Jikook shiplemem fakat benden rica edildiği için yazacağım. Her ship güzeldir :). İyi okumalar.
Bir senedir yaşadığın Seoul'de sıradan bir okul günün ardından yurda doğru yürüyordun. Aşırı yorulmuştun ve yurda gidip uyumak istiyordun. Metroda giderken instagrama girdin var shipper sayfalarının attığı gönderileri incelemeye başladın. Tam bir Jikook shipperdın ve shipin yeni bir moment vermişti. Mutlulukla içinden geçirdin 'gerçek işte neye inanmıyorsunuz.'
Durağına geldiğinden metrodan indin ve yurda doğru yürümeye başladın. Sokaklar karanlıktı ve korkmuyor değildin. Karanlık sokakta başını eğerek duvar dibinden yürüdüğün için bir anda birine çarptığını hissettim.
"Kusura bakmayın özür dilerim." dedin ve başını kaldırıp gördüğün kişilerle kafayı yiyecek gibi olup bir adım geriledin.
"S-siz? A-ama nasıl? " Bir anda gözlerin doldu ve ağlamaya başladın. Mutluluktan. Karşındakiler Jungkook ve Jimin'di. Ayrıca pozisyonlarına bakacak olursak sen onlara çarpana kadar öpüşüyorlardı.
Bir anda birbirlerinden uzaklaşıp yanına geldiler. "Sessiz ol ağlama." dedi ve elini omzuna koydu Jungkook. Bir omzundaki ele bir de Jungkook'a baktın. "Sen bana dokunuyorsun. Jeon Jungkook bana dokunuyor. Çekinme istediğin kadar dokun. Ama yok dokunma Jiminciğime ayıp olur. Rüya görüyorum değil mi ben? Ya of bunlar hep fan fiction ve smutlar yüzünden. Deli gibi Jikook okuduğum için işte rüyalarıma bile giriyorsunuz. Ama ben şu an Korece konuşuyorum rüyalarımı Korece değil Türkçe görürüm ben. Çünkü Türk'üm eheheheh. Rüya değil mi bu yoksa? Ay bana bi şeyler oluyor." deyip dengeni kaybettin ve Jungkook seni zor tuttu.
"Ne yapacağız? Hani herkese anlatırsa." dedi Jimin. Bir anda doğruldun "Tövbe. Kimseye söylemem."
"Sana nasıl güvenelim?" dedi Jungkook.
"Sizi çok seviyorum gerizekalı kimsenin sizin hakkınızda kötü düşünmesini istemem de şimdi siz, ikiniz, jikook real mı? Sevgili falan mısınız? FUCK BODY MİSİNİZ? DELİRİRİM ÖLÜRÜM YAPMAYIN BANA BUNU? JUST FRIEND Mİ YOKSA? BEN SİZİ YERİM? SHİPİM REAL DİMİ? Sİ-"
Bir anda Jimin eliyle ağzını kapattı. "Sessiz olmaz mısın sen ya? Lütfen sus." dedi. Dayanamadın ve Jimin'in elini yaladın. Bir anda elini çekti ve üstüne sildi. "Niye yalıyorsun ya?"
"Ne yapayım çok canım çekti. Ellerine bayılıyorum kusura bakma. Ayrıca seni mi kıracağım pirinç patlağım?" dedin.
"Lütfen bundan kimseye bahsetme."
"Vallaha içimden bi şey; her şeyi anlatıp, hareket çekip JİKOOK GERÇEK APTALLAR KUDURUN OPPANIZ GAY demek istiyor ama size bunu asla yapamam."
Jimin'in gözleri büyüdü "Lütfen yapma. Kariyerimiz biter."
"Bu benim isteyeceğim son şey. Ben Army'im tamam mı beni anlayamazsın sen. Vkook real olsun ama siz dağılmayın ki ben Vkook'tan nefret ederim. Ama Taehyung'a bayılırım orası ayrı." (Ciddiye almayın bu sözleri hikaye gereği yazıyorum aklıma Jungkook'la en çok shiplenenlerden biri olarak Taehyung geldi.)
"Peki tamam sana güveniyoruz."
Aklına gelen şeyle sırttın. "Bi şey sorabilir miyim?"
"Sor." dedi Jungkook.
"Hanginiz üstte hanginiz altta?"
"Yaa bu sorulur mu kızım?" dedi Jimin.
"Sorulur tabi. Ben siz bi moment verince yatak kırmış insanım. Bunları bilmek en büyük hakkım. Ayrıca favorim seme Jungkook'tur. Üstte olunca ayrı seksi oluyorsun bebeğim." dedin ve Jungkook'a göz kırptın. Jungkook da bu yaptığına gülmüştü.
"Gözüne hakim çık istersen." dedi Jimin. "Ay Allah'ım Jimin'in Jungkook'u benden kıskandığı günleri de mi görecektim yarabbim. Erdim şu an yani. Ölsem de gam yemem." dedin ve bir anne edasıyla ikisine de sarıldın.
"Soruma cevap alamadım hala?"
"Ben üstteyim." dedi Jungkook.
"Yes be!" Elini yumruk yaparak havaya kaldırdın.
"Siz çok güzel bi çiftsiniz ben yurda gidince sizin güzelliğinize ağlayacağım. Gelin bi fotoğraf çekilelim ben daha arkadaşlarıma hava atacağım. Bu fotoğrafı her yerde paylaşacağım."
Telefonunu çıkardın ve kameraya abanarak bir sürü fotoğraf çektin.
"Biz gitsek iyi olur." dedi Jungkook.
"Tamam sizi çok aşırı baya seviyorum. Diğer üyelere de lütfen benden selam söyleyin hepsini öpüyorum bayılıyorum onlara. Onları da sizi de yerim ısırırım. Canlarım benim." dedin ve ikisinin de yanaklarını sulu sulu öptün.
"Oyşştt şöbiyetlerim benim. Baaayyy~"
İkisi de sana el salladılar ve ters istikamete yürüdüler. Sen de yüzündeki sırıtışla bir anda ağlamaya başladın ve bağırdın "ALLAH'IM SEN AKLIMA MUKAYYET OL!"
