Sehun hala Baekhyun'un suratına bön bön bakıyordu.
" Bak gerizekalı. Yavaş yavaş ve detaylı anlatıyorum o yüzden iyi dinle. "
Sehun başıyla onayladı.
" Luhan film izlerken trilyon kez iç çekti ya hani sen hariç bütün galaksi duydu, ha işte o zaman filmde adam çıkma teklifi etmişti ve onu gezmeye çıkarmıştı. Di mi? "
" Evet yani? "
"YEMİN EDİYORUM KATIKSIZ ODUN. % 100 KALP YOKSUNU GERIZEKALI. "
" HYUNG BANA SAYDIRACAĞINA SADEDE GEL."
Baekhyun derin bir iç çekti.
'Yarabbim beni nelerle sınıyosun.'
"Yani sana burda gönderme yapmış oldu. İkiniz birbirinizden hoşlandığınızı söylediniz ama sen çıkma teklifi falan etmedin. Yani ona güzel bir şeyler yapmadın. "
" Geçen onla film izledim ya!"
Baekhyun kafasını duvara vurdu.
'Sabır Yarabbi. '
" Tamam o zaman Sehun bi kere film izledin nasıl olsa birbirinizi görmenize bile gerek yok. Allahım ya. Bak şimdi sen git ve çiçekçiden gül yaprağı al ve biraz da kalp şeklinde kokulu mum al. Ama bir şey biliyormuş gibi yap. "
" Tamam da neden gül? "
"KONUŞMA İŞTE GİT ÇAKTIRMADAN AL GEL. "
Sehun başıyla onayladı ve evden çıktı.
****
Baekhyun Chanyeol'un elini tuttu ve içeri götürdü.
" Hazırlık yapmalıyız. "
Chanyeol sırıttı.
" Bana yorgunum demiştin? "
Baekhyun onun koluna vurdu.
" Bizim için değil, HunHan çifti için. "
" Sende yani mübarek onların Esra Erol'u oldun. "
"Ben olmasam bu ikisi özellikle de Sehun yüzünden bir araya gelmeyecek. "
" Sürpriz felan mı yapıyoruz?"
"Nasıl anladın.?"
"Luhan o kadar çok iç çekti ki anladım teklif istediğini , e sen de rahat durmazsın bu durumda. "
" Bide sana aptal derler. "
" Ne?"
"Yok bişi, Sehun gül yaprağı ve mum almaya gitti. Şimdi Lay ve Baozi ye ihtiyacımız var."
****
" Ne oldu baekhyun? "
"Yixing, bugün Luhan'ı evden uzak tutmanı istiyorum. "
Xiumin atıldı.
" Sürpriz yapıyorsunuz di mu?"
'Gerçekten evdeki tek mal Sehun.'
"Evet bu yüzden size ihtiyacım var."
"Oldu bil! "
****
"Luhan gege!"
"Efendim Lay?"
"Bugün bana yardım eder misin? "
"Ne konuda? "
"Haftaya matematik sınavım var ve nerdeyse hiç bir konuyu bilmiyorum. "
"Hiç mi? O zaman tüm müfredatı tekrar etmemiz gerekir. "
"Senin için uygunsa yapalım? "
"Peki olur. "
"Luhan hyung! "
"Efendim Minseok?"
"Ona matematik çalıştırdıktan sonra bana Çince çalıştırır mısın? Çince min ne kadar kötü olduğunu biliyorsun."
"Tabii ki. O zaman hemen üçümüz Kütüphaneye gidelim ."
****
Sehun kapüşonunu takmış , ellerini cebine tıkmış, oflaya puflaya gidiyordu.
" Zaten hislerimi açıklamak zordu. Gidip bi de teklif mi edicem? Lanet olsun. "
Çiçekçiden içeri girdi ve birsürü gül yaprağı aldı.
" Sevgiline mi alıyorsun genç bey?"
"Evet."
"Güzel bir kız olmalı. "
"I-ıh şey o-"
"Erkek mi? Anladım. O zaman ona bu beyaz gülü ver . Umarım aşkınız hiç bitmez."
Sehun şaşkınlıkla gülü de aldı ve teşekkür ederek ordan ayrıldı.
Daha sonra markete girdi ve kokulu mum aldı.
****
Eve geldiğinde evin temizlenmekte olduğunu, Kyungsoo'nun özel yemekler yaptığını ve Baekyeol ikilisinin planlar kurduğunu gördü.
"Fark ettiniz mi bilmem ama teklif edecek kişi benim. "
Baek cevabı yapıştırdı.
" O yüzden biz hazırlık yapıyoruz zaten."
Kyungsoo onayladı.
"Sana bıraksak hiç bir şey yapmayacaksın."
" Sehun şu gül yapraklarını al ve gel. Bi dakika o elindeki beyaz gül mü? Sana beyaz gül al demedim, gidip kendin mi aldın? "
"Aslınd-"
"İNANMIYORUM SEHUN GİDİP BEYAZ GÜL ALMIŞ. BİZ. ONA. DEMEDEN."
Chen kafasını salladı.
(123455. Kez)
" Kıyamet geliyor. "
****
" Luhan gege, çok sağ ol. "
"Kesinlikle Luhan hyung, çok sağol. "
Luhan yorgun bir şekilde gülümsedi.
" Ne demek."
Bütün gün matematik çözmekten ve Çince anlatmaktan beyni patlamak üzereydi.
" Çocuklar eve gidelim artık. "
Lay saatine baktı.
" Olur gidelim."
Luhan önde, diğer ikisi arkada yurda geldiler.
Luhan kapıyı açar açmaz çığlığı bastı.
Yerde gül yapraklarıyla 'BENİMLE ÇIKAR MISIN? ' yazıyordu.
Sehun ise Luhan'a bakıyor ve gülümsüyordu.
Luhan'ın kalbi teklemeye başladı.
Koşa koşa Sehun'un yanına gitti ve ona sarıldı. Sehun sarılmasına karşılık verdi.
"Luhan hyung, benimle çıkar mıs- mmph!"
Teklifi Luhan'ın tatlı öpücüğüyle bölündü.
" EVET EVET EVET !"
Sehun gülümsedi ve Luhan'ı kendine çekti.
Ellerini Luhan'ın beline koydu ve kendine doğru yaklaştırıp uzun uzun öpüyord-
" WOW ADAMIM HANİ BUNLARIN ARASI ŞEYDİ!"
"SEHUN YAVAŞ GEL OĞLUM! "
"YEDİN BİTİRDİN ÇOCUĞU! "
Luhan yine utançtan kıpkırmızı oldu ve Sehun'a sarılıp yüzünü onun tişörtüne gömdü.
Sehun abartılı bir şekilde gözlerini devirdi.
'Yine başlıyoruz. '
" Şuradan bi gitseniz de adam gibi teklifimizi yapsak. "
" O kadar hazırladık nasıl teşekkür bu!!"
"Biz olmasak sen şu Luhan'ı değil anca yastığını öpüyor olurdun."
Ve yine yardımlarına Kyungsoo yetişti.
" Kesin şunu! Biz sunggyu-hyung in evinde olucaz, keyfinize bakın. "
Ve ayrıldılar.
Luhan yüzünü ondan geri çektiğinde yanaklarından aşağı yaşlar süzülüyordu.
" Sehunah, ben çok mutluyum. "
"O zaman neden ağlıyorsun?"
"ÇÜNKÜ MUTLUYUM SENİ ŞAPŞAL."
Sehun elindeki gülü Luhan'a verdi.
"Hadi içeri geçelim. "
Kyungsoo onlar için harika bir sofra hazırlamıştı. Keyifle yemeklerini yediler. Ve odaya çıktılar.
Luhan direk Sehun'a sarıldı.
" Beni asla bırakma tamam mı? "
Sehun gülümsedi .
" Nerden çıkardın bunu? Bak, ne olursa olsun seni asla bırakmam . Beni anladın mı? Söz veriyorum Luhan Hyung, yanında olmasam bile bil ki senin içindir.
Seni seviyorum Lulu."
'Buraya kadar daha fazla tutamam.'
Luhan ağlamaya başladı. Sehun'u daha fazla sardı.
"Ben de seni seviyorum. "
Dudakları buluştuğunda dünya etraflarında dönüyordu.
Sanki zaman kavramı yok olmuştu.
Nefessiz kaldıklarında ayrıldılar.
Sehun manalı manalı gülümsedi.
" Olmaz Sehun. Sen 18ine girmeden olmaz."
Sehun'un suratı asıldı.
" Ama-"
"Yoksa sana yetmiyor muyum? "
" Bunu da nerden çıkardın? Sadece, yani, Luhan, sen beni delirtiyorsun."
" 3ay sabret ."
" Demesi kolay tabii. "
" Benim de kendimi zor tuttuğumu biliyorsun. "
"O zaman ne bekliyoruz? "
"Senin 18 olmanı. "
" Off peki. "
" Yorgunluktan ölüyorum. Uyusak olmaz mı? "
"Tamam."
'Sen uyu ben seni izlerim. '
Luhan ve Sehun yan yana yattılar.
Luhan başını Sehun'un göğsüne dayamış ve çoktan uykuya dalmıştı.
Sehunsa ağzını onun alnına yerleştirip gözünü kapamış, anın tadını çıkarıyordu.
****
Evden atılmış gibi 8 çocuk kampüste dolaşıyordu.
" Hava da soğuk. "
Chen mızmızlanıyordu.
" Abime ulaşamıyorum. "
Suho endişeyle telefonuna baktı.
" Hadi onun yurduna gidelim, evdedir."
" Sunggyu'nun kaldığı yurt Kampüsün en tenha köşesindeydi ve daha da kötüsü, Kai ve Kris ' in yurduna çok yakındı.
Hepsi bir arada yurda doğru yürürken yolda ikisini gördüler.
Soğuk havada üstlerinde sadece tişört vardı ve kollarında şaman dönmesine benzeyen geleneksel motifli dövmeler vardı.
Ne zaman bu dövmeleri yapmışlardı?
Kris ve Tao bir süre göz göze geldi ama Tao gözlerini kaçırdı . Ne kadar Wushu bilse de ona bulaşmak istemiyordu.
Kai her zamanki herşeyi takmayan sırıtmasıyla Kyungsoo'ya dik dik bakıyordu.
Kyungsoo dayanamadı.
"Şunu keser misin? "
Kai durdu.
" Bi şey mi dedin? "
"Evet. Bakmayı kes rahatsız oluyorum. "
Kai sesli bir şekilde güldü.
" Nereye bakacağımı da sorar oldum. Yoks-"
"Yeter Kai. Gitmeliyiz. "
Kris onun sözünü kesti ve ikisi karanlığın içinde kayboldu.
"Cidden , bu ikisinden uzak durmalıyız biz."