UMARIM BEĞENİRSİNİZ. KEYİFLİ OKUMALAR...
Duyduklarım bende şok etkisi yaratmıştı. Ne saçmalıyorlar bunlar? Hayatımda ağzıma almayacağım evlilik lafını şimdi adaylarıyla karşıma çıkartmışlardı. Ben ya ben SU ÜNSAL kimsenin karşı çıkamadığı o kazadan sonra eline erkek eli değmemiş mafya ailesinden gelen soyun devamı.
"Benden nasıl böyle bir şey istersin baba? Bilmiyor musun o kazadan sonra hiç bir erkekle birlikte olamayacağımı? Nasıl beni buna zorlarsın?" Hayatımda herkesten çok değer verdiğim babam ruh halimi bile bile beni neden buna zorlasın diyorum sonuç hiçbir şey bulamıyorum.
"Kızım artık buna mecburum ben yaşlandım. Ölüm kapıda. Ben gidince herkes seni öldürmeye çalışacak. Tüm düşmanlarım başına üşüşecek ve ben gözümün arkada kalmaması için buna mecburum. Sana benden iyi bakacak bir mafya oğlu bulmam lazım ve şuan en iyilerini içeride topladım. Bundan sonrasını sana bırakıyorum. Hepsi seninle evlenmek için can atıyor ancak sen 2 hafta içinde seçim yapacaksın."Babamın ilk cümleleriyle gözlerim dolarken sonrasında yüzümü ifadesizleştirdim. İşte ben buydum hiç bir şekilde babasına karşı bile taviz vermeyen kazadan sonra kimseye güvenmeyen herkese duvar örmüş dışarıdan güçlü duvarları olan içeriden harabe...
Kaza Günü...
Hayatımın aşkı biricik nişanlımla 2 gün sonraki düğünden önce kafa dinlemek ve 2 haftadır harcadığımız enerjiyi toplamak için dağ evimize gidiyorduk. Her şeyden çok sevdiğim bir adamla evlenmenin heyecanını yaşarken onun da yüzündeki mutluluk okunuyordu. Sessizliği bozmak için konuşmaya başladım.
"Aras sende benim kadar heyecanlı mısın?"dedim heyecanımı sesime yansıtmaya çalışarak.
"Tabi ki de bebeğim senin gibi harika güçlü hırslı bir mafya kızının beni sevmesi büyük bir zevk." Beklediğim cevap bu değildi tripli bir şekilde arkama yaslandım ve mırıldandım.
"Sadece bu yüzden yani başka bir nedeni yok. Beni sevmiyorsun da zaten."dedim kırgınlıkla. Anlık bana döndüğünü hissettim ancak ben ona bakmadım.
"Olur mu öyle şey bebeğim? Senin kahve gözlerine doya doya bakan tek erkek ben olucam. Seni en çok ben sevicem. Hep ben koruyucam elini sadece ben tutucam. Bu yüzden çok heyecanlıyım." işte aradığım cevap. Cevabımı almanın sevinciyle arasın boynuna sarıldım ve dudaklarına yapıştım bir süre öpüştükten sonra korna sesiyle ayrıldık. Ben panikle yola bakarken Aras direksiyon hakimiyetini ele almaya çalışıyordu. direksiyon hakimiyetini sağlayamayınca hızla savrulduk ve takla atmaya başladık. acıyı daha az hissetmek için gözlerimi kapattım. Araba savrulmayı bıraktığında zorlukla gözlerimi açtım. Ama gördüğüm görüntüyle kalbime binlerce bıçak saplandı. Aras'ın emniyet kemeri takılı olmadığından araba camından dışarı savrulmuştu. Oda gözlerini açıp bana baktığında ona doğru elimi uzattım. O ise acı ile yerden kalkıp bana gelmeye çalışıyordu. Her kalkmasında tekrar düştü. Onun acı çekişine dayanamayarak sesimi bulup bağırdım.
" Araaas!!!!! Kendini zorlama ben iyiyimmm!!!!" Yavaş yavaş gözlerim kapanırken arasın beni dinlemeyip gelmeye çalıştığını ve bir şeyler sayıkladığını duydum.
"Sakın gözlerini kapatma. Birazdan yanında olucam. Dayan Su!!!!" dediğini yapıp kendimi gözlerimi açık tutmaya zorladım. Güç bela yanıma geldiğinde acı çektiğini belli eder tonda konuştu.
"Seni koruyamadım. Babana olan sözümü tutamadım. Ben mafyaların yüz karasıyım." Bu sözler kalbimdeki ağrı yetmezmiş gibi ağrıma ağrı kattı.
"Hayır hepsi benim hatam beni affet Aras." dedim ve dudaklarına yapıştım. Biraz sonra ayrıldığımızda gözlerim yavaşça kapandı. Son hatırladığımsa arasın "Senin suçun yok Su beni sakın bırakma n'olur!!!!" deyişiydi.
Kendimle büyük bir savaş vererek gözlerimi açtım. Etrafıma baktığımda bir hastane odasındaydım ve Aras hariç herkes buradaydı. Aras'ın ailesinin yüzü kırmızı gözleri yaşlıydı kaşlarımı çatarak onlara baktım. Babam gelip bana sarıldı.
" Canım kızım 1 aydır komadasın senide kaybedicez diye çok korktuk." Babamın sözleriyle vücudum buz kesti ve kaşlarım iyice çatıldı.
"Senide derken?!?!" dedim çatallaşmış sesimle.
"Kızım" dedi arasın annesi. Ama devam edemeden gözyaşlarına boğuldu.
"Aras nerede !!!!"diyerek hastaneyi inlettiğimde herkes sessizliğe gömüldü. Ardından babam konuştu.
"O.....O....O ARAMIZDAN AYRILDI."
Günümüz...
Tekrar o günü hatırlamamla gözlerim doldu. Sonra kendimi toplayıp babamı onayladım. Ama ne onaylama. Beynimdeki tilkileri bir ben bir Allah biliyor. Onlara öyle şeyler yapacağım ki zaten kendileri benimle evlenmekten vazgeçecekler. Onlara beni istemek ne demekmiş göstericem.
Ancak yinede korkularım var ya 3 yıl sonra Arastan sonra başka birine aşık olursam...
Düşününce bile ihanet etmiş gibi hissediyorum. Umarım böyle bir aptallık yapmam.
MEDYA: ARAS ATALAY
UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.
YARDIMCI HESAPLAR:
İNTAGRAM; sati_byza
KİTABIN İNSTAGRAM SAYFASI; varligim_yokluguna
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benim
Genç Kurgu"hani kolumu bıraksan da bende eve gidip senden kurtulsam."dedim bezgin bir tavırla. "seni eve ben bırakıcam." bu söylediğine ben gözlerimi devirirken o sinirle homudanarak beni sürüklemeye başladı. ancak o homurdanmadan çok duymamı istermişcesine...