Luhan tüm dolabını indirdi.
'Olamaz! Giyecek hiçbir şey yok! Ne yapacağım ben?!'
Sanki biri onun iç sesini duymuştu.
Baekhyun kapıyı açtı ve içeri girdi.
"Giyecek hiçbir şeyin yok ha?"
Luhan ona baktı. Vay anasını be. Bu Bacon da her şeyi biliyordu.
"Bence bugün Tao ile alışverişe git. Kendisine Gucci den bişeyler alırsan, sana güzel şeyler seçer, harika bir moda anlayışı vardır. Ayrıca unutmadan bana eyeliner alın. "
"Eyeliner? "
"Gözlerimi görmüyor musun? Bana çok yakışıyor! (Adam haklı beyler dağılın) "
Luhan gülümsedi.
" Tamamdır! "
*****
Sehun montunu kapıp kampüste yürüyüşe çıktı. Canı sıkkın olduğunda hep dışarı çıkardı - hava soğuk ve dışarıda kar bile olsa da.
Ellerini ceplerine soktu ve boş alana baktı.
"Herkes partiye hazırlanıyor. "
Ve sonra Kai ve Kris' i gördü.
Üstlerinde sadece tişört ve kot vardı.
Şubat'ın 7sinde ve karda!
Pek de üşümüş gibi durmuyorlardı.
Her neyse, bu ikisini Luhan'dan uzak tutmalıydı.
Neden?
'Ah tabi ya, yine başı derde girecek ve uğraşan ben olacağım. '
Luhan...
Neden heyecan yapmıştı o? Allah bilir şimdi genç kızlar gibi hazırlık yapıyordur. Neden ? Kim vardı ki partide? Özel biri mi?
Lanet olsun tüm okul geliyordu partiye kim olduğunu nerden bulacaktı?
*****
" Tao, alışverişe gitmeye ne dersin? "
Tao ona sadece bön bön baktı.
"Sana Gucci çanta alsam?"
"Montum nerde benim?"
Luhan gülümsedi. Cüzdanı kıtlıktan kıvranacağa benziyordu.
Alışveriş merkezine geldiklerinde önce Tao'ya çanta aldılar.
Sonra da mağaza mağaza gezdiler .
En sonunda Luhan'a üstüne tam oturan ve hatlarını belli eden dar ve Siyah bir bluz, üstüne parlak gri bir ceket ve altına birkaç yeri Zincirli bir pantolon aldılar (Kısaca Mama dönemi kıyafetleri ) .
"Waaah daebak. Tao, sen modadan gerçekten anlıyorsun! "
Tao sırıttı.
" Ne sandın ya?"
Mağazadan çıktıklarında Luhan'ın geçen gördüğü iki uzun çocuk yanlarından geçti. Sarışın olan sürekli Tao'ya bakmıştı ama Luhan tabiiki farketmedi.
Tao da kısa süre ona baktı ama gözlerini kaçırdı.
" Aslında hiç de belalı tiplere benzemiyorlar ama..."
Tao ona döndü ve
"Luhan gege , sen gerçekten çok pozitif ve iyi kalplisin tamam, ama konu o ikisi olunca lütfen olabildiğin kadar kötümser ol ve onlara yaklaşma. Anladın mı? "
Luhan dudak büktü.
" Ama neden ki? Onlar katil felan mı? Okulun zorbaları mı?"
"Bi çeşit. Ama nasıl desem, gözlerinin içine direk olarak bakarsan tehdit edilmiş gibi olursun. Yaklaşma işte. "
Luhan iç çekti ve başıyla onayladı.
" Ah! Az kalsın unutuyordum! Baekhyun'a eyeliner almalıyız! "
Bu sefer iç çeken Tao oldu.
"Yine mi? Bu ay 2.oluyor. Anlamadım ne yani eyelinerla resim falan mı çiziyo bu?"
Luhan güldü ve Tao'yu kozmetik mağazasına sürükledi.
****
Sehun eve döndü ve mutfağa saldırdı.
" Yemek hazır mı? Ne yaptın? Açım ben."
Kyungsoo ona döndü.
" Sana da Merhaba maknae."
Sehun surat astı.
" Ben ciddiyim. AÇIM."
"10 dakka içinde hazır. Git montunu çıkar ve ellerini yıka. "
Sehun (yine) surat astı.
"Ben çocuk değilim. "
"Tabi ya ben de yemek yapamıyorum. "
Sehun montunu astı ve ellerini yıkadı.
Luhan ortalıkta yoktu. Ama Luhan'ın nerede olduğunu soramazdı (malum odunsal yönü izin vermiyor). Baktı ki evde Tao da yoktu. İkisi beraber çıkmış olabilirdi. Ve eğer Tao'nun nerede olduğunu sorarsa, Luhan'ı da öğrenmiş olacaktı.
'Tanrım ne kadar zekiyim.'
"Baekhyun hyung, Tao hyung nerede?"
Baekhyun şaşırdı. Sehun neden Tao'yu sorsun ki? Sonra Tao'nun Luhan'la gittiğini hatırladı.
'Tch tch tch. Beni kandıramazsın asi çocuk. '
"Luhan'ı mı soruyorsun?"
"TAO kelimesinin neresinde Luhan geçiyor? "
Baekhyun sırıttı.
" Senin aklından geçtiği kesin."
'Lanet olsun, her şeyi biliyor. Fazlasıyla. '
"YEMEK HAZIR! "
Kyungsoo'nun çağrısıyla herkes masaya toplandı.
Chen konuşmaya başladı.
"Ee , Parti için hazırlık yaptınız mı? Şahsen ben geçen aldığım kıyafetleri giyeceğim. Biraz hip hop tarzı ama beni daha uzun gösteriyor. "
Lay devam etti.
" Ben sanırım geçen doğum günümde Suho-hyung ın aldığı ceketi giycem. Cidden tam oturuyor."
Sehun hariç herkes kıyafetlerden, partiye geleceklerden ve nasıl eğleneceklerinden konuşuyordu. Sehun dayanamadı.
" Çok ciddiyim, 15 yaşında ergen kızlar değiliz , neyiniz var? Alt tarafı bi parti. " masadan kalktı ve odasına gitti.
Xiuminin suratı asıldı.
" Nesi var bunun yine? "
Chanyeol kıkırdadı.
"Aşk mı desem, kıskançlık mı desem bilemedim. Belki de her ikisidir."
Lay atıldı.
"Oha cidden mi? Kim? Ne zaman? Nasıl? "
Baekhyun Hayır anlamında kafasını salladı.
"Olmaz. O kişiye itiraf edene kadar söyleyemem. "
Chen yine düşünceli bir şekilde kafasını kaşıdı.
"Sehun ve aşk. Sehun ve kalp. Sehun ve kıskançlık. Kıyamet ge-li-yor."
****
"Biz geldiiik."
Luhan neşeyle eve girdi ve Tao'nun onun için seçtiklerini diğerlerine gösterdi.
"Nasıl? "
" daebak. "
"Çok iyi Luhan hyung! "
" Bunları giyersen kız-erkek herkes asılır sana ."
Luhan gülümsedi.
" Gerçekten o kadar iyi değil mi? Ha bu arada Baekhyun,sana eyeliner aldık."
"Komapta."
Luhan gülümsedi ve duşa girdi.
****
Sehun tam aşağı iniyordu ki aşağıdan gelen sesleri duydu.
" Bunları giyersen kız-erkek herkes asılır sana."
Hemen yukarı çıktı.
Luhan'ın amacı bu muydu? Herkesin gözdesi olmak mı?
Sehun bunu istemiyordu. Başkalarının sürekli ona bakması fikri bile onu mutsuz etmişti.
"Sehun-ah."
'Al işte geldi. '
"Ne var?"
" Sen ne giyeceksin?"
"Bunun nesi bu kadar önemli ki? Herhangi bi şey giyer çıkarım işte. Hem sanane ki? Saçma sapan bi parti için saçma sapan kıyafetler alacak halim yok. "
Luhan afalladı. Hala Sehun'un bu yanı ona fazla geliyordu. Başını eğdi.
"S-sadece m-merak etmiştim. Özür dilerim. "
Olamaz. Sehun'un kalbi acıyordu.
'Bok beyinli. Yine üzdün onu. Mutlu musun şimdi? '
Luhan'ın dudağı titremeye başlamıştı bile. Ağlamamak için kendini zorladı.
Tam odadan çıkacaktı ki Sehun kolundan tuttu.
"Ö-öyle demek istemedim ben-"
"Sorun değil Sehun-ah . Saçma sapan bi parti işte. Sorun yok. "
Luhan Sehun'un elinden kurtuldu ve odadan çıktı. Sehun ardından bakakaldı.
****
Herkes hazırdı. Sehun altına bi kot çekmiş, üstüneyse tişört , hırka ve mont giymişti.
Herkes Luhan'ı bekliyordu.
En sonunda aşağı indi.
Üstüne mont giymemişti . Saçlarını dikmişti.
Harika görünüyordu
Sehun gözlerini onun üzerinden alamadı.
Kalbi teklemeye başladı.
Luhan gülümsedi.
" Olmuş muyum? "
'OMG DAEBAK ? OLMUŞ MUYUM NE DEMEK? PERFECT! '
Sehun bakıyordu ama bişey demedi.
Suhi konuştu.
" Vay canına. Bu sana pahalıya patlamış olmalı. "
"Şey, biraz. "
Chen Haykırdı.
"E HADI NEYI BEKLİYORUZ? PARTY HARD!"
*****
Kampüsteki büyük dans salonuna geldiler. Onları Lee Joon karşıladı.
"Doğum günü partime hoş geldiniz! "
"Saengil chukka hamnida Lee Joon-sshi!"
" Aigoo Kamsamnida. Eğlenmenize bakın! "
Kendilerine bir masa buldular. Sehun en köşeye oturdu ve kolasını yudumladı. Chanyeol ve Baekhyun dansa kalktılar. G-Dragon'dan Crayon çalıyordu ve millet deli gibi dans ediyordu.
Sehun Luhan'ı izliyordu. Diğerleri ise sohbete dalmıştı. Yanlarına Kwanghee geldi.
"Heey Selam çocuklar! Ahahha Transfer çocuk harika görünüyorsun! Ee dansa var mısınız? (Kwanghee yi bilenler gülüşünün nasıl olduğunu biliyordur )ahhhahahah "
" Olur, ben dans ederim! " Luhan Kwanghee ile birlikte dans pistine çıktı. Kwanghee deli gibi gülüp dans ediyor , Luhan da ona katılıyordu.
Bu arada Kai ve Kris de başka bir köşeye oturmuş, Suho'ların oturduğu yere garip garip bakıyorlardı.
Ama Sehun bunu umursamayacak kadar meşguldü. 'Lanet olsun Kwanghee, içine düştün çocuğun, rahat bırak şunu. '
Sehun ayağa kalktı ve onların yanına geldi.
'Yeter artık buraya kadar. '
Luhan'ın elini tuttu.
" Üzgünüm Kwanghee, ama Luhan senle bir daha asla dans etmeyecek. " Luhan Kwanghee'ye bişey diyemeyecek kadar şaşkındı.
Sehun Luhan'ı dışarı çıkardı.
****
Hiç konuşmadan eve geldiler- daha çok Sehun onu sürükledi.
" Sehun, ne yaptığını sanıyorsun? Dans ediyordum ve Kwanghee'ye çok ayıp ettin. Neyin var senin ?"
Sehun elini yumruk yaptı ve dişlerini sıktı.
" Çünkü vücudunuz çok yakındı ve bundan hoşlanmadım. Çünkü herkes sana bakıyordu ve bundan da hoşlanmadım. Çünkü-"
Sözleri Luhan'ın yumuşak dudakları tarafından kesildi.
Dünyanın en güzel tadıydı bu. Bir o kadar da masum.
Yumuşak ve ılık.
Luhan.
Luhan geri çekildi ve hiç konuşmadı . Sehun derin bir iç çekti.
"Luhan hyung ben, senden hoşlanıyorum..."
Luhan kıkırdadı.
" Biliyordum. Ve ben de senden hoşlanıyorum."
Sehun şaşırdı.
" Biliyor muydun? "
"Hatta bana Lulu diye isim bile takmışsın. Tch tch. Ne kadar çocukça ama sevdim !"
'Noluyo ya? Yoksa benim iç sesimi felan mı okuyor?'
"N-nasıl-"
"Bu da Benim sırrım ."
Sehun hala şaşkın şaşkın bakıyordu.
Luhan kıkırdadı .
Sehun onun gülümsemesini çok tatlı buluyordu. Cidden şu an onu tatlı niyetine yiyebilirdi.
Ve ona sarıldı.
Yüzünü onun saçlarına gömdü ve kokusunu içine çekti.
Luhansa minik ellerini onun beline doladı ve kafasını Sehun'un boynuna yasladı.
Luhan dünyada olabileceği en güvenli yerdeydi.
En mutlu olduğu yerde.
Sehunsa bütün düşüncelerinden uzaklaşmış , bu anın sonsuza kadar sürmesini istiyordu.
Ömründe hiçbir şeyi bu kadar istememişti.
Sanki kolları arasındaki minik beden kaçacakmış gibi daha sıkı sarıldı .
Luhan ona iyi geliyordu ve kesinlikle alerjisi falan yoktu.