Neler Oluyor?

123 7 0
                                    

Onu görmek istiyordum. . . En azından daha iyi tanıyabilmek. . . Belki acısına ortak olmak! Kalbim ağrıyordu sanki. . . Tanrım! Lütfen kimseye böyle bir acı yaşatma! Diye geçirdim içimden. . . Yanlızlık hep beni korkuturdu. . . Içimde tarif edemediğim büyük bir sıkıntı olurdu. Böyle zamanlarda, koşarak insanların içine karışmak isterdim. Içimdeki ıssız, karanlık'tan kurtulmak için koşmaya ihtiyaç duyardım. Koştum. . . Uzun uzun, aklımdakileri çiğnercesine, kalbimdeki yaraya kabuk bağlarcasına, uzun uzuun. . . Kalbim yerimden fırlayacak gibi hızlı hızlı çarptı. Ne zaman yorulsam, heycanlansam kendimi bir kaç saniye sonra ölecek sanıyordum.. Ama tam tersi oluyordu hep. Hiç ölmem ve kalbim atmaya devam ederdi.  Büyük bir boşluğa sürüklenirdi ruhum, bedenimden soyutlanmış bir halde! Aradığım bir aşk değildi aslında. . . Hatta korkakça kaçıyordum aşktan. . . Aşk'tan, hayattan, insanlardan. . . Peki ya bu hissettiğim? Okuduğum kitaplardan anladım, işte aşkın içindeeydiim. Aşk bendim. . . 

  Ağzımı bastıran bir el. Beni sürükleyerek, ne olduğunu bilmeden, anlayamadan tıktılar simsiyah bi arabanın içine. Kaçırılıyor muydum? Yok artık, ruhum bedenimi çoktan terk etmişken alıkoymak niye?

  Şu an tek yapmak istediğim;. . . .  sahii istediğim neydi benim . . . uyumak mı hayıır, hayal kurmak hiç değil ,zaten hayallerim yüzünden bu noktaya gelmemiş miydim. Belki o anlamsız bakışları beynimde saatlerce tekrar tekrar canlandırmasaydım bunların hiç biri olmazdı. En azından o piç çocuk gözümde bu kadar değer kazanmazdı.  

  Araba hareket etti. Pencereden baka baka gidiyordum kii sağıma döndüğümde Alp arabanın içindeydi aynı zamanda vurulmuş ve kanlar içindeydi. Aniden onu öyle görünce önce şaşırdım, olayı anlayamadım sonra irkildim ve çığlık atmaya başladım. Yanımda oturan iri yarı adam ağzımı kapasa da avazım çıktığı kadar bağrıyordum. Arabayı süren kalın sesli, uzun ince adam eğer sevgilinin kurtulmasını istiyorsan sus dedi. Söz konusu Alp olunca birşey yapamadım. Epey kan kaybettiği belliydi. Boğazımda düğümlenen kelimelerle zar zor o..nu hastaneye gö..tü..rün dedim. Tamam küçük hanım nasıl emrederseniz ama sen bizimle kalıcaksın dedi. Kafa sallamaktan baş çarem yoktu. 

     Hastaneye yaklaştık ve yanağına masumca bir öpücük kondurdum.Ve seni seviyorum diye fısıldadımm. Sanki parmağını elimin üzerine hareket ettirmeye çalışmıştı. Yoo yooo yorgunluktan ne olduğunu bilmiyorsun sen çiğdem. Arabadan iki adam indi. Sertçe Alp'i o yaralı haliyle yere fırlattılar,  tam hastanenin kapısına ve hızla arabayı sürüp kaçtılar. Ben ise bir yabancıymışım gibi herşeye dışardan bakıyor ve yalnızca olanları izliyordum.

Pembe Şortlu PiçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin