Yakın arkadaşlarım da değişti o zamana kadar.
10.sınıfın ortaları.. Selinle bir gün çok sıkılmış sahil kenarında oturuyoruz. Eski sevgilisi aradı. Sergen. Açtı telefonu konuştular ve buluşmaya karar verdik. Sergen, Selin, Tayfun ve ben. Şunu da dipnot düşeyim hiç eski sevgili gibi değillerdi. Hoşlantı bile yoktu aralarında öyle boş bir sevgililik, zaman kaybı..
Kalktık sahilden ve metronun önünde buluştuk. Dün gibi hatırlıyorum. Hayatımın değiştiği günü unutmak ne denli olanaklı bir durum bilinmez zaten. Oturduk bir kafede. O kafeye bir isim vermeliyim çünkü buluşma noktamız genelde orası olacak. Ay Kafe diyelim. Ay'a gittik. Oturduk. Hala ergeniz bunu unutmayın işimize yarayacak sonradan. Yaramayacak aslında. Sadece başımıza vuracaz elimizi. Daha doğrusu ben öyle yapmıştım. Ergenlikten çıkma çağları diyelim biz ona en iyisi. Başlıyorum. O gün zaman geçirmek için keyifli bir gündü. İlk kez evlenme teklifi aldım sndnsmsl şekerden.. Canımız sıkıldıkça buluşuyorduk dördümüz ki genelde her gün sıkılıyor olacağız ki buluşuyorduk. Sergenle Selin tekrar çıkmaya başladılar. İlk buluşma günü şişe çevirmece oynamıştık ve bana kimi seviyorsun sorusu geldiğinde "Doruk" demiştim.. İkinci, üçüncü, dürdüncü gün derken hep birlikteydik. Bir günde kafede otururken duygusal bir şarkı eşliğinde ağladım. Ben ağlarken Tayfun telefon kabını kırmıştı. Beni ilgilendirmiyordu. Yakın zamanda Furkan diye birisiyle çıkmaya başladım. Hoşlantı vardı sadece o da sanırım tipinden dolayıydı :(( O zamanı nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Furkan'ın yanından kalktım eve gideceğimi söylerek ama Sergenlerle buluşmaya gittim. Evet yalan. Ve ben yalan söylemeyi sevmem. Mecbur da değildim aslında ama söyledim. Çünkü o zaman öyleydi. Başka kafeye Ay'dan kalkıp gittik ve selinle sergenleri bekledik. Tayfun geldi ama bir işi olduğunu söyledi hemen geleceğini de ilave etti. Birlikte gidelim dedim. Biraz hoşlanıyor gibi olmuştum tayfundan ki o da benden hoşlanıyordu. Kalktık. Konuşuyoruz. Bir şey oldu koluna girdim. Tam o sırada Furkan karşımıza çıktı. Sülük gibi cama yapıştım. Tayfunu ittirdim. Tayfun işine gitti bizde Furkan'la Selinin yanına. Selin bizi görünce şaşırdı haliyle. Biraz durdu Furkan ve gitti. O gün tayfunun resmi olarak benden hoşlandığını öğrendim. Kırdığı telefon kabını da eski sevgilisi ona almış. Eski sevgilisini çok çok kısa bir zaman zarfında ne yaptığımı bilmeden unutturdum ona. Bir şey yapmayarak çok şey yaptım aslında. Hikayem başladı..
Selin Tayfunun benden hoşlandığını söylediği zaman çok umursamamıştım ama aklımdaydı. Furkanı da sevmiyordum zaten. Yakın zamanda ayrıldık Furkanla. Annelerden daha çok Tayfunu görüyordum.
Bir gün.. Bir playstationa gittik Sergen,Selin,Tayfun ve ben. Tayfunun yanında oturuyordum. "İzin ver sana eski sevgilini unutturayım."dedi. Söylediği cümlenin hayatımı değiştireceğinden habersiz o söyledi ben dinledim. "Unutturamazsın."dedim. Bu işler izinle olmazdı. Hem nasıl olacakmış ki o ? Ha deyince unutulsaydı boş vakitlerimde sıkıntıdan ağlardım Doruk'a aşkımdan değil. "Söz veriyorum."dedi gözlerimin içine bakarak. "Söz veriyorum sana onu. Unutturacağım. Unutturamazsam çeker giderim." Birine güvenerek yola çıkmak deli cesareti gerektirir. Ama güvendim. Çünkü her zerreme kadar kırgındım ve kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Ya da ben öyle zannediyordum.. "Tamam."diyebildim sadece. Telefonu kapalıydı şarjı bitmişti. Numaramı almadı. Çıkıyorduk. Yani sevgiliydik. Size şunu söyleyeyim ondan sıkılmamam için telefon numaramı almayan bir insan. Konuşunca sıkılırım diye. En sonunda kızmıştım ve yazmıştım. Sevmiyordum Tayfunu ama herkes bir şansı hak eder. Her gün buluştuk. Hep dördümüz takıldık. Eğleniyordum ama sevmiyordum. Benim için sadece Doruk vardı. Bir gün yine aynı dörtlü tayfa oturuyorduk ben kulaklıkla şarkı dinliyorum tabi damardan (inanın hala neden öyle bir şey yaptığımı merak ediyorum. Neden arkadaş-sevgili ortamında kulaklık takıp çekilirsin kenara?) Gözlerim doldu. Çünkü neden dolmasın Doruk'u çok seviyorum. Sergen beni dürttü başımı kaldırdım kulaklığı çıkartırken "Tayfun gidiyor"dedi. Arkasından gitmemi filan söylediler. İstemeye istemeye gittim. Bağırdım arkasından durmadı. Koşturdum. Kolundan tuttum. Hala dün gibi aklımda. Yüzüme bakmadı ama kolundan tuttuğumda yavşladı. Önüne geçtim. Bana baktı. Gözleri dolmuştu. Ne yapmaya çalıştığını sordum. "Sözümde duramadım. Gidiyorum."dedi. İlk defa bir erkek benim için ağlamıştı. Saçmala gibi şeyler söyledim. Keşke'm yok hiç ama bıraksaydım o gün gitseydi Doruk'un acısıyla daha mutlu olurdum. Her neyse. Elini tuttum güldürmeye çalıştım ve Sergen'lerin yanına gittik. Yaklaşık iki hafta sonra da ayrıldım. Sevmiyordum..
Artık dörtlü grupta benim yerime Selinin arkadaşı Ece vardı. Ece'yi Tayfun'a ayarlayacaklarını zannetmiştim. Soramıyordum Seline yanlış anlar diye. Kendimi yiyip bitirdim o aralar. Kendi kendime planlar inşaa ediyor yıkıyordum. En sonunda buldum bir yolunu. Tayfun'la geri barışacaktım ve Ece ortamdan ayağını çekecekti. Seline buluşmak istediğimi söyledim. Telefonda ağlar gibi yaptım buluştuk. Tayfun'la barışmak istediğimi pişman olduğumu filan söyledim. Ara dedi Tayfunu. Aradım. Yine aynı tayfa buluştuk. Tayfun'la konuştum yüz yüze. Barıştık. Yine her gün buluşuyorduk. Mine diye bir arkadaşın doğum günüydü. 13 şubat. Hem sevgililer günü de aradan çıkacaktı. 3 çift gittiler. Ben gitmeyeceğimi söyledim Tayfun'da gitmedi :)) arkadaşımla sinemaya gittik. O günde selinlerde kalacaktım zaten. Selinle buluşup eve geçtik. Artık aynı hayatı yaşamaktan çok sıkılmıştım. Tayfundan ayrılmaya karar verdim. Ayrıldık. Bir daha da çıktık mı bilmiyorum. Çıkmışızdır ama önemli değil o aralar. Koca bir kış bitti. Yaz geldi. Biraz daha büyüdük. Ay kafeye gittik bir gün selinle. Tayfunla sergenin yanında iki kız vardı. Sevgililerdi işte. Umurumda değildi. Taa ki Selin bana "O kız Tayfunun eski sevgilisi." diyene kadar. Hani benim yanlışlıkla unutturduğum var ya heh o işte. Ben bu kızı o sanınca kudurdum kendi içimde. Artık bu olay umrumda. Bu dava benim davam tayfun o kızla çıkamaz o kadar. Bu arada Doruk manisaya taşınmasın diye çıkmaya başlamıştım. Yani Doruk'la çıkıyorum. Farkında değildim o zaman yazarken fark ediyorum Doruk'u çok önce unutmuşum ben.
Konudan konuya atlıyorum af buyurun. Keşke unutkanlık olmasaydı da 15 yaşımdan itibaren benimle yaşasaydınız aşkı, kazığı, hüznü, kardeşliği, gerçek sevgiyi, hastalığı.. Size hissettiremediklerim için özür diliyorum. Tez canlılığımdan da yazamıyorum o kadar güzel.
O aralarda da bir sevgili yapmıştım ama hiç ama hiç önemli bir şey değildi çok çok kısa sürdü zaten.
Bir gün Selinle aradık tayfunları yazlığa gelin dedik. Geldiler. İçtik mi hatırlıyorum. Tek hatırladığım dünyadaki en rahat yastığa o omuzu değişmeyeceğim.. Koltukta uyuduk. (Saat gece 3 sigara yakmaya kalktım tşklr) Meğersem ihtiyacım olan tek şey sol omuzmuş. Seviyorum. Evet sevmek bu. Yeniden birisini seviyorum. Tayfun'la her şey güzel olacak. Yeni bir başlangıç yaptık derken sabah oldu. Telefonumdan şarkı açtım koltukta uzanıyorum. Tayfun ayak ucumda oturuyordu. Telefonumu elime aldı. Şarkı değiştirecek sanıyordum. Dakikalar geçti ama şarkı değişmedi. Kalktım ve telefonu almaya çalıştım. Telefonu kapatıp koltuğa fırlattı göreceğimi gördüm tarzında bir şey söyledi. Açıklama yapmaya çalıştım. Kafasındaki şeylere o kadar inanmıştı ki dinlemedi. Aslında aklındaki şeyler o telefondakiler değilmiş onu da sonra anladım :)) Telefonumda gördükleri erkek bir arkadaşımla içelim muhannetiydi. Arkadaşımdı ama.. Bir de o çok kısa zamanlı bir sevgili yaptım demiştim ya onu gördü. 2 hafta önceki mesajları... Gizlim saklım yoktu. Silmemiştim mesajları. Takıntım vardı zaten silemiyordum mesaj filan. (Sigaram bitti ve yetmedi..) Beni dinlemiyordu. Yukarı çıktım selinelerim yanına. Arkamdan geldi bağırıyoruz birbirimize ama gülüyordum da. Ciddi olamazdı çünkü. Aşağı indim. Evden çıktım sigara almaya. Gerizekalı tayfun mutfak dolaplarının içnde beni aramış. Selin geldi arkamdan. Olayı anlattım. Eve döndük. Eşyalarımızı topladık. Yazlıktan ayrıldık. Deniz kenarında kahvaltı yapmaya gittik. Tayfun gözümün içinr bakarak telefonda birisine canımlı cicimli konuşuyordu. Başlamadam bitmişti aşk hikayem. Oarada Sergen'le Selinde ayrıldı. Gittiler. Arkalarına bile bakmadan. Alkol aldık denize girdik selinle. Sonra evlerimize dağıldık. Artık emindim. Tayfunu seviyordum. Ve o eski sevgilisiyle çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT:Bu 15 yaşındaki bir genç kızın hikayesi.
Non-FictionHayatın önemini ve saçmalığını 14 yaşında anladım. Büyük, kocaman aşk acısı çekiyordum. Kollarıma özentilikten olsa gerek faça atıyordum. Sanki sevgini göstermenin tek yolu buymuş gibi. Hayatıma Doruk diye birisi girmişti o aralar. Her şeyimdi diyeb...