9. Bilerek

3.1K 235 27
                                    

.
.
.
.
.
.
.
"Ne yani, gözümde küsmeye değecek biri olduğunu düşündün?"

Beynim kelimeleri idrak eder etmez mideme kramp girmesi için sinyal vermişti. Alayla karışık çattığı kaşlarına ve keskin koyu renkli gözlerine derince baktım. Gözlerimde toplanan ince buğu perdesini gözlerimi kırpıştırarak yok ettim. Verdiği cevaplar hala canımı yakıyordu, öyle ki kalbimin zerrecikleri isyanla bağırıyorlardı. Ama alışmıştım. Beni kırmasına alışmıştım...sanırım

Jeon Jungkook...

Yutkundum. Hiçbişey olmamış gibi önüne döndü. Havada kalan elimi bilmem kaçıncı kere aşağı indirdim. Gözümün önüne gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Arkamı döndüm ve masama doğru ilerlemeye başladım. Jin ne oldu der gibi bakıyordu. Oflayarak yerime oturdum ve cık cıkladım

"Bir işe yaramadı, hala benden nefret ediyor!" Bir an masada diğerlerinin olduğunu unutmuştum. Ama benim için duymalarımda bir sakınca yoktu. Suga konuştu

"Jung'u mu diyorsun?" Alt dudağımı büzdüm ve yanaklarımı avucuma alarak kafa salladım
"Evet, naptıysam artık." Suga usulca nefesini verdi
"O bazen böyle olabilir, durduk yere birilerine kızabilir. Boşver, üzülme sen." Bakışlarımı diğer üyelere çevirdiğimde Suga'yı onaylarcasına koro halinde kafa salladıklarını gördüm. Bu halleri bile beni mutlu etmeye yetmişti.

V saçlarımı tutup havaya kaldırıyordu. Bende kafamı masaya koymuş anlattıkları şeyleri dinliyordum. Rap Monster bana döndü ve güldü
"Söylesen Min, Nasıl army oldun?" Biraz düşünüp hatırlamaya çalıştım.
"Imm.. tam dört yıl önceydi. Arkadaşlarımdan biri bana bir şarkı önermiş ve çok güzel olduğunu söylemişti, o gün sinirli olduğumdan pek dikkat etmemiştim. Ertesi gün sınıfta duyduğum ve çok dikkatimi çeken şarkıyla aynıymış meğer. No more dream, şarkınız bana çok anlamlı gelmişti. Sonra sizi araştırdım. O zamanlar Korelileri çok seviyordum zaten, işte böyle başladı.." güldüm. V neşeyle sordu

"Bizi ilk canlı canlı gördüğünde ne hissettin peki?" Gözlerimi kapatıp o ana döndüm sanki, vücudumu ince bir ısı dalgası kapladı. Rahatlamaya çalışarak konuştum

"Çok heyecanlanmadım aslında, alt tarafı uçurumdan düşer gibi oluyordum ve dakikada bir rüyada mıyım diye kontrol ediyordum" hep birlikte güldük devam ettim
"Gerçekten, bir army'nin size olan bağlılığı aşk gibi, sizi kendilerinden çok seviyorlar. Üstelik ben sadece şahit olduğum kısım için konuşuyorum, Türkiye sizi çok seviyor.." dudak büzdüm

"Ve Army'ler orada konser verebilmeniz için çok çaba harcıyor, gerçekten bir army ve dolayısıyla benim gözümde siz mükemmelsiniz.." Jimin yanımıza gelmiş ve konuşmamın son kısmını duymuştu

"Mükemmel olduğumuzu biliyoruz, özelliklede ben" ellerini saçlarında gezdirmişti. Güldüm. Jimin, hepsi... çok şirindiler.

Jimin sordu
"Peki... en çok hangimizin hayranısın?" Gülümsemem bir anlığına soldu. Jungkook'tu, hepsini çok sevsemde en çok hayranı olduğum kişi Jungkook'tu. Yutkundum ve gülmeye çalıştım

"Ben...hepinizi çok seviyorum...Tıpkı diğer armyler gibi." Gözlerim bir kez daha bana Bts ile konuştuğumu hatırlatırcasına dolmuştu. Mutlulukla burnumu çektim.

Güneş yavaşça batmaya başlamıştı. Jin kalkmamızı söyleyince annesinin sözünde duran çocuklar gibi ayaklanmıştık. Herşeye rağmen güzel bir gündü. Jimin kolunu Jungkook'un omzuna dolamış bir şekilde önden gidiyordu. Gülüşmelerine güldüm. Tuhaf bir umutla Jungkook'un oturduğu masaya kafamı çevirdim

Masanın üzerine koyduğum dondurma erimiş, masaya saçılmış bir biçimde öylece duruyordu.
.
.
.
.
.
.
.

Ertesi gün şirket bana eğlenceli gelmişti çünkü akşama kadar Bts'nin dans çalışmalarını izlemiş, gülüşmelerine eşlik etmiştim. Dans kaleografileri kliplerdeki gibi eşsiz ve harikaydı Jungkook ve Jimin hariç diğer üyeler buradaydı ve herkes neşeliydi.

sana ihtiyacım var ♧ jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin