34 bölüm

8.9K 464 18
                                    


Mutluluğu elde etmek bazen öyle kolay, bazende öyle zordurki. Herkes kolayı ister. Ama hiç kimse düşünmez ki zor olan kıymetlidir, değerlidir. Kaybetmekten korkar, gözünden sakınırsın.

İki yüreğinde kalbi öyleydi mutluluğu zor ve geç bulmuştular ama yitirmeğe niyetleri hiç yoktu. Bunun için ellerinden gelenin fazlasını yapacaktılardı. En başlıcada birbirlerine sıkı tutunacaklardı. Onların mutlulukları kendileriydi.

Deli gibi salonda sinirle tur atan Yiğit'teydi tüm gözler. Öyle öfkeliydiki, öfkeden her yeri darmaduman edebilirdi. Siniri sadece sözünün dinlenilmemesinden dolaydı. Hayatta en nefret ettiği şeylerden en büyüğüydü ve kız kardeşi bunu bile bile çiğnemişti. Göz ucuyla koltukta annesinin kolları arasına korkuyla sığınan Güneş'e kaydırdı sinirli bakışlarını, derince nefesini dışarı verip.

- Hiç anneme falan sığınma. Bundan sonra telefon falanda yok sana.

- Yok artık.

- Var artık. Dilini kısaltacağına uzatıyorsun bakıyorum.

- Sende beni her gün bir az daha kısıtlıyorsun. En son kafese sokacağından korkuyorum.

- Manyak manyak konuşma kızım.

Diye genç kızın söylediklerine hak versede bunu ona tabikide söyleyerek kendi hatasını kabullenmeyecekti. Babasının gür ve otoriter sesi kulaklarında yankılandığında. Sinirli bakışları hemen yok olmuş, saygıyla karşısında dikilmişti.

- Yiğit yeter bu kadar tantana. Sana izin verdim diye kızıma bunları yapamazsın. Yaptıklarını bir yere kadar kabullenir ve arkanda dururum, eğer o sınırı aşarsan işte o zaman beni arkanda değil de karşında bulursun bilmiş ol. Buda sana son sözlerim.

Babasının söyledikleri öyle hoşuna gitmiş, yüreğine öyle bir su serpiştirmişti ki o korkuyla atan kalbinin yerini ferahlığa bırakmıştı. Annesine doladığı ellerini daha bir sıkarak içindeki sevinci böyle dışa vurmuş, yüzündeki kokuyuysa silerek yerine Yiğit'e attığı sinsi sırıtmalara bırakmıştı. Annesinin

- Benim kızımı üzersen seni ben üzerim Yiğit. Ne yapacağımı da biliyorsun.

Diye tehdit içerikli konuştuğunda tüm aile üyeleri duydukları sözlerden sonra kahkahalarla gülmüş bu duruma tek sinirle nefes alıp verense Yiğit'ten başkası değildi.

- Sakın anne sakın öyle bir şey yapayım deme.

- Dene ve gör. Sünnet fotograflarını medyaya sızdırmak çocuk oyuncağı olduğunu sen benden iyi biliyorsun.

- off tamam tamam kızına bir şey yapmayacağım ancak o Şükrü'ye yapacaklarıma karışmayacaksınız.

- İleri gitmek yok.

Babasının sözlerine karşı giden keyfi şimdi yerine gelmiş bu sefer kardeşine sinsice sırıtan o olmuştu.

- Yok baba ne ileri gideceğim. Zaten ne zaman ileri gittim ki bundan sonra da gideyim.

- Ama baba, anne bu haksızlık. Şükrü'ye yaparak zaten bana yapmış oluyor.

- Sus kız bir de utanmadan neler söylüyor anne babasının yanında. Ayıp ayıp. Ben sana şimdi göstereceğim haklıyı, haksızı.

- Susun yeter bu kadar kavga, gürültü yaptığınız. Herkes yatağına hadi.

Sakin gür sesiyle Eren tüm çocuklarına hitaben konuştuktan sonra karısının elinden tutarak odalarına çekilmiştiler. Güneş yerinden ayaklanıp Soner'e

- Bari sen bir şey de abi.

- Güzelim babam onun arkasında durduktan sonra sence beni dinler mi yüzü burda kendisine sorayım. Eşşek herif sen beni dinler misin?

Kalbine beni alHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin