2.B

94 35 24
                                    


Yalnızlık. Bir nevi uçuruma sürüklenirken bile sesini çıkarmadan, yardım eline uzanmadan sadece ve sadece beklemektir. Ölümün, kapına  gelmesini beklemeden kapıyı  sonuna kadar açarak 'Buradayım bak hazırım.' demektir. Yaşamak için gülecek kimsem yok ağlasınlar bari demek...
Boşver.

5 sene yitirmek.

O zamanın üzerinden geçen her nefes canımdan 10 yıl götürmüş gibiydi.
Fazla yorgun ve fazla ruhsuzdum.

Takatimin son nebzesiyse bir yudumken onu  kendime bile belli etmeden saklıyordum. Aman yazık olmasın! Karınca kadar hatrı kalmış.

...
Gözlerimin önüne bakır rengi saçlarımdan bir tutam düşünce onca düşünceden geriye kalan saatin kaç olduğuydu. Zaten ömrümün senelerini düşünerek fazlasıyla çürütmüştüm. Hala aynı tavırları sergilemek yerine beni yaşama tekrar kenetleyen adamın yanında, nefes alıp vermek geçirdiğim onca seneden istisnasız daha kıymetliydi.

Ellerimi konsolun üzerinki parfüm şişesinden çekerek odada yaklaşık üzerime sıktığım Anıl'ın parfümünü buram buram soludum.

Dudaklarım da belli belirsiz bir sırıtma yer etmişti. Yağmur yağdıktan sonra etrafa sinen o koku şu an odamın içindeydi, sahi adı neydi? Islak toprak!

Odayı bir anda yatağın üzerindeki  telefonun titreşim sesi doldurmuştu.

Tebessümüm ister istemez genişlediğinde adını sırıtma koymuştum. Onun aradığını tahmin ederek yatağa atlayıp hızla kulağıma götürdüm. Tiz sesimi düzeltmek amaçlı avuçlarımın arasında birkaç kez öksürdükten sonra konuşmaya başladım.

" Gelebildin mi ? "

Birkaç saniye boyunca karşıdan ses kulaklarıma erişmeyince devam ettim.

" Anıl? "

" Deniz hanım? "

Günün ilk rezilliğini de yaşadığıma göre her şey yolunda ilerliyordu.

"Evet?

" Teşekkürler ama gerekmez. Dışarda işlerim vardı zaten. "

" Evet evet ben alırım. Sağ olun, iyi günler. "

Yarından sonra yeni bir hayata
farklı bakışlarla devam edecektim. En büyük tepkide annemle babamdan olmuştu. Haklılık payları kesinlikle vardı.

" Bu da nereden çıktı!? Kızım sen kaç yaşındasın, daha okulun bitmedi ne sözlenmesi ? Fark etmez, ha kendi aranızda ha bizim. Olmaz! Deniz saçmalama! Hayır kabul etmiyorum. Önce okulunu bitireceksin işini de eline aldıktan sonra söz mü yaparsınız nişan mı orasını bilmem ama şimdi kesinlikle böyle bir şeye izin vermiyorum. Ya ne demek zamanımız yok Deniz!? Sen benle alay mı ediyorsun? Son kez diyorum. Hayır !"

Tam da şu sözler yüzünden daha çok istiyordum ya yüzük takmayı. Aslında işin garip tarafı da bizde işin bu derece ciddiye bineceğini ya da bizi bu derece kâliye alacaklarını tahmin edememiştik. Kendi aramızda geleceğe dair bir söz maksatlıydı. Nasıl olduğunu bizde bilmemekte beraber bir şekilde duyulmuş yanlış anlaşılmakla kalmayıp bizi tam manasıyla inada bindirmişlerdi. Kafamı bunlarla yormamaya çalıştım, zaten yarın sözlenme mevzusunu ailemle konuşacaktım.

Kararımı vermiştim.

Her ne kadar ailemin karşı çıksada onların sözünü değil kalbimin sözünü dinleyecektim. Kendi aramızda geleceğe bir yemini bugün halledecektik.

Yarın olacakları düşünüp yüzümü istemsizce buruştururken krem rekli sandelyenin kollarından asılan kabanı omuzlarımdan sarkıtarak şarj aletine taktığım ama sadece %3 şarjı olan telefonumu arka cebime sıkıştırıp çıkışa ilerlerdim. Evde kimse yoktu.

ISLAK ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin