11.BÖLÜM

99 11 6
                                    

Multi; Masal Aktuğ.
Bölüm şarkısı; Her neyse özledim.

Önce saniyeler geçti, ardından dakikalar ele aldı zamanı. Belki de saatler geçti ama o an benim için zaman durmuştu.

Nefes almayı unutmam doğal mıydı? Ya da kalbimin sıkıştığını hissetmem?

Her ne olursa olsun hissettiklerim doğru şeyler değildi.

Çünkü Nehir, Bora'dan hoşlanıyordu.

Kardeşim,Bora'dan hoşlanıyordu.

Bora'nın kollarında bulduğum sıcaklığın aslında cehennem sıcaklığı olduğunu yeni farketmiştim.

Hafifçe geri çekildiğim de Bora'ya baktım. Gülümsüyordu ve kahretsin çok güzel gülüyordu.

Bana ne olmuştu böyle? Küçüklüğümden beri beni terk ettiğini düşündüğüm babam ve hayatımı mahveden müdür yüzünden erkeklerden nefret etmiştim. Hiçbir erkeği yanıma yaklaştırmamıştım. Gerçi kızlar da yoktu yanımda.

Bir tek Nehir vardı. Bir tek o sarıldı bana.

Bora, hayatım boyunca bana sarılan ikinci kişiydi.

Ama buna izin vermemeliydim. Çünkü Nehir, Bora'dan hoşlanıyordu. Bu cümleyi asla kafamdan çıkarmamam gerekiyordu. Bora'ya karşı farklı hisler beslememin tek nedeni bir yanılgıdan ibaretti. Öyle olmalıydı.

Bora iki yıl demişti. Beni iki yıldır tanıdığını söylemişti. Fakat ben dediklerine hiç anlam verememiştim. Tam soracağım sırada Bora'nın telefonu çaldı.

Hastane odasından çıktı telefonla konuşmak için. İçten içe ne konuşacağımı merak ediyordum ama gidip onu dinlemeyecektim. Birkaç dakika bile geçmeden Bora yanıma geldi.

"Psikoloğun olmamı istemiştin dimi? Eğer öyleysem sana iyi gelmem, seni iyileştirmem gerek. Ve bence senin kafanı dağıtmaya ihtiyacın var. Bunun için de yalnız kalmaya değil kalabalık bir ortama ihtiyacın var. Yalnız kalınca çok düşünüyorsun sen. Bu yüzden kalabalığa götürüyorum seni, partiye."

                   ❄️❄️❄️

Bu cümlesinden sonra kendimi partide bulmuştum. Bana anlattığına göre Mert adında bir arkadaşı vardı ve fazla yakınlardı. Sanırım uzun bir süre Türkiye'den ayrılmak zorunda kalmıştı. Şimdi de geldiği için küçük bir parti düzenlemişti. Parti de sadece yakınları olacaktı. O zaman benim ne işim vardı ki?

Hastanede işlemleri halletmiş ve taksiye binip çabucak buraya gelmiştik. Üzerimde bu kıyafetlerle bir partiye uygun olmadığımın farkındaydım. Allah aşkına ne işim vardı benim burda?

Kapı açıldıktan sonra içeri girdik. Kabul ediyorum beklediğim gibi bir ortam değildi. Ben yüzüne makyaj yaptığını zannederken badana yapan, etek gitmeyi unutan, 1.10 boylarını uzatmak için elli santimetre topuklu ayakkabılar giyen kızlar bekliyordum fakat karşılaştığım manzara hiçte öyle değildi. Birkaç kız ve erkek vardı. Sayıları en fazla yirmiydi ve bir kısmı halay çekerken diğerleri de onların videosunu çekiyor ya da yemek yiyorlardı. Partiye mi yoksa düğüne mi gelmiştim?

Gülümseyerek Bora'ya baktığım da müzik sesinden dolayı hafifçe kulağıma doğru eğilerek "Mert normal bir insan değildir. Hiçbir zaman olmadı ve onun parti anlayışının bizim gibi olmasını da bekleyemezdim zaten. Alışırsın sende Mert'i tanıdıkça." dedi ve hafifçe güldü.

Çok büyük olmayan salona girdik ve tam bulduğum bir köşeye oturacağım sıra da Nehir'i gördüm. Onun burada ne işi vardı?

Hemen onun yanına yöneldi ayaklarım. Yanına gidip neden burada olduğunu sordum.

"Kayra'yı görmeye gelmiştim. Biliyorsun o da karşı dairede oturuyor. Sonra Mert geldi. Evinde parti olduğunu söyledi ve bizi de davet etti ben de kıramadım işte." dedi gülümseyerek. Ben hasta olduğu halde dışarı çıktığı için onu azarlarken arkadan biri omzuma koluna attı. Arkama baktım. Bu Kayra'ydı.

Kayra bizden iki yaş büyüktü. Çok konuşkan biriydi fakat bir o kadar da içine kapanık. Bizimle aynı yetimhanedeydi fakat on sekiz yaşına geldiğinde kendi ayaklarının üzerinde durdu ve kiraya çıktı. Yalnızdı. Yetimhane de sürekli dışlanırdı diğerlerinden farklı olduğu için.

Oysa insanlar bilmiyordu, farklı olmak dalga geçilmek için bir sebep değildi.

Kayra'yı hep dışlarlardı fiziksel özellikleri yüzünden. Bende buna hiç anlam veremezsin.

Hiçkimse kusursuz değil di ki. Kendilerinde başkalarının kusurlarıyla dalga geçme hakkını nerden buluyorlardı?

Ayrıca Kayra çok güzeldi. Uzun siyah saçları, yeşil gözleri ve beyaz teni vardı. Kayra gerçekten güzel bir kızdı.

Bana en içten gülümsemesini yollayıp yanağıma bir öpücük bıraktı ve sıkıcı hayatlarımız hakkında bir konuşmaya dalmıştık. O sırada Bora yanında tanımadığım bir çocukla bize doğru yaklaştığını farkettim. Bora'nın yanında ki çocuk bize yaklaştı ve Nehir'e göz kırparak "Selam,domates kız." dedi. Ben dediklerine anlam veremeyerek çatık kaşla olanları izlerken Bora "Bu Mert." dedi yanında ki çocuğu göstererek. Ben sadece başımla selam vermekle yetindim.

Saat gece yarısına gelinceye kadar gülmüş, eğlenmiş ve yemek yemiştik. Bazen dans edenlerde olmuştu ama ben tabi ki onlara katılmamıştım. Mert kendi çapında sürekli espriler yapmıştı. Kanım ısınmıştı aslında Mert'e. İyi niyetli birine benziyordu.

Ama saat gece yarısına gelince kül kedisinin eve dönme vakti gelmişti işte. Nehir ben ve Bora bir taksiye bindik ve Bora evin adresini verdi. Taksi tam hareket edeceği sırada Bora sırt çantasını Mert'in evinde unuttuğunu söyledi. Okuldan sonra direk buraya geldiğimiz için okul çantamız da yanımızdaydı. Ben iyilik yapmaya karar verdim ve taksiden inip Bora'nın sırt çantasını almak için Mert'in evine girdim koşa koşa.

Çantayı kaptığım gibi koşarak merdivenlerden iniyordum. O sırada çanta elimden düştü.

Çantanın içinde ki defterler de dışarı savrulmuştu. Çantasını açık mı bırakmıştı bu Bora? Aklı nerdeydi bu çocuğun?

Söylene söylene yerdeki defter ve kitapları çantasına yerleştirirken bir defter ilişti gözüme. Diğerlerinden farklıydı. Siyah bir defterdi ve kapandığın da şu kelime yazıyordu.

Gök'yüzü.

Kaşlarımı çatarak bunun yanlış olduğunu bilerek açtım ilk sayfasını. Okuduğum şey asla tahmin edeceğim türden şeyler değildi.

'O gökyüzüydü. Bende koca gökyüzünde fark edilmeyi bekleyen minik bir yıldız. Ben milyonlarca yıldızın arasından sadece biriydim. O ise tüm yıldızları içine alan gökyüzü. Söylesene gök yüzlüm fark eder misin bir gün beni maviliklerinde?'

Okurken nefesim kesilmişti. Bora aşık olmuştu. Platonikti. Fark edilmeyi bekliyordu.

Söylesene kalbi güzel adam kimin avuçlarına verdin kalbini?

Bölüm sonu.

Umarım beğenirsiniz.

kardelensezgin desteğin için sonsuz teşekkürler. Umarım bahsettiğin karakteri biraz olsun anlatabilmişimdir.❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 12, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin