Küt küt atan kalbimi durdurmak mümkün değildi.Midemde kelebekler uçuşuyor .Aşkın bütün kusursuzluğu vücudumda dolanıyordu.Daha önce hiç yaşamadığım tarifsiz bir duygu..
Yiğitle beraber sınıfa girdik. Savaş gözlerini dikmiş bize doğru bakıyordu.Yiğite olan nefretini gözlerinden okuyabiliyordum . Karşılıksız aşkın nefreti gözlerine bürünmüştü adeta ..
Ya yiğitte beni sevmeseydi ve ben sadece ona duygular beslemiş olsaydım.. İmkansızdı bu düşüncesi bile kötüydü.
Yiğit beni hafifçe silkeledi .
- Eylül?
-Ah dalmışım ..
Yerimize geçtik.Her zamanki monoton gecen günler şimdilerde sanki daha eğlenceli geçiyordu . Niye mi bir insan kalbinin götürdüğü yere gittiği müddetçe hep mutlu olur..
Şimdilerde bunu daha iyi anlıyorum . çünkü zaman o kadar hızı geçiyor ki hiç bitmesin istiyorum..
....
Bu güzel günlerin ardından çok güzel 3 ay geçti. Okul bitmişti.Nihayet mezun oluyordum . Mezuniyet balosu 2 gün sonra ve o gün çok güzel olmalıyım.Yapacak daha çok iş var.
Annemle beraber alışverişe çıktık. Bir sürü kıyafet giyip çıkardım.En sonunda bir kıyafete karar verip aldık. Ayakkabılarla kıyafetimi tamamladıktan sonra eve doğru yola koyulduk.Kimseyle pişti olmak istemiyordum ve bunun için çok uğraştım.Bu kadar uğraşıma değer umarım..
O gün gelip çattı. Ve benim hala bir partnerim bile yoktu.Alp onunla gideceğimi düşünüyordu. Benimse bir fikrim yoktu.çünkü yiğit bana hiçbir sey söylemedi.ne yapacağımı bilemiyorum..
Telefonum çaldı. Arayan Yiğitti .
-Alo?
-Eylül ..
-Efendim
-Sana bir sey söylemek istiyorum.. Mezuniyet balosundan 1 saat önce buluşalım mı?
- neden?
-öylesine ..
-peki buluşacağımız yeri mesaj at.
-tamam.
Telefonu kapattım . Hazırlanmaya başladım.Kıyafetimi giydikten sonra makyajımı yapmaya başladım .Yanaklarıma allık sürmeye gerek duymadım.Yiğitin aramasıyla zaten pembeleşmişlerdi. Mesaj geldi . Gideceğimiz yeri mesaj atmıştı.
Bütün hazırlıklarımı tamamladıktan sonra evden çıktım. Aslında beni evden alabilirdi .Evlerimiz bu kadar yakınken beni almadı telefondaki soguklukta neyin nesiydi anlam veremedim.Otobüse atladım yalnız gözler benim üzerimdeydi.. Bu kıyafetler ve ayakkabılar otobüse baya ağır geldi heralde ..
Sonunda vardım . Gözlerim yiğiti arıyordu. Arkamdan biri sinsice yaklaştı. Nefesini boynumda hissedebiliyordum. Hafifce eğildi. Eylül?
Dönmemle bileğim burkuldu neredeyse düsecektimki yiğit belimden tuttu. Evet yiğitti. Ondan başkasının kokusu bu kadar güzel kokmazdı.Sonra bana sımsıkı sarıldı ve kulağıma "Game Over "dedi..
Anlayamadım ne game idi ne overıydı. Şaskındım ne olduğunu idrak edemiyordum.
Şaka gibi buda neyin nesiydi.
Hafifçe yiğiti ittim .
-Ne demek istiyorsun yiğit ?
-Aptal olamazsın..
-Ne?
-Gercekten senden hoşlandıgımımı düşündün?Bu kadar aptal olduğunu söyleme bana..
-Ama ama sen beni sevdiğini söyledin
-Ooo Yapmaa.. Beni üzüyorsun..
-Yiğit bu bir çeşit kamera şakasımı?
-Hayır etrafına bak kamera görüyormusun ?
-Ne yani yalanmıydı tüm bunlar ? Geçtiğimiz 3 ay yalanmıydı?
- Neden bu kadar safsın?
-Safmı?
-Saf olmayan bir insan ilk görüşte aşık olucağına inanmazdı
-Gözlerimin içine bak yiğit ne diyorsun sen Allah aşkına ..
-Oyundu diyorum oyun .. O seni seviyorumlar ..Sarılmalar hepsi yalan senden hoşlanmıyorum.Seni sevmiyorum . Sende diğerleri gibisin.Kolaysın..
Gözlerimdeki yaşı durduramıyordum . Rüyamıydı rüyaysa bu korkunc bir rüya..
Bütün kelimeler boğazımda düğüm düğüm oldu.Söyleyecek tek kelimem bile yoktu. Nasıl bu kadar çabuk teslim olmuştum ona..
-Yi.. Yi. Yiğit.. Nasıl bana kolay dersin ben seni bu kadar içten ve kalpten severken..
-Kalpten mi içtenmi?..Hepsi palavra..
- Benim duygularım senin için çöp mü nasıl bu kadar gaddar olabilirsin..
Ellerini omuzlarıma koydu. Ellerini omuzlarımdan itmek istedim ama yapamadım. Kalbimi o kadar kırmasına rağmen bile sarılmasını bekledim.Kulağıma eğildi.Bu onun bana etmiş olduğu son sözleriydi. "hiçbir sey göründüğü gibi değildir bunu sakın unutma.."son bir koku çektim içime Elleri ellerime deydi ve bir sabun köpüğü gibi hayatımdan çıkıp gitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK GÖRÜŞTE AŞK
RomanceGünlerden AŞK... Günlerden en sevmediğim pazartesi bile aşk kokuyor..