Bir anne nasıl kokar, nasıl sever, nasıl sarılır, nasıl bakar evladına...
Pişman mıdır?Bir an bile olsa sevmiş midir beni?Arada bir de olsa aklına gelmiş miyimdir?Üzülüyor mudur?Özlemiş midir beni?
Gözlerimi kapattım ve her gece yaptığım gibi annemin yüzünü hayal etmeye çalıştım. Aynada onun görüntüsüne bakıyorum. Aynı benim gibi omzuna dökülen kumral saçları ve mavi gözleri var. Saçlarımı özenle tarıyor.İşi bittiğinde yanağıma uzun bir öpücük konduruyor.Gözlerine bakıyorum.Çok güzeller.Daha da güzeli çok güzel bakıyor.Bakışlarında şefkat var,huzur var,sevgi var...
Nehir'in "Sadece okumayıp yaşadığım Masal'ım,her saçını taradığım da nereye dalıyorsun?"dediğinde irkilerek gözlerimi açtım. "Annemi hayal ediyordum." diye cevap verdiğimde sanki onu annesi terk etmiş gibi hemen gözleri doldu. "Keşke benim annem de ölseydi. O zaman her gece beni neden terk etti diye düşünmezdim ya da onun hiç görmediğim yüzünü hayal etmek zorunda kalmazdım." diyerek cümlemi tamamladım.
Bana arkadan sarılarak "Bende her gece 'Keşke annem ve babam ölmeselerdi. Beni terk etmiş olsalardı ama keşke ölmeselerdi.' diyorum." dediğinde gözyaşları akmaya başladı. Yanağından öptüm ve konuyu değiştirmek için "Saçlarım çok güzel olmuş." dedim. Elinden tutup onu ayağa kaldırdım. "Hadi yemeğe gidelim. Geç kalacağız."
Elinin tersiyle gözyaşlarını sildi ve peşime takıldı. Yemekhaneye giderken Arya'nın çelme takmasıyla dizlerimin üzerine düştüm. Nehir kollarımdan tutup beni kaldırırken "Beni biraz olsun seviyorsan hiçbir şey söyleme veya yapma lütfen."diyor. Ben de Arya'nın arkamdan söylediklerini duymazdan gelmeye çalışarak yerden kalktım ve yemekhaneye yöneldim.
Yemeğimi aldıktan sonra en yakın masaya oturdum.Nehir de hemen yanıma oturdu."Seni durdurduğum için bana kızma lütfen.Sadece Arya ile kavga edip tekrar ceza almanı istemediğim için seni durdurdum.Arya seni kışkırtıp senin ceza almanı istiyor.Onun oyununa gelme.Seni seviyorum biliyorsun."dedi ve yanağımdan öpüp hafifçe gülümsedi.
Başka biri bana 'Beni seviyorsan bırak' tarzında bir şey söyleseydi asla bırakmazdım ama bunu Nehir söylemişti. Hayatımda tek değer verdiğim kişi."Bende seni seviyorum, biliyorsun."dedim. Kollarını açtığında hiç gocunmadan ona sarıldım.
Yemeklerimizi bitirdikten sonra odadan kitaplarımızı alıp bahçeye çıktık.Çardakta oturup YGS için ders çalışmaya başladık. Ben fizik testi çözerken Nehir edebiyat testi çözüyordu.Daha haziran ayında olmamıza rağmen bu sene YGS'ye gireceğimiz için çalışmaya başladık.Dolunay ve Belinay ikizleri de yanımıza gelip ders çalışmaya başladılar.
Ders çalışırken aralamızda en şanssızın ben olduğumu düşünüyorum.İkizlerin babası hapishanede olduğundan ve maddi durumları iyi olmadığından anneleri onları dört aylıkken yetimhanede bırakmak zorunda kalmış.Nehir'in ise annesi ve babası trafik kazasında öldükleri için beş yaşında yetimhanede geldi.Bense doğduğumdan beri burdayım ve annemin beni doğar doğmaz cami avlusuna terk etmesi dışında hiçbir şey bilmiyorum. Bence aramızdaki-o ne kadar inkar etse de- en şanslı kişi Nehir çünkü annesi ve babası onu severek öldüler.Annesinin ve babasının yüzünü ve onlarla ilgili -az da olsa- güzel anıları hatırlıyor.
Aklımdan bu düşünceleri silip kendimi tekrar derse verdim.☆☆☆
Sabah yüzüme dökülen su ile uyandım.Karşımda Arya'nın veya Deste'nin olmasını beklerken Ayşe teyzeyi görünce fazlasıyla şaşırdım. Ayşe teyze "İki saattir seni uyandırmaya çalışıyorum. Uyanmayınca ben de suratına şu fırlatmak zorunda kaldım.Her neyse,müdür odasında seni bekliyor.Ziyaretçin varmış." dediğinde hızlıca kalkıp üstüme hırkamı geçirdim ve saçımı dağınık topuz yaptım. Ayakkabılarımı giyerken "Ziyaretçim kimmiş?"diye sordum.Bilmiyorum anlamında omuz silktiğinde ayakkabılarımın bağcıklarını bağlayıp odadan çıktım.
Beni kim ziyarete gelmiş olabilir ki diye geçiriyorum içimden. Kimsem yok ki benim Nehir'den başka.Koşar adımlarla müdürün odasına geldiğimde derin bir nefes alarak kapıyı tıklatıyorum ve içeriden 'gel' ya da 'gir' gibi bir ses gelmesini beklemeden içeri giriyorum.
İçeri girdiğimde sırtımdaki izlerin sahibi müdür başıyla otur işareti yapıyor.Ben de itiraz etmeden oturuyorum. O sırada karşımda oturan bayanla göz göze geliyoruz.Bana hafifçe gülümsüyor. Masmavi gözleri,beline kadar uzanan kumral saçları ve yüzünde oldukça fazla olan makyajıyla yüzünü hayal ettiğim anneme ne kadar çok benzediğini düşünüyorum ama benim hayalimde ki annemin saçları omzuna kadardı ve çok makyaj yapmazdı.En önemlisi de bakışları hayal ettiğim annemden çok farklıydı. Hayalimde ki annemin aksine bakışlarında şefkat yoktu,huzur yoktu,sevgi yoktu...
Müdürün boğazını temizlemesiyle düşüncelerime gözlerimi devirerek müdüre dönüyorum. Müdür "Masal kızım seni Melek Hanım ile konuşman için baş başa bırakıyorum." diyor normalin aksine kibar bir üslubla ve yerinden hızlıca kalkıp kapıya yöneldi. Kapıyı kapadığında ismini yeni öğrendiğim hayalimdeki anneme benzeyen Melek Hanım'ı konuşması için bekliyorum. Sahiden bu kadın kimdi? Daha önce hiç görmemiştim. Beni neden görmeye gelmişti ve benimle ne konuşacaktı? Aklıma birçok soru gelirken kadın oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandı ve "Merhaba, ben Melek," diyerek bana elini uzattı.
Tanışmak için uzattığı eli sıkıp "Kardelen" dedim kısaca. "İsminin Masal olduğunu sanıyordum."dediğinde "İsmim Masal ama ben Kardelen'i kullanıyorum." diyerek kısaca açıklama yaptım.
Derin bir nefes alıp "Birazdan söyleyeceğim şeyler ikimizin de hayatını tamamen değiştirecek ve ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." dedi. İster istemez çatılan kaşlarımla yüzüne boş bakışlar attım ve "Direk söyleyin." dedim.
"Ben senin annenim."
"Ne?" diye bir nida çıkıyor ağzımdan. Bu kadın benim annem olabilir miydi? Yıllarca hayal ettiğim beni terk eden annem. Yaşadığım şokla yerimden-neden kalktığımı bile bilmeden-kalktım..
"Ne demek ben senin
a-annenim? Beni yıllar önce terk eden o zalim sen misin yoksa?
S-Sen benim annem falan değilsin. Yıllar sonra karşıma çıkıp bana senin annenim diyemezsin." Başımın dönmesini umursamadan devam ettim. "Be-benim annem öldü. Benim annem beni terk ettiği gün öldü." dedim nefes nefese. Ağzında geveledigi sözcükleri duymazdan gelerek kapıya yöneldim. Tam kapıyı açacakken birdenbire heryer kararıyor. Kendimden geçiyorum...¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
İlk kez yazıyorum umarım beğenirsiniz.
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum.😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
Teen FictionBazı anlar göğsüne bir yumru oturur, nefes alamazsın. Ağlamak istersin ama göz yaşların akmaz. Etrafında birsürü insan vardır ama kendini yalnız hissedersin. Kimsenin seni anlamadığını düşünürsün ama tüm bunlara rağmen güçlü görünmeye çalışırsın...