TEPELERİN KIZI 2

BÖLÜM 16: "DEĞİŞİKLİK"

Dün gece Yasemin insanlığını yine konuşturmuştu. Çınar ve Deniz'in orada burada kalmasına gönlü razı gelmemişti. Bari göz önünde olsunlar diyerek onlara pastanede kalabileceklerini söylemişti. Evden yastık getirmeyi teklif etmişti; ama Çınar ve Deniz bunu kabul etmemişti. Kurt formunda uyurlarsa yerde yatmak onlar için sorun olmayacaktı.

Sabah olunca ilk iş pastaneye indiler. Kahvaltılarını orada yapacaklardı. Rima dün akşam eve gelince bir şeyler atıştırmıştı; ama hala kendini aç hissediyordu. Biraz kontrolünü kaybederek yemek yemesi Yasemin'in dikkatinden kaçmadı.

"Yavaş boğulacaksın." diye uyardı Rima'yı. Rima ilk on saniye yavaş yavaş yemeye çalıştı. Sonra yeniden kontrolünü kaybetti. Çınar gülerek onu tiye aldı.

"Ne kadar da söz dinleyen bir kız!"

Rima göz devirip çayından bir yudum aldı. Sonra aklına Yasemin'e söylemediği o şey geldi. Yemekle olan ilişkisini kesip ciddi bir ifadeyle Yasemin'e döndü. Onun ne diyeceğini merak eden Gök de çatalını bir kenara bıraktı.

"Yasemin bil bakalım beni kim aradı?" diye sordu. Yasemin lokmasını yutarken gözlerini kocaman açtı.

"O deme sakın!"

Rima kafasını sallayıp arayanın Yasemin'in düşündüğü kişi olduğunu onayladı.

"Konuştunuz mu peki?" diye sordu Gök. Rima ona tüm geçmişini anlattığı için o da arayanın kim olduğunu biliyordu. Rima kafasını iki yana sallarken Çınar'a baktı.

"Birileri telefonuma el koyduğu için konuşamadım." dedi iğneleyici bir ifadeyle.

"Çok da bir şey kaybetmiş gibi durmuyorsun." dedi Çınar Rima'ya yanıt olarak. Rima ona dil çıkarmak istedi; ama o kadar çocuklaşmaya gerek olmadığına kanaat getirdi.

"Bundan Afra'ya bahsedecek misin?" diye sordu Yasemin biraz çekingen bir edayla. Yine onların kavga etmelerini istemiyordu.

"Bence biz artık o mevzuyu aştık. Bilmesi gerekir; çünkü Ozan attığı mesajlarda buraya geleceğini söylüyordu."

"Buraya mı?" diye bağırdı Yasemin. Göz görmeyince gönül katlanıyordu. Rima onu görürse yine eskisi gibi olabilirdi. Bu da Yasemin'in en son isteyeceği şey bile olamazdı.

"Endişelenme." dedi Rima. Sesi güven verici bir tondaydı. "Ben değiştim."

"Ama o hala senin onu sevdiğini düşünüyor." dedi Çınar. Rima'ya rest çekmişti. O an Rima hiç olmadığı kadar ciddi oldu.

"Yanlış düşünüyor." dedi net bir şekilde. Hala Çınar'a mesajları okuduğu için kızgındı. Bu olayı rafa kaldırıp uygun zamanda Çınar'ın önüne geri sunacaktı. Böylece Çınar kızın istediği bir şeyi yapabilirdi.

Gök izin isteyerek söz aldı. "Sen bunu nereden biliyorsun?" diye sordu Çınar'a.

"Bence mesajları okumuş." diye tahminde bulundu Yasemin. Çınar onu duymamış gibi yemek yemeye devam etti.

"Her neyse." diye geçiştirdi Rima. "Birazdan herkes burada toplanır. Afra'ya söyleyeceğim."

Yasemin iç çekti. "Nasıl istiyorsan öyle yap." dedi. Yine de olası bir kavgadan çekiniyordu. Üzerine bir gerginlik binmişti.

Kahvaltı bittikten sonra Yasemin ve Gök masayı topladılar. Daha sonra Yasemin mutfağa gidip tabakları bulaşık makinesine yerleştirmeye başladı. Rima Afra gelince ona söyleyeceklerini kafasında defalarca canlandırırken Deniz ve Çınar kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Yardım edeceklerine söz vermiş olsalar bile Gök onlara güvenmiyordu. Bu yüzden Yasemin yanlarında yokken onlarla yüz yüze olmamaya çalışacaktı.