"Bilin bakalım kimi gördüm ?"

49 3 0
                                    

***

Ders başlamıştı. Mecburen oturmak zorunda kaldım. Kitaplarımı ve çalışma defterimi çıkardım. Çalışma defterim genelde dersten çok karakalem çalışmalarımın bulunduğu defterdir . Derste sürekli not tutan o inek olarak tabir ettiğimiz öğrencilerden değilim ben. Yandaki arkadaş baya çalışkan sanırım.Gayet hocayı dinler bir vaziyette .

Bu arada ders Türk Dili ve Edebiyatı. Hiç benlik değil masal gibi geliyor.. şuann not tutmak mı? Az uyuyum dönerim ben size dercesine kafamı kolumun üzerine masaya dayıyarak pozisyon aldım. Ve harbi harbi uyuyordum. Ağzımın kenarından akan bir su hissettim. Ve kulağımda "tık tık" sesi.

Masaya birisi tıklıyor..

"Heyyy uyan ders bitti."

Gözlerimi açmak istemiyordum. Çünkü ağzımın kenarından akan suyun salya olduğunu farkettim.

"Heyyy pasaklı.. Ağzının kenarındaki suyu sil."

Yüzüme doğru bir mendil attı.Mendili atmasıyla yüzümü mendille kapatıp lavaboya doğru koştum.

Amann Allahım ne yapıyorum ben böyle..

Çocuğun daha ismini bile bilmiyordum. Bir sonraki ders sınıf hocamızın dersiydi. Ve büyük ihtimalle kendini tanıtacaktı. Üstümü başımı düzeltip tekrar sınıfa doğru yöneldim. Her sınıfın bir arka tayfası olur. Bizim sınıfında arka tayfası her yeni gelene işkence ederler. Yeni gelen çocuğun etrafında toplanmışlar. Resmen sorguya çekiyorlardı. Sırama doğru yöneldim . "Afedersiniz gençler geçebilirmiyim sırama" dedim.

Arka tarafın lideri Savaş namı diğer Aslan . Savaş bana bakıp geri çekildi. "Yengeniz sırasına oturacakmış çekilin."

Hepsi yerlerine geçti . Savaş yeni gelen çocuğa iki parmağını gözüne götürüp "Gözüm üzerinde" gibi bir hareket yaptı. Savaşın kendi takıntısı bana okulun ilk yılından beri sevgilisiymişim gibi hareket ediyor. Sırama oturdum. Ve "Mendilin için teşekkür ederim. Evde yıkayıp getiririm"dedim.

"Yiğit.." dedi.

"Ne ?"

"İsmim diyorum. Yiğit.".

"Ahh bende Eylül .. Tanışma fırsatımız olmadı. Kusura bakma ."

"Eylülsün biliyorum. Önceki arkadaş baya sen konusunda ısrarlıydı. Sevgilinmiş . Senden uzak durmamı söyledi"

"yooo yoo hayır o onun kafasında uydurduğu bir saplantı."

"Anlıyorum" dedi. Ve yüzünde anlamsız bir sırıtma oldu. Başka tabirle pis bir gülüş..Sanki rahatlamış gibiydi.Ders başladı.  Sınıf hocamız geldi ve yanına Yiğiti çağırdı.

"Arkadaşlar belki çoktan tanışmışsınızdır.Ama yinede hep beraber tanıyalım arkadaşınızı."

"Merhaba Canım . Ben sınıf öğretmeninim.Aynı zamanda matematik derslerine gireceğim.İsmim Kerim.Sende kendini tanıt.Neden geçiş yaptırdın?"

"Merhaba hocam .İsmim Yiğit GENÇ. İstanbuldan geldim. Ailevi durumlardan ötürü böyle gerekti."

"Anlıyorum yiğitcim . Zamanla arkadaşlarınla tanışırsın . Tanıştığıma memnun oldum.Sırana oturabilirsin."dedi. Kerim Hoca gibisi yoktur. Okul çapında çok sevilir.Hatalarımızı birlikte çözeriz.Arka tayfa yüzünden çok çile çekti.İdarenin gözü hocanın üstünde.Resmen hocanın hatasını kolluyorlar.

Kerim hoca " Eylül yeni arkadaş sana emanet . Biliyorsun. Elinden geldiğince yardım et." Dedi.

"Bende tabi hocam elimden geleni yaparım."dedim.

Hoca biliyorsun derken kastettiği arka tayfaydı. Savaşı dizginleyebilen tek kişi bendim. Bana olan zaafını kullanmak bazen iyi oluyordu. Ama bu durumdan hiç hoşnut değilim.

Okul nihayet bitiyordu . Son derside bitirdik. Bütün eşyalarımızı topladık. Sınıfın hepsi çıkmış. Geriye yiğit ve ben kalmıştık. Savaş ve çetesi kapıyı kapattı. "Eylül sen dışarı çık."

"Çıkmıyorum."

"Güzel söylüyorken çık."

"Savaşş.. Yavaşş.. Bu zamana kadar sana hiçbir şekilde karışmadım . Ama ona zarar verirsen beni karşında bulursun."

Yiğit gayet kuğul bir şekilde "Eylül dışarı." Dedi

Şok olmuştum. Gözleriyle gözlerime öyle bir bakış atmıştı ki aramızdaki anlamadığım bir elektriğe neden oldu. Dışarı çıktım.

"Kapıda bekliyorum Yiğit."

"Tamam beş dakikaya geliyorum."

Bu koruma iç güdüsüde nerden gelmişti. Anlayamadım. Bekliyordum.Yerimde duramıyordum. Koridorda bir o yana bir bu yana doğru gidip geldim. En sonunda dışarı çıktılar .Beş dakika bir saat olmuştu neredeyse. Yiğitin yüzünü ellerimle avucumun içine koydum. Bakındım üstüne başına.

Hiçbir şey yoktu . Savaş ellerimi yiğitin üzerinden çekip silkeledi.

"Eylüll.. bir kerede bana baksan yüzümee.... bana?"

Şaşkındım. Ben ne yaptığımı bilsem sana anlatırdım zaten.Yiğit hiçbir şey demeden merdivenlere doğru yöneldi. Savaş bağırdı.

"Gencoo ...seninle işim bitmedi."

Kafamdaki anlamsız düşüncelerde okuldan çıktım. Neden beni beklemedi .Ben onu beklemişken . Ne konuştular. Savaşa ne söyledi. Onda bir yumruk izi bile yokken savaşın dudağı patlamıştı. Savaşa kafa tutmak onun gibi lakapı gibi bir aslana kafa tutmakda neydi? Yağız bir delikanlı olsa gerek.


Yürümeye devam ettim.

Birden bir şeye çarptığımı hissettim. Kafamı kaldırdım ve ...

"Bilin bakalım kimi gördüm ?"


İLK GÖRÜŞTE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin