BTS İLE HAYAL ET

Jungkook ile Hayal Et

Öncelikle bu hikayede BTS'in olmadığını hayal edin.

Yaz tatilinde ailenle Berlin'e gitmiştin. Berlin harika bir şehirdi. Orada yaşayan akrabalarının evinde kalıyordun. (Bir çoğunuzun Alamancı kuzenleri vardır xmvmslflw)

Berlin'de bir çok ülkenin mutfağına ait yemekler yapan restoranlar vardır. Pazartesi akşamı Kore restoranına gitmek istersin. Ailen de senin Kore'ye olan ilgini bildikleri içim kabul ederler.

Berlin'de şöyle bir özellik vardır: Bir ülkenin yemeklerini yapan restoranda her zaman o ülkenin vatandaşları çalışır. Koreli insanlar göreceğin için mutlu ve heyecanlıydın.

Elinden gelebildiğince şık olmaya çalıştın. En güzel kıyafetlerini giyindin ve biraz makyaj yaptın.

Annen, baban, kardeşin, sen ve Berlin'de yaşayan dayın ile gittiniz. Berlin'de bir sürü Kore restoranı vardı ama siz en iyilerinden birine gittiniz.

Arabayı park ettikten sonra girişe gelirken ne kadar güzel bir yer olduğunu düşünüyordun. Gerçekten çok güzeldi.

İçeriye girdiğin anda görüş açına giren garson dikkatini çekmişti. İdollere benziyordu ve çok yakışıklıydı. Sizinle ilgilenmek için yanınıza geldi. Size bir masa gösterdi ve o da sana bakmaya başladı.

İkiniz de birbirinizi kesiyordunuz. Kaşık ve çubukları dizerken seni izlediğini hissettin. Bakışlarını kaldırınca sana gülümsedi. Sen de utandın ve ona gülümsedin.

Yemekleri verirken sana bunları karıştırmanla ilgili şeyler söyledi. Her zaman seni izlediğini fark etmiştin. Sen de onu izliyordun. Gizlice fotoğrafını çekip arkadaşlarına attın. Hepsi çocuğa bayıldılar.

Jungkook'un instagramını almayı düşündün. Ve cesaret edip istemeye karar verdin. Yemekleriniz bittikten sonra hesabı ödediniz ve Jungkook'un yanına gittin.

"Merhaba."dedin. (İngilizce konuştuğunuzu hayal edin)
"Merhaba." diye karşılık verdi.

"İnstagramın var mı?" dedin ve Jungkook heyecanlandı.

Sana kullanıcı adını söyledi. Sonra sen tam giderken. Konuştu.

"Görüşürüz." dedi.

"Görüşürüz." dedin.

O akşam Berlin'de biraz daha gezdiniz. Jungkook'a instagramdan istek attın. Kabul etti ve o da seni takip etmeye başladı. Sonra sen madem aldım boşa gitmesin dedin ve Jungkook' a mesaj yazmaya karar verdin.

Sen: Selam (yine İngilizce hayal edin.)
Jungkook: Selam
Sen:Nasılsın?
Jungkook: İyidir sen?
Sen: Ben de iyiyim. Şu anda restoranda mısın?
Jungkook: Hayır sadece pazartesileri çalışıyorum. Buluşmaya ne dersin.

Elin ayağın birbirine dolandı. Burada turist olduğunuz için ailenin izin vermeyeceğini biliyordun. Fakat teyzenin evinin yanındaki kafeye gitmene izin verebilirlerdi.

Jungkook' a adresi verdin ve kafeye gittiniz. Yine çok harika görünüyordu. Ondan etkilenmiştin.

"Selam." dedi Jungkook.

"Selam." diye karşılık verdin.

Konuşmaya başladınız. Kendinden bahsetti sen de kendinden bahsettin. İkiniz de çok iyi anlaştınız.

Jungkook konuştu. "Bence biz çok iyi anlaştık."

Gülümsedin "Bence de."

Annenin seni aramasıyla telefonu cevapladın. Gelmeni istiyordu.

"Annem aradı gitmem gerek umarım bir daha görüşürüz. Türkiye'ye gelirsen bekliyorum." dedim.

Jungkook bir anda sana sarıldı. Heyecandan kalbin durmuştu.

"Senin gibi birini kazanmak ne güzel." dedi Jungkook.

Gülümsedin. "Benim için de öyle."

Oradan ayrılarak eve gittin. "Jungkook gibi iyi bir insan kazanmıştın."

Pek içime sinmedi. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. Oy ve yorumları unutmayın ❣️