"BU O KURT! "
Şimdi kurtlar ve diğerleri Luhan'a bakıyordu.
" Beni kurtaran kurt o ! Yani Sehun! Yani Kurt! Yani, Kimsin sen? "
****
Hyungsik de dahil hepsi Krislerin yurdunda oturuyordu.
" Olay bu."
5 i de 8 ajana açıklama yapmıştı ve en ufak bir tepki yoktu.
Hala şoktaydılar.
En sonunda Kyungsoo konuştu.
" Yani siz kurtsunuz ve aslında kötü değilsiniz . Bizi vampirlerden koruyorsunuz."
"Aynen öyle. Sehun'a çarpan motor da vampirlerin."
Bunu duyunca Luhan başını eğdi. Yani Sehun ondan nefret etmiyordu öyle mi? Ama nedense bakmaya cesaret edemiyordu. Sehun'un onu suçlamasından korkuyordu.
" Luhan . Konuşmalıyız."
Luhan kafasını kaldırdı ve kendisine merakla bakan Sehun'u takip etti.
"Sehun ben... korkuyorum. "
'Olamaz kurt olduğum için benden korkuyor. Beni canavar olarak görüyor ve bundan nefret ediyorum. '
"Üzgün-"
"Hayır Sehun senden değil. Beni bırakmandan korkuyorum. "
"Luhan ne diyorsun sen?"
Luhan ağlamaya başladı.
" Her şey benim suçum. Ben olmasam o vampirler sana çarpmayacaktı."
Sehun afalladı. Bunu beklemiyordu.
Luhan'ı sımsıkı sardı.
"Hayır bebeğim hayır. Zaten bana saldırmak için fırsat kolluyorlardı."
Luhan sakinleşti.
" Seni özledim Sehun - ah. "
Bu sesi özlemişti Sehun.
Onu böyle çağırışını.
Dokunuşunu.
Kokusunu.
Luhan'ı özlemişti.
Ellerini Luhan'ın yanaklarına koydu ve dudaklarına bastırdı. İkisinin de gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
Luhan ellerini Sehun'un boynuna sardı ve Sehun ellerini minik bedenin beline doladı.
Büyük bir açlıkla öpüyorlardı birbirlerini.
Ayrı kaldıkları zamanın acısını çıkarıyorlardı.
Hasretle ve aşkla tadıyorlardı birbirlerini.
En sonunda nefes almak için durdular.
Sehun alnını Luhan'ın alnına yasladı.
Birbirlerine uzun uzun baktılar.
" Lulu-hyung, zayıflamışsın ve gözlerin şişmiş. Bir daha kendine dikkat etmezsen olacakları kendin düşün. Beni o kadar mı özledin?"
Luhan kıkırdadı.
" Sana ne demeli? Az kaldı beni yiyordun."
Sehun Luhan'ın elini tuttu ve odadan çıkardı. Koridorda Chanyeol ve Baekhyun vardı.
Aynı Hunhan ikilisi gibi, onların da gözleri kırmızı ve şişti. Dudakları da öyle.
Chanyeol onlara baktı.
" Siz de mi?"
Bunu der demez Luhan ve Baekhyun kızardı.
Sehun Bambisinin kızarmasına baktı.
Amma da tatlıydı!
Bu kızarmış ikiliye takılmadan olmaz şimdi.
"Chanyeol hyung ne dersin tatlı niyetine bu ikisini mi yesek? "
Luhan işi çakmıştı ama Baek hala şokta olduğu için, kafası karışıktı.
" N-ne demek o öyle? Ciddi misin? Hani insan yemiyordunuz ?"
Sehun güldü. Luhan sesini çıkarmadı.
" Merak etme Baekkie. Üzgünüm ama, sen damak tadıma pek uymuyorsun. Plaja gidip birilerini tavlar sonra onları yerim."
Baek sinirlendi.
" Başkası ha? Hah , benden lezzetlisi var mi sanıyorsun? Ararken kolay gelsin. "
Arkasını döndü ve sinirle aşağı indi.
Kalan 3 kişi hunhar (n) ca gülüyordu.
" Baek, gerçekten inanılmazsın."
****
Kris en sonunda sordu.
" Peki o tava, tırnak makası, eyeliner gibi şeylerle ne yapmayı planlıyordunuz?"
Suho yere baktı.
'Rezil olmaya geri sayım başladı. '
" Biz sandık ki, sen ve Kai , Sehun'la Chanyeol'u zorla tutuyorsunuz ve-"
"VE BİZE BUNLARLA SALDIRMAYI MI DÜŞÜNDÜNÜZ ? AHAHHAHAHAHA!"
Kai ve Kris , Hyungsik dahilinde gülme krizine girdi.
Sehun ve Chanyeol ise kendini zor tutuyordu.
"E biz de kendi çapımızda bi şeyler yapalım dedik ne olmuş yani? "
" Yok canım kendinizi de aşmışsınız. Yani düşününce, oyuncak tabanca yüzünden hastanelik olabilirdim! Hele bu kurt halimle!"
Tao umursamazca konuştu.
" Benim Wushumun şakası yoktur."
Kris afalladı. Bu çocuk onu şaşırmıştı.
" D-doğru. "
Karşılıklı bakıştılar .
"Ne var? Suratımda bir şey mi gördün? "
Normalde aksi kişilik Kris' tir ama, bu sefer Tao üstlenmişti bu rolü.
" H-hayır yok."
Kai de dikkatle Kyungsoo'yu süzüyordu. Kyungsoo dayanamadı.
" Cidden Kai. Zorba da değilsin. Neden bana öyle bakıyorsun? "
Kai hınzırca sırıttı ve Kyungsoo'ya yaklaştı.
" ÇÜNKÜ ÇOK ŞEKERSİN!"
Kyungsoo'nun yanaklarını sıktı.
Kyungsoo şaşırdı.
"N-ne yaptığını sanıyorsun? "
Kai geri çekildi ve gülümsedi.
Kyungsoo baştan aşağı kızarmıştı.
Chen onlara baktı.
" İki couple daha mı? Ben forever aloneee~"
Kris ciddileşti.
" Ama şunu bilin ki tehlikedesiniz. Vampirler etrafta ve Kampüsü izliyorlar. Siz bizim kim olduğumuzu bilmiyorsunuz ve vampirin ne olduğuna dair en ufak bir fikriniz yok tamam mı? "
Evet anlamında baş salladı lar.
Luhan sessizliği bozdu.
" Yani yurda dönmeyecekmisiniz?"
Sehun somurttu.
" Üzgünüm ama, bu Vampirleri daha da çeker. O yüzden burada kalacağım Ama merak etme aynı kampüsteyiz ve sizi izliyor olacağız. "
Luhan dudak büktü ve başıyla onayladı.
****
Eve varlıklarında hemen uyudular. Malum bu kadar çok şey onları yormuştu.
****
Chanyeol iç çekti.
"Biz onların ölümünü göreceğiz di mi?"
Sehun şaşırdı .
" Birden bire bu da neyin nesi?"
" Yani bir düşün, biz kurt olarak yaşlanmayacağız ve onlar muhtemelen 60-70 yıl sonra ölecekler. Tabii o kadar yaşarlarsa."
Sehun düşünceyle başını eğdi.
Kris'e baktı.
" Yapılacak bir şey yok . Varsa bile yok. Unutun bunu. Başkalarının hayatını böyle mahvedemeyiz."
"Ama bizimki?"
Sehun bunu dediğine pişman olmuştu.
Sonuçta Kai ve Kris onları kurtarmıştı.
" Üzgünüm Kris hyung. Öyle demek istemedim. "
" Sorun değil. O değilde sen bana Tao neleri sever onu söyle. "
"Zengin veya Guccinin sahibi değilsen hiç Şansın yok."
"Para konusunda sıkıntım yok."
"O zaman kendini hazırla çünkü cüzdanın yokluktan kıvranabilir."
* * * *
" Selam Tao."
"Selam Kris."
"Hangi mağaz-"
"Gucci orda! "
"Tabi ya. Gucci."
İçeri girdiler. Kris derin bir iç çekti.
'Buranın sahibini kurt yapmalıyım. '
Tam 1 saattir alışveriş yapıyorlardı.
" Bu nasıl? Peki bu? Bence bu çanta çok iyi ne dersin? Sence ayakkabıyla iyi gider mi?"
'Vay anasını. 107 yıldır hayattayım, kızlar bile bu kadar alışverişe dayanamıyor. '
Sonunda Mağazadan çıktıklarında Kris elindeki Kabarık faturaya baktı.
'Bu acıtıyor. '
Ve Tao ona en tatlı aegyosuyla gülümsedi.
" Kamsamnida Krissieee ~"
'Tamam sanırım bu acıya katlanabilirim. Hem de seve seve. "
Bişeyler yediler ve eşyaları eve bıraktılar. Saat daha 2ydi, yani akşama kadar çok vakit vardı.
"Basketbol oynamayı biliyor musun? "
Kris artislikte son noktayı koydu.
"Bilmek mi? Kitabını yazarım. "
Tao sırıttı.
Tam 3 saat oynadılar . Nefes nefeselerdi ve Tao kazanmıştı.
" S-senin bu kadar iyi oynayac-"
"Ah , sana söylemeyi unuttum. Ben
aynı zamanda profesyonel basketbolcuyum."
Kris donakaldı.
'Kitabını yazarmış. 1.87lik mal.'
Ama hırs yaptı.
"Biraz daha oynayalım !"
Tao omuz silkti.
" Bana uyar. "
Oynamaya başladılar. Tam ikisi de potaya doğru uzanıyorlardı ki çarpıştılar ve Kris Tao'nun üstüne düştü.
Güm güm güm
Tao kızardı.
Kris ise yerinden memnundu.
" K-kris, ağırsın."
"Üzgünüm. Kurt olduğumu unutmuşum."
Hemen kalktı ve Tao'ya yardım etti.
" Sahi, kurt olmana rağmen nasıl bu kadar güçsüz ve berbat oynadın?"
Kris surat astı.
" Adil olsun diye kurt güçlerimi kullanmadım. "
Sessizlik.
Kris Tao'ya baktı.
"Tao ben şey ıh. Yani. Senden uzun süredir hoşlanıyorum. "
Ve dudaklarını Tao'nunkilere bastırdı.
Tao'nun gözleri kocaman oldu.
Donakaldı.
Az önce ne dedi o?OMGSJSBAVSBNSS
Kris ayrıldı ama Tao hemen ona sarıldı ve başını onun göğsüne koydu.
Yüzüne bakmaya utanıyordu.
Kris olayı kavradı ve sırıttı.
' sanırım Gucciyi satın alabilirim.'