Teşkilat

258 5 0
                                    

Lider Lider, insanların inanarak ve güvenerek takip ettikleri kişidir. Liderlik, doğuştan gelen bir özelliktir. Türk milleti de tarihi boyunca pek çok büyük lider çıkarmıştır. Hayatı boyunca Türk milleti tarafından derin bir sevgi ve saygıyla anılan, hatta tüm Türk dünyasının lideri olarak kabul edilen Başbuğ Alparslan Türkeş de bu liderlerden biridir. Türk milletinde çok sayıda lider olduğu gibi, liderlik kavramı da son derece gelişmiştir. Mete Han'dan başlayarak günümüze kadar gelen Türk liderlik geleneği, yüzyılların deneyimiyle zenginleşmiştir. Türk milletini tarihi boyunca ileri taşıyan Türk liderlerinin belli başlı özellikleri şunlardır;

Türk lideri yüksek bir ahlâkın temsilcisidir. Onun kusursuz ahlâkı tüm millete örnek teşkil eder.

Türk lideri inançlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Milletini ileri taşımak gayesiyle takip ettiği doktrinden hiçbir şekilde taviz vermez.

Türk lideri milletinin faydasına olmayan kararlar almaz. Her adımında milletinin çıkarını düşünür.

Türk lideri kişisel çıkarlarının peşinden koşmaz. Öncelikle milletinin zenginliğini tesis eder.  Duygularını ve arzularını milletinin çıkarlarının önüne koymaz.

Türk lideri ahlâki açıdan olduğu gibi sosyal alanlarda da milletine örnek olacak davranışlar sergiler.

Türk liderinin sezgisi güçlü, kararları yerinde, fikirleri sağlamdır. Milleti adına verilebilecek en doğru kararları verecek kadar güçlü bir donanıma sahiptir.

Türk lideri adildir. Milletini ayırmaz, adaletten şaşmaz. Kanunlar önünde herkesin eşit olmasını temin eder.

Türk lideri cesurdur. Milleti için gerekirse kendini feda eder ve hatta milletinin savaşmasını emreder.

Türk lideri Türk milletinin en bilge bireyi olmalıdır. Milleti yönetecek donanıma ve kişiliğe sahip olan kişi, Türk milletinin lideri olacaktır. Teşkilat Teşkilat, bütünü oluşturan unsurların en büyüğüdür. Türk milleti, teşkilatçılık özelliği ile bin yıllara meydan okumuş, hayatta kalması imkansız coğrafyalarda yüzyıllarca yaşamıştır. Türk milletinin tarihindeki üstün başarıları, teşkilatçılık düzenine olan bağlılığı ve bu husustaki yeteneğine dayanmaktadır. Ülkücü Hareket'in ülküye ulaşması için teşkilatçılık kavramını idrak etmesi, teşkilatına sıkı sıkıya bağlanması gerekmektedir.

Teşkilat kavramını anlamak için bireysel düşünmeyi bırakmak gerekir. Dünyamızda insan yalnız değildir. Toplumun içinde doğar, yaşar ve ölür. İnsanın doğada tek başına mücadele vermesi mümkün değildir. Diğer bireyler ile bir arada yaşamayan insan ya doğanın zorlu şartlarına dayanamayarak yok olur, yahut da diğer insanlar tarafından ortadan kaldırılır. Bireyin bu kadar aciz olduğu bu koşullarda insanlar bir araya gelerek teşkilatları oluştururlar. Teşkilatın mensupları, ?tek? olma fikrinden vazgeçmiş, ?bütün? olmayı seçmişlerdir. Bütünün her parçası kendine özeldir ve son derece değerlidir. Ancak kendi benliğinden vazgeçerek mensubiyet şuuruna erişen ve bütünün parçası olan bu bireyler, zenginliklerini ?bütün? e yani teşkilata katarak daha da değerli bir mertebeye ulaşmışlardır. Benliğinden vazgeçerek teşkilatın mensubu olmak, teşkilat için yaşamak, her insanın erişemeyeceği bir mutluluktur.

Türk milliyetçileri de teşkilat olmanın gurur ve mutluluğunu Ülkü Ocakları'nın çatısı altında bulmuşlardır. Bu değerli bireyler, Ülkücü Hareket'in bir mensubu olarak bir ülkü uğruna bir arada yaşamayı seçmişlerdir. Türk ülküsünü, Türk milletini, kısacası Türklüğü ileriye taşıyacak olan, işte bu teşkilatçılık anlayışı ve inanışıdır. Liderinin izinde, doktrininin ışığında, son neferinin son nefesine kadar mücadele edecek bir teşkilat, elbet bir gün hedefine ulaşacaktır. Liderine ve doktrinine itaat eden teşkilat, elbet bir gün zaferin mutluluğunu tadacaktır. O günü göremeyecek olan ülkücüler ise, mensubiyet şuurunun verdiği haz ile zenginleşeceklerdir. Mensubiyet şuuruna ulaşmak, benlikten sıyrılıp bütün olmanın keyfine varmak için ülkücüler Ülkü Ocakları'nın çatısı altında teşkilatlanmalı, kutlu hedefe doğru bir arada yürümelidirler.

Ülkücü GençlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin