BÖLÜM 9: "DÜŞMAN"

922 147 43
                                    

Barlas yaratığı görünce iki adım geri gitti. Daha önce Karabasan'ı görmemişti. İlk karşılaşmaları hayli sinir bozucu bir durumda olmuştu. O yaratık olmasaydı Cihan'ın suratını dağıtabilecekti. Yaratık tüm olayı bozmuştu.

"Görüyorsunuz." dedi Cihan alayla. Sağa doğru bir adım atıp iki eliyle birden yaratığı gösterdi. "Bana bir şey yapamazsınız. Onun sayesinde! Bence uslu uslu durun ve ben de söyleyeceklerimi söyleyip gideyim."

Yasemin Barlas'a sakin olmasını söyledi. Nasıl olsa konuşur konuşur giderdi. Artık onun arsız konuşmalarına alışmıştı.

Yaratık geldiği gibi kaybolurken Cihan karşısındakilere baktı. Gözleri Gök de takılı kaldı. Sırıtışı daha da genişledi.

"Aslında ben bir kişi eksik derken Ayberk'i kastetmiştim. Diğer kızı unutmuşum. Gerçi..."

Cihan gözleriyle hepsini tararken Yasemin onun gözlerindeki ifadeden rahatsız oluyordu. Sanki aciz olduklarını biliyor gibiydi. Sahi zaten öyle değiller miydi?

"...siz de onu unutmuş gibisiniz. Şuna bir baksanıza onun yerini doldurmuş gibi." derken Gök'ü işaret ediyordu. Bu adam böyle konuşmaya devam ederse Yasemin sinir krizi geçirebileceklerini düşünüyordu. Yanında duran Selim'in elini tutup ona sakin olması için güç vermeye çalıştı. Kerem ve Afra da Barlas'ın yanında duruyorlardı. Rima ve Gök en arkadaydılar.

"Bizimle uğraşmayı kes!" diye bağırdı Kerem. Cihan'dan iğreç gülüşünden başka tepki alamadı.

"Elbet seni bitireceğiz." dedi Yasemin güçlü görünmeye çalışarak.

"Bir kere yaptık. Tekrar yaparız." diye ekledi Selim. Sonra demek ki tam yapamamışız diye düşünmekten kendini alamadı.

Cihan umursamayarak boş bulduğu bir sandalyeye oturdu. Çocuklar onu ayakta izliyorlardı.

"Düşünüyorum da Ayberk'e kim bilir ne kadar kızgınsınızdır. O da benimle bu işin içinde sonuçta." dedi Cihan.

"Onu kim bilir nasıl zehirledin?" dedi Afra. Cihan bu soruyla Barlas'a küçük bir bakış attı. Barlas'ın ağzından tek kelime çıkmadı.

"Aslında buraya bir şey söylemek için gelmiştim." dedi adam. Yasemin gülerek "Söyleyeceği şeyle ilgilenmiyoruz. Kendini yorma."

Adamın kaşları alayla havalandı. Gülmemek için kendini zor tuttuyordu. Yasemin onun yüz ifadesinden ürküyordu.

"Bence ilgileneceksin." dedi adam. Kendinden emin oluşu her hecesinde hissediliyordu. "Özellikle biri sana yalan söylüyorsa ya da senden bir şeyleri gizliyorsa."

Yasemin arkadaşlarının yüzlerine baktı. Adamın ne dediğini anlamıştı; ama ona inanmak istemiyordu.

"Hiçbirimiz ona yalan söylemeyiz ya da bir şeyleri gizlemeyiz." dedi Rima. Cihan yine güldü. Kahkahaları bu sefer daha uzun sürdü. Öyle ki gözünden yaşlar gelmeye başlamıştı. En sonunda boğazını temizleyip kendini toparladı.

"Siz gizlemezsiniz evet; ama ya o?" derken parmağının gösterdiği kişi Gök'dü. Artık tüm bakışlar kızın üzerindeydi. Gök gözlerini kaçırıp tırnaklarını avuç içlerine batırdı. Adam o sırada konuşmaya devam etti.

"Gök neden sürüden atıldı bir an olsun düşündün mü? Ona sorsan cevap verir mi?"

Sorusu ekibin lideri olan Yasemin'eydi. Yasemin bu sorunun cevabını düşünmüştü; ama pek üzerinde durmamıştı. Sonuçta Gök Melisa'yı buldukları gün sadakatini kanıtlamıştı.

TEPELERİN KIZI 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin