çocuk öne atılarak üzerime gelmeye başladı.

"Sana."

"Ben şimdi sana gösteririm şıllığı!"

Tam yüzüme vuracakken sevgili (!) hocam Jimin önüme geçmişti ve tokat benim yüzüme değil onun yüzüne gelmişti.

"A-ah! J-Jimin B-bey valla size vurmayacaktım!"

Jimin'in yüzüne baktığımda yüz hatları kaskatı kesilmişti. Sinirlendiği belliydi. Hayır o değil, niye önüme geçiyor. Salak mı ne?

"Joon Bey. Dışarı çıkın lütfen."

"A-am-"

"Çıksana be! Adam sana çık diy-"

"Taehyung. Sende sus."

Açtığım ağzımı geri kapattım. Bir yandan da Joon'a kaş göz işaretleriyle defolmasını belirtiyordum. O da aynı şekilde bana kaş göz hareketleri yapıyordu. Sonunda pes ederek odadan çıktı.

Eğilerek Jimin'le aynı pozisyona geldim. Dudağı kanıyordu.. yüzünde de kocaman bir el izi vardı..

Ellerimi dudaklarının üzerine koydum. Canı yanıyordu...

"Kanıy-"

"ÇEK ELİNİ!"

"A-ama yar-"

"Taehyung çık git. Ben hallederim. Gözüm görmesin seni. Çık!"

Kaç Tae kaç! Kolla kıçını!

"Peki efendim. Geçmiş olsun. Özür dilerim."

Hızla odadan çıktım. Koşarak oradan uzaklaşırken çarptığım bedenle dengemi kaybedip kıçımın üzerine düştüm.

Kıçımı ovarak bana çarpan bedene baktım. Hoseok...

"Önüne bakmalısın Taehyung. Eskiden de böyleydin."

Hoseok benim lise aşkımdı... Umutsuz lise aşkım..

Flashback

"Tanrım! Bu Taehyung değil mi?"

"Evet o!"

"Fazla umutlanmasın. Hoseok buna bakmaz bile."

"Aynen.. fazla toy."

Dediklerini umursamayarak sınıfıma doğru gidiyordum. Okulun playboyu Hoseok'a yazdığım -ama vermediğim- mektubu birisi bir şekilde almıştı. Ve bunu giderek tüm okula yaymıştı..