₪1

579 42 9
                                    

16 Haziran 2000

"Hey JungChan, JinHoo, dışarıda oyun oynamaya gelecek misiniz?"

"Birazdan geliriz herhalde. Ama şimdi evde oynayacağız biz."

"Tamam."

Küçük çocuk arkadaşlarının dışarıya çıkmasını beklerken onların evlerinin etrafındaki bir taşa oturmuştu. İçinden bir an önce dışarıya çıkıp hep birlikte oynayabilmek için dua ediyordu.

Geçen uzun sürenin ardından küçük çocuğun annesi oğlunu bahçede göremeyince meraklanmış ve evden çıkmıştı. Tam komşusuna gidecekken onların evlerinin önünde öylece oturan oğluyla karşılaşmıştı. Kalbinin sızladığını hissetti, komşusunun çocuklarına karşı içi öfkeyle dolmuştu, her ne kadar çocuk olsalar da...

Diğer iki komşusunun çocukları her zamanki gibi bir olup kendi oğlunu dışlamıştı. Kendi saf oğlu ise bunu bir türlü kabullenmiyordu. Her ne kadar oraya gitmemesini söylese de oğlu sözünü dinlemeyip yine onların kapısında oyun oynamayı bekliyordu.

"Im ChangKyun!"

Küçük çocuk yerinden korkuyla sıçradı. Annesine dönüp bir bahane aramaya çalıştı.

"Kalk ordan, eve gidiyoruz!"

"A-ama anne o-onlar gelecekti."

"Sana kalk dedim ChangKyun."

"Ta-tamam."

Annesi, küçük oğlunun elini sıkıca kavramış ardında sürükleyerek eve götürüyordu.

"Bir daha onlarla oyun oynamayacaksın."

¤ ¤ ¤ ¤

17 Temmuz 2002

"Hey JinHoo, bak burada kocaman bir salyangoz var."

Küçük çocuk da meraklanıp salyangozu görmek için diğer iki arkadaşına yaklaşmıştı fakat görünürde hiçbir şey yoktu.

"İyi de burada salyangoz yok ki."

"Hayır var, sen görmüyorsun. Biz görebiliyoruz, değil mi Chan?"

Kıkırdayarak konuştuğunda yanındaki arkadaşı da kahkahalara boğulmuştu. Diğer çocuk hala anlamlandıramamış, öylece iki arkadaşının yüzüne bakıyordu. JinHoo, çocuğun yanına gelip saçlarına dokunarak gülmeye devam etmişti.

"Hey Chan, bu salyangoz güneşten kurumuş olmalı. Hadi biraz ıslatalım da ölmesin."

Tekrar kahkahalarla yan taraflarında duran küçük bir şişe suyu alıp öylece duran çocuğun kafasından aşağı döktüler ve karşılarındaki sırılsıklam olana bakıp kendilerini yere atarak gülmeye devam ettiler.

Küçük çocuk o zaman anlamıştı o kocaman salyangozun nerede olduğunu. Saf duyguları ilk kez derin bir acıya tanıklık etmişti. O küçük yaşına rağmen fark edebilmişti istenmediğini.

Fakat o yaşta annesinin kollarına koşarak ağlamaktan başka bir şey yapamazdı.

Heimat [JooKyun]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin