TEPELERİN KIZI 2

BÖLÜM 5: "UYU"

Aradan koca bir gün geçmesine rağmen Ayberk hala uyanmamıştı. Arkadaşları onun yanından ayrılmak istemiyorlardı; ama gece evlerine gitmek zorunda kalmışlardı. Sürekli çocuğun uyanması için dua ediyorlardı. 

Yapılan kontroller sonucunda çocuğun beyninin hasar almadığını söylemişlerdi. İşin tuhaf tarafı da buydu. Madem beyninde hasar yoktu nasıl komaya girmişti? Yasemin gece boyunca bu konu hakkında kafa patlatmıştı. Gecede bununla ilgili rüyalar görmüştü. Gördüğü rüyalarda Ayberk uyanmıyordu. Bunun gerçek olmasını istemiyordu. Moral bozmamak için kimseye de söylememişti.

Elindeki pet şişeyi çöpe atmak için ayağa kalktı. Çöpün başına geldiğinde yavaşça pet şişeyi çöpe bıraktı. O esnada kulağına bir ses çalındı.

"Uyu!"

Kız dönüp etrafına baktı. Çevresindekiler konuşmuş gibi durmuyordu.

"Bunu sizde duydunuz mu?" diye sordu temkinli bir sesle.

"Neyi?" dedi Rima. Kız dün saçını kestirdikten sonra pastaneye gitmişti. Gök ona olanları anlatınca koşa koşa hastaneye gelmişti. Artık eskisi gibi değildi. Arkadaşlarına daha çok önem veriyordu. Afra'yla aralarını düzeltmişlerdi. Bundan sonra önemsiz insanların hayatını etkilemesine izin vermeyecekti.

Yasemin kafasını hiç anlamında sallayıp yerine geri oturmak için yeltendiğinde tekrar aynı sesi duydu.

"Uyu!"

Kalp atışları hızlanırken etrafını bir kez daha kontrol etti. Sesin ardından kulaklarına bir melodi çalındı. Çocukluğundan tanıdığı bir melodiydi bu. Bir müddet olduğu yerde durup melodiyi dinledi. Melodi yerini ninniye bırakınca yavaş adımlarla yürümeye başladı.
Arkadaşları ne olduğunu anlamadılar.

"Yasemin ne oldu?" diye sordu Kerem. Kız ona aldırış etmeden zihnindeki sesle yürüdü.

"Parla parla küçük yıldız,
Senin ne olduğunu çok merak ediyorum."

Ninni uykusunu getiriyordu. Esneyip yürümeye devam etti. Koridorun sonundan sağa dönerken arkadaşları peşindeydi. Rima onu kolundan tutup çektiğinde ters bir bakış attı. "Bekleyin." dedi. Ninni devam ederken tuvalete girdi. Buraya neden geldiğini bilmiyordu. Sadece gelmişti işte. Diğerleri dışarıdaydılar.

"Dünya o kadar yüksek ki, 
Gökyüzünde bir elmas gibi
Parla parla küçük yıldız, 
Senin ne olduğunu çok merak ediyorum."

Ninni sona erdiğinde zihninin içi çok boş kalmış gibi hissetti.  Amaçsızca etrafına baktı. Üç kabinin üçü de boştu. Ortadaki aynanın karşısında durup aynaya baktı. Gözleri uykulu görünüyordu. Aynı sesi tekrar duydu.

"Uyu!"

Aynadaki görüntüsü silinirken kalbi deli gibi çarpmaya başladı. Nefesi hızlandı. Merakla ve korkuyla sıradakinin ne olacağını bekledi. Aynanın içi siyah bir dumanla doldu. Siyah duman ona korku salanı hatırlattığı için yaşadığı korku daha da şiddetlendi. Bacakları titriyordu ve o buna engel olamıyordu.

Bir adım geri çekilirken duman bir silüete büründü. Gözleri ateş gibiydi. Yasemin'in ona baktıkça gözleri yanıyordu sanki. Yaratık "Uyu!" diye bağırınca Yasemin dayanamadı. Korkuyla çığlık attı. Bu çığlık birisi ölürken attığı çığlıkla kıyaslanamazdı. Yine de duyanı dehşete düşürecek bir çığlıktı.