4.BÖLÜM

7.2K 479 42
                                    

Luhan hastaneden döner dönmez 'odasına' çıktı. Önceki gün uyuduğu sert yatak yetmiyormuş gibi bir de bütün gece oturur vaziyette ve ikide birde Sehun'u kontrol etmek için kafasını yan yatırarak uyumuştu. Şimdi gerçekten her yeri tutulmuştu.

Yatağının önüne geldi ama yatmak istemiyordu o yatak çok sertti. 
Gözü Sehun'un yatağına kaydı. 
Oldukça büyüktü ve konforlu görünüyordu. Beyni ona yapmamasını söylüyordu ama ayakları onu dinlemedi ve kendini yatağa bıraktı. 
Sıcacıktı.
Çok güzel kokuyordu. 
Mutlulukla gülümsedi ve gözlerini yumdu. Rüyasında Sehun'u gördü.

**** 

"YAH ! KALK HEMEN YATAĞIMDAN! "
Luhan irkilerek uyandı ve gözlerini açtığında öfkeden kudurmuş bir şekilde ona bakan Sehun'u gördü. 
"Günayd-"
"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN? BENİM ODAM DA- HAYIR HATTA BENİM YATAĞIMDA!" 
"Ben ııh şeyy, öbür yatak çok sertti ve ve şey sırtım tut-"
"HAH! Hem geliyorsun hem de beğenmiyosun, üstelik BENİM ODAM VE BENİM YATAĞIMDASIN ! Geldiğinden beri sadece sorun yaratıyorsun! Sen kim olduğunu zan-"
Daha devam edemedi çünkü Luhan'ın gözleri dolmuştu ve ağlamak üzereydi, hızla odadan çıktı. Sehun ise olduğu gibi kalmıştı. Az önce Luhan'ı ağlatmış mıydı?
Peki neden kalbi acıyordu? Yoksa onu umursuyor falan mıydı? Hayır, hayır , hayır. Kafasını sağa sola salladı ve kendini yatağa bıraktı. Kafasını yastığa gömdü.
Çilek kokusu. 
Yastığa sinmişti. 
Ve çok güzeldi.
Bi saniye ? Demin burda yatan Luhan'dı. Yani bu Luhan'ın kokusuydu. Demek oluyor ki...
Gece ona Luhan bakmıştı. 
Lanet okudu. Şimdi kalbi daha da acıyordu. Luhan sadece sert yatağa yatmamış, üstelik bütün gece ona baktığı için yorulmuş ve yumuşak bi yatakta uyumak istemişti. 
'Sehun seni moron !'
Koşarak odasından çıktı ve gözleri Luhan'ı aradı. O neredeydi?

*****
Luhan, kyungsoo'nun yüzüne bile bakmadan kapıdan çıktı . Eğer suratına baksaydı ağladığını görecekti ve Luhan bunu istemiyordu. Kyungsoo ise onun acelesi olduğunu düşündü ve bişey demedi. Evden aşağı koşarken yanaklarından aşağı yaşlar süzülüyordu. 

****
Sehun alt kata indi. Kyungsoo marketten gelmişti ve sebzeleri dolaba yerleştiriyordu. Chanyeol ve Baekhyun buluşma için dışarı çıkmışlardı ve diğer üyeler de film izliyordu. 
" Luhan nerde?" Kyungsoo ona yüzünü dönmeden konuştu. 
"Acelesi vardı sanırım. Koşa koşa çıktı evden. "
Sehun bir an bile beklemedi ve evden dışarı fırladı.
Kampüsün içi güvenliydi ama çok büyüktü ve içinden bir ses Luhan'ın kaybolacağını söylüyordu. 
Kütüphaneye baktı, spor salonuna , yemekhaneye ,sınıflara, kampüs cafelerine ... yok. 
'Neredesin bambi? Lanet olsun her şey için Üzgünüm. '
Her yere bakmıştı...
Bahçedeki havuz hariç. 
Olamaz ,yani Luhan bunu yapmazdı değil mi? Yoksa? 
Aman tanrım. 
Sehun olabildiğince hızlı koşuyordu .
Uzaktan bakınca Luhan'ın havuza baktığını ve iç çektiğini gördü. Evet hala ağlıyordu ve Sehun bok gibi hissediyordu. 
Luhan havuza uzandı , Sehun daha da hızlı koştu. 
"Luhan DUR YAPMA!"
Luhan daha kafasını çevirmeden Sehun onu kolları arasına aldı ve sımsıkı sarıldı. Luhan'ın kalbi teklemeye başladı ve kızardı. 
"Bak ben Özür dilerim. Buna değmez tamam mı? Kek konusunda senin bir suçun yoktu, sert bir yatakta uyudun ve tüm gece başımda kaldın teşekkür ederim ve gerçekten Özür dilerim. "
Hepsini tek nefeste söylemişti. 
"Nefes alamıyorum. " Sehun hemen onu bıraktı ve cool görünmeye çalışarak kendi üstünü düzeltti.
"Doğru, yaptığın yüzünden çok kırıldım ama intihar felan etmiyordum."
Sehun afalladı. Hayır intihar etmediğine sevinmişti ama boşu boşuna mı endişelendi ve ona sarıldı yani? 
"O zaman... ne yapıyordun?" Luhan saf saf cevap verdi.

Bu bir dilek havuzu, dilek dileyip içine bozuk para atıyordum. Ve Sehun, buradaki su dize bile gelmiyor. "
Sehun havuza baktı . Luhan haklıydı ve Sehun şu an tam anlamıyla yıkıldı. 
'Seni moron, bazen çok aptal oluyorsun. Uggh . Duble gerizekalı. '
Sesli bir şekilde boğazını temizledi yüzüne yine o asık suratlı ifadeyi yerleştirdi. 
" Biliyordum ki. Sadece senin bilmediğini düşündüm ve çok sığ olduğu için çakılırsın sandım ama bişey yok..herneyse. " Luhan istemsizce gülümsedi. 
"Benim için bu kadar mı endişelendin?"
'Al Sehun yiyosa buna cevap ver. Düzeltiyorum duble muble yok baştan aşağı gerizekalı. '
"Yah! Neden senin için endişeleneyim. Ben.. ben... Kyungsoo'nun bana kızmasından korktum. Onunla zıtlaşmak istemezsin. Her neyse işte. Hadi eve dönelim evde film izliyorlar. "
Luhan başıyla onaylamakla yetindi.
Yol boyunca ikisi de konuşmadı. Havuzla yurt arası sadece 10 dakikaydı ama ikisine de 1 saat gibi gelmişti. 
****
Luhan geldiğinde Tao ona uzaylı görmüş gibi baktı. Ağlamaktan gözleri kırmızı ve şişti, aynı zamanda yanakları utançtan kıpkırmızıydı. 
"Sana ne oldu böyle ? Domatese dönmüşsün. " Luhan ellerini yanaklarına koydu ve koşa koşa lavaboya gidip kapıyı kilitledi. 
Tao Sehun'a döndü ama o bi Hi bile demeden odasına çıktı. 
Tao ikisinin ardından boş koridora garip garip baktı. 
"Burada bir şeyler dönüyor ama ne? "
Daha fazla eşelememeye karar verdi ve filme döndü.

*****

Luhan lavaboda işini hallettikten sonra odaya çıktı, içeri girip girmemek konusunda tereddütlüydü. En sonunda kapıyı açtı ve girdi, boştu. Demin Sehun'un odaya çıktığını duymuştu ama neredeydi ? Derin bir iç çekti ve kendini sert yatağına bıraktı. Sanırım Sehun'un yumuşacık yatağında uyumasa iyi olacaktı. Uykuya dalmak üzereydi ki odaya Sehun girdi. 
" Ne yapıyorsun? " Luhan irkildi. 
" Uyuyordum." Sehun derin bir iç çekti. 
"Kalk ordan. "
"Bak odanda kalmamı istemediğini biliyorum ama -"
" Benim yatağımda yat."
WTF?
"..."
"Bakma öyle yat işte. "

"Ama sen nerede kalacaksın? "
" O seni ilgilendirmez. " odadan çıktı. Luhan onu yatağından kovmuş gibi hissetti ama çok da yorgundu ve bu yüzden uyudu. 
****
(Luhan'ın uykuda)
Luhan ormanda yürüyordu. Annesi de yanındaydı. El eleydiler. Annesi ona gülümsedi ve ona öpücük kondurdu. 
"Seni seviyorum Luhan. Ne olursa olsun. Bunu unutma lütfen, tamam mı? " 
Annesinin kanatları beliriverdi ve çok parlak bir demet ışıkla beraber kayboldu. Luhan yapayalnız kalmıştı. 
Orman aniden karardı. Karşısında dişlerini kendine batırmak isteyen bir vampir vardı ve Luhan koşamıyordu. 
Luhan çığlık atmak istedi ama yapamadı. Sesi fısıltı gibi çıkıyordu. 
"Yardım edin... anne ...
Daha çok çabaladı, bağırmaya çalıştı ama sesi hala çıkmıyordu. Ve vampire bir şey saldırdı ama göremedi çünkü tüm dünyası sarsıldı. 
(Rüyanın sonu)
****
Sehun koltukta oturmuş kanalları zaplıyordu. ' tanrım. .. bu kadar kanal var ama hiçbiri bir şeye yaramıyor. 
Ben de tablette takılırım.' 
Odasına çıktı ve yaklaştıkça sesler duymaya başladı. Odasının kapısını açtı ve Luhan'ın deli gibi terlediğini, çığlık atmaya çalıştığını gördü. 
'Kabus görüyor olmalı. ' 
"Yardım edin. .. anne..." 
Sehun daha fazla dayanamadı ve Luhan'ı sarsmaya başladı . En sonunda gözlerini yavaşça açtı. Bitkin görünüyordu. Zaten beyaz olan cildi daha da beyazlamıştı. Ve şimdi ... yine ağlıyordu. Sehun bunu görünce kalbinin acıdığını hissetti.
Ne yapacağını bilemedi. Ve Luhan titreyek minik kollarını sanki tüm hayatı buna bağlıymış gibi genç olanın beline sımsıkı sardı. Sehun dondu. Bu sefer kalbi tekleme sırası ondaydı. 'Kendine gel Sehun! Sadece onun için üzgünsün. Başka bir şey yok . Bak bence sen doktora falan git. Luhan sana iyi gelmiyor. Mantar da gelmiyor. Ikisine de alerjin olabilir. Di mi?'
Luhan başını koyduğu Sehun'un omzundan kaldırdı ve ellerini çekti. 
"Özür dilerim. B-ben kabus gör-"
"Sorun değil Luhan-hyung . Uyu."
Luhan şaşırdı. Sehun az önce ona Luhan hyung mu demişti? Keşke kameraya kaydetseydi. Sehun Luhan'ı yatırdı ve üstünü örttü. Tam odadan çıkacaktı ki Luhan onun elini tuttu.

"Gitme Sehun. Korkuyorum. .."

Kimsin Sen ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin