Heimat [JooKyun]

₪6

25 Temmuz 2013

"Hyung, hadi hızlı sür kremi. Bir an önce gitmek istiyorum."

"Bu saatte gitmemiz pek iyi değil ama ChangKyun. Bir saat daha beklesek?"

"Hayır! Ben şimdi gideceğim, sen kalabilirsin."

"Bu inadın beni öldürüyor."

JooHeon tekrar güneş kreminden biraz daha eline sıkmış ve ChangKyun'un sırtına sürmüştü. Cildinin zarar görmemesi için tüm parasına kıyıp en iyi güneş kremini almış şimdi de küçüğün vücuduna bolca sürüyordu. Ergenliğinin etkisiyle aklına doluşan kirli görüntülere engel olmaya çalışsa da becerebildiği pek söylenemezdi.

"Daha bitmedi mi hyung?"

"Bitti ama biraz bekle, hemen suya girersek bir etkisi olmaz."

"Sen de sürmüştün değil mi?"

"Sırtıma süremedim, yardım etsene."

ChangKyun güneş kreminden bolca alıp JooHeon'un sırtına sürmüştü. JooHeon aklındaki görüntüleri savmaya çalışsa da ChangKyun'un her dokunuşunda daha fazla soğuk terler döküyordu. O an oldukça yanlış bir karar verdiğini fark etmişti.

"Uyuşuk uyuşuk hareket etme Kyun. Hızlı ol biraz."

"Tamam hyung, belin kaldı sadece."

JooHeon dayanma sınırını oldukça zorluyordu. Beline kadar inen eller aklındaki düşünceleri savmasına hiç yardımcı olmuyordu.

"Bitti! Hadi gidelim hyung."

"Bekle, son kez tuvalete gideceğim."

"Hyung! Yeter ama!"

"Denize mi işeyeyim Kyun?"

Hızlı adımlarla tuvalete gidip bir an önce sorununu halletmeye çalışmıştı. Televizyonun sesi sonuna kadar açık olsa bile JooHeon sessiz olmaya özen gösteriyordu.

Onunla başbaşa bir tatil geçirmek başlı başına bir hataydı.

Çünkü yaz tatili demek daha az kıyafet demekti ve ChangKyun'u sürekli olarak üstsüz görmek JooHeon'a hiç yardımcı olmuyordu. Arada sırada şımarıklık yapıp o haliyle kendine yapışması rüyalarında kendisine oldukça kirli bir şekilde yansıyordu.

Kendinden küçük bir lise öğrencisiyle ilgili bu tür rüyalar görmesi kendinden tiksinmesine sebep olsa da önüne geçemiyordu.

"Üstüne bir şeyler giy, üşüteceksin."

"Hyung, dışarısı alev alıyor."

"Giy diyorsam giy ChangKyun, uzatma. Havluları almayı da unutma."