₪3

292 35 5
                                    

26 Ocak 2004

ChangKyun ilk defa ailesinden başka biriyle doğum gününü geçireceği için heyecanlıydı. Annesinden aldığı izinle apartmanlarındaki tüm yaşıtlarını doğum gününe davet etmişti. Çoğu geleceğine dair bir şeyler söylediği için ChangKyun ağzı kulaklarında eve gelmişti.

Akşam vakti yaklaştıkça ChangKyun yerinde duramıyor evde sürekli dolanıyordu. Sonunda zil çaldığında "Ben bakarım." diyerek kapıya koşmuştu. Gelen ilk misafiri iki sene önce zemin kata taşınan JooHeon olmuştu. Elindeki poşetle kapıda gamzelerini göstererek dikiliyordu.

"Erken geldim galiba."

"Hayır hyung, hoşgeldin."

ChangKyun da sevinçle gamzelerini göstermiş ve JooHeon'a sıkıca sarılmıştı. Onu salona götürmüş ve bir yere oturtmuştu. Aralarında uzun süren rahatsız edici bir sessizlik oluşmuştu. ChangKyun bir şeyler konuşmak istese de çekiniyordu. JooHeon ise ne diyeceğini bilemiyordu. Ayrıca partinin(!) başlamasına sadece on dakika kalmasına rağmen evde JooHeon'dan başka kimse olmaması ChangKyun'un gözlerini doldurmaya başlamıştı. JooHeon da kimsenin gelmediğini fark etmiş ve sinirlenmişti.

"Bu aptallar güzelim pastayı kaçıracaklar. Boşver Kyun, bize daha çok pasta düşer."

ChangKyun dolan gözlerinin aksine gülümsemek istemişti ama yapamadı. Bunun üzerine JooHeon yanına gidip ona sarılmıştı. Bir abi olarak o an bunu sorumluluk gibi görmüştü. Buraya taşındıklarından beri en çok vakit geçirdiği kişi ChangKyun'du bu yüzden onu kendi öz kardeşi gibi benimsemişti.

"Yine dışladılar beni hyung."

"Hayır Kyun, biz onları dışladık. Şimdi birlikte pastamızın keyfini çıkaralım sonra da sana hediyemi vereceğim. Ne aldığımı merak etmiyor musun?"

Küçük olan yaşlardan parlayan gözlerini JooHeon'unkilere dikti. Hala hıçkırıklardan dolayı vücudu sarsılıyordu.

"Tabi ki de merak ediyorum."

Heimat [JooKyun]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin