3.BÖLÜM

200 23 5
                                    

Umarım beğenirsiniz. Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Multimedia'da Masal var. Keyifli okumalar dilerim!👑
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
"Demek yetimhaneden kaçarsın ha!" Eliyle saçlarımı tuttu ve hızla çekti.

"İlk defa yaptığım bir şey değil. Yanlış hatırlamıyorsam birkaç kere daha kaçmıştım ve sen beni yakalamıştın. He birde kaçtığım ama senin beni yakalayamadıkların da var." Saçlarıma daha da asıldığında ellerini saçlarımdan ayırmaya çalıştım.

"Bu sefer seni odama kapatıp dövmeyeceğim. Seni herkesin önünde öyle bir döveceğim ki utancından bir daha kaçmaya cürret edemeyeceksin. Hem diyerlerine de ders olur. Kimse kuralları çiğnemez, çiğneyemez. Ne dersin?" Saçlarımı bıraktığın da derin bir nefes alıyorum ve güçlü durmaya çalışarak yüzüne bakıyorum."Allah belanı versin derim. Gerçi şu tipine bakınca Allah zaten belanı vermiş ya. Neyse artık yeni beddualar düşünürüm ben de."

Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra"Hımm...Bak aklıma geldi. Bana vuran ellerin kopsun. Hatta...Hatta inşallah ölürsün ya da sakın ölme. Sakın ölme tamam mı? Çünkü benim kendime verdiğim bir söz var. Seni ben öldüreceğim ama inşallah tüm sevdiklerin ölür. Acı çekersin. Bana çektirdiğin gibi."

"Kızım şu an seni istediğim gibi dövebilir hatta öldürebilirim. Bu kadar cesur konuşma istersen."

"Yalnız kaçırdığın bir şey var. Senden korkmuyorum. Beni şu ana kadar sayamayacağım kadar çok dövdün. Peki ya ben...Ben bir gözyaşı döktüm mü? Bir kere 'ah' dedim mi? İstediğin kadar döv. Umrumda değil. Sen benim canımı acıtamassın." Bağırarak söylediğim sözcüklerden sonra bir şey demesine izin vermeden yatakhaneye gittim.

Arkadaşlarım yemekhane olduğu için içersi boştu. Bu da benim işime gelirdi. Müdürün dediği şeyleri takmamaya çalışarak yatağın altına gizlediğim bilgisayarı çıkarıyorum ve bilgisayarda birkaç işlem yaparak dinleme cihazına eriştim. Dinleme cihazına erişir erişmez Sami'nin ve ortağının sesi geldi ve bende seslere kulak kesildim.

Sami "Ben malları sanayi sitelerinin için de üzerinde 'Çakıltaşı' yazan bir dükkanın içine yerleştirdim. Her ihtimale karşı önüne iki adam da diktim. Her şey hazır. Sen yarın yüz bin lirayı her gün kullandığın siyah çantana yerleştireceksin. Bende senin çantanın aynısıyla toplantıya geleceğim. Toplantı da yan yana oturacağız ve kalkarken çantalarımız karışacak ve ben senin para dolu çantanı sen ise benim içinde tam adres yazan çantamı alacaksın. Daha sonra ben yüz bin lirayla evime, sende malların olduğu dükkana gideceksin. İşte bu kadar. Anlaştık mı?"

"Güzel plan. Anlaştık."

Devamını dinlemedim çünkü dinlememi gerektirecek bir sebep yoktu. Hem yemekhaneden kızlar da gelebilirdi. Bu yüzden önce bilgisayarı yatağın altına sakladım. Daha sonra da üstümdekilerden kurtulup pijamalarımı giydim ve yatağa yattım.

Yarın yine yetimhaneden kaçacaktım. Başka çarem yoktu. Para dolu çantayı almalı ve Sami tam olarak adresi vermese de sanayi sitelerinde üzerinde 'Çakıltaşı' yazılı dükkanda olduğunu söylediği adresi polise ihbar edecektim. Umarım her şey yolunda gider diye dua ettikten sonra gözlerimi kapatıyorum ve kısa sürede uykuya teslim oluyorum.
☆☆☆

Nehir yanağıma bıraktığı sulu öpücüklerle beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Müdür, herkesi bahçeye çağrıyor. Hadi kalk!"

"O moruk umrumda bile değil. Hem benim uykum var. Saat kaç?" dedim uykulu sesimle.

"Saat on buçuk . Hadi kalk artık." Oflayarak kalktım. Yüzümü yıkadıktan sonra pijamalarımdan kurtulup üzerinde beyaz tişört ve siyah dar paça pantolonumu giydim.Saçımı yukarıdan at kuyruğu yaptıktan sonra spor ayakkabılarımı da giydim ve Nehir'le yatakhaneden çıkıp merdivenlerden aşağı inmeye başladık.

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin