Karanlığıma hoşgeldin

27 5 8
                                    

Öyle bir boşluğun içine düştüm ki artık kendi benliğimi bulamaz oldum bilmem gerekenlerin benden saklanması beni öyle bir karanlığın içine itti ki ne kadar çabalasamda bu karanlıktan kurtulamaz oldum .
Ben yıllardır en dibe vurmuş çıkış noktasını bulamayan aciz küçük kız çocuğunu tanırken biri karşıma çıkıyor ve karanlıgıma karışmana az kaldı diyor.

Gözlerim yavaş yavaş aralanırken
Alnımdan akan ter damlası çenemenden aşağı yol almışken bütün vucudumun titrediğini ve kan ter içinde kaldığımı fark ettigimde
Bu seferkinin kâbus olmadığını idrak ettim. Ayaklarım kendini koyvermış yere vücudumun bütün ağırlığını kollarım yüklenirken kafamı yukarı kaldırdıgma tavandan aşağı sarkan kalın demirin son buldugu nokta bileklerimdi.
Kısık kısık alabildiğim Nefesimi
Toplayıp son bir güçle ayaklarımının üzerinde durabilmiştim önüme gelen saçlarım beni rahatsız ederken birde terden dolayı küçük saç tutamlarım yüzüme yapışması sinirlerimi altüst etti  gözlerimi bedenime diktigimde üzerimdeki kazagın olmayışı sadece iç çamaşırımla olmak utanmama sebep olsada bunun sebebini birazdan anlayacağımı söylüyor beynim .

Karanlık deponun kapısının açılmasıyla onun karartısını gördüm anlamsız bir kahkaha attım gözüme çarpan güneş ışığıyla sabah olduğunu ve dün geceden beri bu şerefsizin esiriydim benden ne istedigini yada ne yapmaya çalıştığını anlamasamda onun karşısında
Güçlü görünmeleyidim ondan kurtulabilirdim bu gücü içimin en derinliklerinden hissediyorum ,

O beni öfkelendirmek isterken ben onun öfkelenmesini sağlıyordum en son dün gece beni baglarken uyanmıştım
Ona onca lafımdan bir tanesine
Alınmıştı ne mi " .... Seni O.Ç çocuğu seni ellerimle öldürecegim dememle kollarıma attığı buçak darbeleriyle acıyla inlerken suratına tükürdüm
O ise bir eliyle yüzünü silerken beklemedigim biranda yüzüme attığı sert tokatla kendimden geçmiştim

Yanıma doğru yavaş adımlarla bana doğru yaklaşıyordu odayı birden ışıkla aydınlanınca gözlerimi kırpıştararak kısık kısık etrafa bakmaya çalıştım oldukça büyük olan bu depoda tam karşımda bir masa vardı üzerinde her türden kesici alet vardı çok uzağımda duvara yaslanmış bir yatak vardı onun yakınında beyaz bir masa ve dört tane sandalye vardı . Etrafta eski püskü bir kaç araba
Yanıma yaklaştıkça yüzü netleşiyordu başındaki şapka önündeki uzun saçları gözlerinin önüne düşmüş
Üzerinde kot bir pantolon siyah bir kapçon bogazına kadar çekmiş ve iğrenç gülümsemesini  yüzüne kondurunca o pis suratına bir tanede tokat  kondurasım geldi.

Yanıma gelir gelmez,
zor ayakta durdugum bütün yükümü sağ ayağıma vermeye çalıştıgım için  it burkuk olan agayagıma böcek ezer gibi basmaya başlamasıyla ağlamamak için yanağımın içini ısırırken dolan gözlerimi tavana bakmaya çakıştım canım çok yanıyordu hemde çok ,
ayağını ezmekte oldugu ayağımda çekmeye niyeti yoktu inlememi , ağlamamı , ona yalvarmamı istiyorudu birşeyler yapmazsam istedigine ulaşacaktı .

Bütün acılarımı bir kenara bırakıp sol dizimi karnına geçirince nasıl bukadar güçlük vurduğumu bilmesemde onu benden biraz olsun uzaklaştırabilmiştim.Son hamlemi yapar yapmaz dizlerimin üstüne düştüm kafam vucudumun da duramayacağım dercesine yere eğildi bütün saçlarım önüme düşerken it ile aramda perde gibi oldu
belini doğrultan it bana yaklaşıp çenemi kavrayıp sıkarak yüzümü havaya kaldırırken bir yandanda kulağıma eğilerek

" Hoş geldin karanlığınma bebeğim seninle çok eglenecegiz vahşi kız "

deyip biraz durakladıktan sonra gözlerini dudaklarıma dikti patlamış olan dudağımın kenarına elini gezdirirken ona karşı koymak istesemde izin vermiyordu başımı sağa sola sallamayı denedim fakat güçlü elleri çenemi sımsıkı kavramıştı hareket edemiyorum tekrardan mırıldanmaya devam etti

ELİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin