Gayemiz iyi bir Türk olmaktır. İyi bir Türk olmak, Türk'ün törelerini, dilini, dinini, ülküsünü iyi bilmek, iyi yaşamakla olur. Türk'ün gücü imanıdır. İmanının özü ise kendi öz kültürüdür. Türk kültüründe, milletin aynı kültür doğrultusunda yaşamasının sağlanması için, üç unsura kayıtsız şartsız bağlanılması gerekmektedir. Lider, Teşkilat, Doktrin. Bu üç unsuru iyi bilmek, anlamak, yaşamak zorundayız. Bu üç unsur milletin birlik, dirlik ve güçlülüğünü sağlayan temel prensiplerdir. Türk kültüründe güçlü devlet kurabilme, Turan'ı gerçekleştirebilmek ve Kutlu Düzeni sağlamak için gerekli olan bu üç unsuru tek tek tetkik etmek gerekiyor.
Lider: Lider, insanların inanarak ve güvenerek takip ettikleri kişidir. Liderlik, doğuştan gelen bir özelliktir. Türk milleti de tarihi boyunca pek çok büyük lider çıkarmıştır. Hayatı boyunca Türk milleti tarafından derin bir sevgi ve saygıyla anılan, hatta tüm Türk dünyasının lideri olarak kabul edilen Başbuğ Alparslan Türkeş de bu liderlerden biridir. Türk milletinde çok sayıda lider olduğu gibi, liderlik kavramı da son derece gelişmiştir. Mete Han'dan başlayarak günümüze kadar gelen Türk liderlik geleneği, yüzyılların deneyimiyle zenginleşmiştir. Türk milletini tarihi boyunca ileri taşıyan Türk liderlerinin belli başlı özellikleri şunlardır;
Türk lideri yüksek bir ahlâkın temsilcisidir. Onun kusursuz ahlâkı tüm millete örnek teşkil eder.
Türk lideri inançlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Milletini ileri taşımak gayesiyle takip ettiği doktrinden hiçbir şekilde taviz vermez.
Türk lideri milletinin faydasına olmayan kararlar almaz. Her adımında milletinin çıkarını düşünür.
Türk lideri kişisel çıkarlarının peşinden koşmaz. Öncelikle milletinin zenginliğini tesis eder. Duygularını ve arzularını milletinin çıkarlarının önüne koymaz.
Türk lideri ahlâki açıdan olduğu gibi sosyal alanlarda da milletine örnek olacak davranışlar sergiler.
Türk liderinin sezgisi güçlü, kararları yerinde, fikirleri sağlamdır. Milleti adına verilebilecek en doğru kararları verecek kadar güçlü bir donanıma sahiptir.
Türk lideri adildir. Milletini ayırmaz, adaletten şaşmaz. Kanunlar önünde herkesin eşit olmasını temin eder.
Türk lideri cesurdur. Milleti için gerekirse kendini feda eder ve hatta milletinin savaşmasını emreder.
Türk lideri Türk milletinin en bilge bireyi olmalıdır. Milleti yönetecek donanıma ve kişiliğe sahip olan kişi, Türk milletinin lideri olacaktır. Teşkilat Teşkilat, bütünü oluşturan unsurların en büyüğüdür. Türk milleti, teşkilatçılık özelliği ile bin yıllara meydan okumuş, hayatta kalması imkansız coğrafyalarda yüzyıllarca yaşamıştır. Türk milletinin tarihindeki üstün başarıları, teşkilatçılık düzenine olan bağlılığı ve bu husustaki yeteneğine dayanmaktadır. Ülkücü Hareket'in ülküye ulaşması için teşkilatçılık kavramını idrak etmesi, teşkilatına sıkı sıkıya bağlanması gerekmektedir.
Teşkilat kavramını anlamak için bireysel düşünmeyi bırakmak gerekir. Dünyamızda insan yalnız değildir. Toplumun içinde doğar, yaşar ve ölür. İnsanın doğada tek başına mücadele vermesi mümkün değildir. Diğer bireyler ile bir arada yaşamayan insan ya doğanın zorlu şartlarına dayanamayarak yok olur, yahut da diğer insanlar tarafından ortadan kaldırılır. Bireyin bu kadar aciz olduğu bu koşullarda insanlar bir araya gelerek teşkilatları oluştururlar. Teşkilatın mensupları, ?tek? olma fikrinden vazgeçmiş, ?bütün? olmayı seçmişlerdir. Bütünün her parçası kendine özeldir ve son derece değerlidir. Ancak kendi benliğinden vazgeçerek mensubiyet şuuruna erişen ve bütünün parçası olan bu bireyler, zenginliklerini ?bütün? e yani teşkilata katarak daha da değerli bir mertebeye ulaşmışlardır. Benliğinden vazgeçerek teşkilatın mensubu olmak, teşkilat için yaşamak, her insanın erişemeyeceği bir mutluluktur.
Türk milliyetçileri de teşkilat olmanın gurur ve mutluluğunu Ülkü Ocakları'nın çatısı altında bulmuşlardır. Bu değerli bireyler, Ülkücü Hareket'in bir mensubu olarak bir ülkü uğruna bir arada yaşamayı seçmişlerdir. Türk ülküsünü, Türk milletini, kısacası Türklüğü ileriye taşıyacak olan, işte bu teşkilatçılık anlayışı ve inanışıdır. Liderinin izinde, doktrininin ışığında, son neferinin son nefesine kadar mücadele edecek bir teşkilat, elbet bir gün hedefine ulaşacaktır. Liderine ve doktrinine itaat eden teşkilat, elbet bir gün zaferin mutluluğunu tadacaktır. O günü göremeyecek olan ülkücüler ise, mensubiyet şuurunun verdiği haz ile zenginleşeceklerdir. Mensubiyet şuuruna ulaşmak, benlikten sıyrılıp bütün olmanın keyfine varmak için ülkücüler Ülkü Ocakları'nın çatısı altında teşkilatlanmalı, kutlu hedefe doğru bir arada yürümelidirler.
TEŞKİLAT: İnsanları milliyetçi, toplumcu fikir yapımızla aydınlatma, koordine etme ve ülkücünün yakın hedefinin iktidar olmasını temin için birer eğitim yuvası olan Ocaklarımız ve ocaklarımızda yetişen, yetişirken de devleti kurtarma, topraklarımızı vatan yapma, milletin millî değerlerini yüceltme, insanlara şahsiyet kazandırma ruhunu almış kadroları iktidar yapma vasıtası olarak da M.H.P. her ülkücünün teşkilatıdır.
Ocaklarımız birer ilim irfan yuvasıdır ve de öyle olmalıdır. Biz Ülkücüler bu ocaklarda devletimizin bekası için yetişmek ve hazır olda beklemek mecburiyetindeyiz. Çünkü devletine sahip çıkan, millet için çalışma arzusu taşıyanlar ülkücülerdir. Öyleyse ülkücülerden başkası devleti için var gücüyle çalışmazlar. Bizler kadrolarda yerimizi alarak, ocaklarda aldığımız ruhu iktidara taşımalıyız. Bu yol partilerden geçer. Var oluşlarının gayesi millî kurtuluş hamlesi olan tek siyasi vasıta Milliyetçi Hareket Partisi?dir.
Çünkü Milli kurtuluş ve yükseliş davası diye kendi kültürümüzde bulduğumuz Dokuz Işık?ı doktrin halinde savunan ve iktidara geldiğinde uygulanacak tek çare olarak gören siyasi parti M.H.P.?dir.
Ülkü Ocakları birer eğitim yuvasıdır. Teşkilatlarımızda, ülkücü fikir sistemini iyi bilen, Türk kültürünü ve töresini bilen, İslam ahlak ve fazileti ile donanmış, tarih bilgisine vakıf, alanlarında uzman, ahlaklı, dürüst, bilgili ve kültürlü insanlar yetişmelidir. Çünkü yetişen her ülkücü Türk Milletinin gelecekteki kadrosu olacaktır. 21. yy. lider ülkesi Türkiye?yi yapacak olanlar Ocaklı gençlerdir.
Unutmamalıyız ki gayemiz Türk Milletini muasır medeniyetler seviyesine çıkartmaktır. Bunu başarmak için de iyi bir teşkilat yapısına sahip olmalıyız ve genç nesilleri yetiştirmeliyiz.
DOKTRİN: Bir milletin kendi kültürüyle yönetilmesi o milletin milletlerarası mücadelesinde zafer kazanmasına sebep olur. Liderlik anlayışımızda olduğu gibi devletin, kalkınma meselelerini çözümde kendi kültürümüzü örnek alıyoruz.
Dolayısıyla devletin kalkınma politikasını, Türk Kültürünü incelediğimizde bazı dilimlere ayırmak zarureti hâsıl oluyor. Bu konu uzmanları tarafından 9 dilime ayrılmıştır. 9 rakamı Türk Kültüründe ve İslam inançlarında kutsal sayılan bir rakamdır. Türkiye'nin kalkınmasını 9 farklı maddeler halinde dilimlere ayırıp her birini ayrı ayrı kültür potasında çözümleme yoluna gidilmiştir.
Türkiye'nin bugün ileri gitmiş modern milletlerin, modern devletlerin seviyesine ulaşması için dünya çapında ilim adamları ve teknik insanlar kadrosuna ihtiyaç vardır. Bu kadrolarla tamamen, %100 millî bir tutumla eksikleri tamamlamak, hataları gidermek gerekir.
Kendi öz değer ve kültür kaynaklarımızla millî ihtiyaçlarımızı esas alarak telafi etme ve çare bulma düşüncesiyle 9 ışık ortaya konmuştur. "Her şey Türk için, Türk'e göre, Türk tarafından" sloganında manalaşan millî kurtuluş ve millî yükseliş hamlesi dün olduğu gibi bugün de hatta yarın da Türk Milletinin yegâne kurtuluş reçetesidir. Çünkü diğer bütün fikri ve siyasi ideolojilerin karşısında tek Millî Doktrin'dir. Çünkü kaynağını, özünü Türk kültüründen almaktadır. Çünkü doktriner yapımız "Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletidir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ülkücü Gençlik
No FicciónTürk insanı bu vatana hizmet etmekten taviz vermemeli ve her bireye milliyetçilik duygusu aşılamalıyız, Bizler Var Oldukça Dünya Kahrolacak, 🇹🇷Türk Milleti Var Olsun🇹🇷