4

111 0 0
                                    

Banuyla o günden sonra konuşmadılar dersem yalan olur. Ama sonradan kanka oldular ve Dorukcuğumun en yakın arkadaşı olan Mert'ten hoşlanmaya başladı. Bu benim için iyi oldu.
Doruk'la muhabbeti ilerlettik. Kaç sene geçerse geçsin sanırım çıkmaya başladığım saati umutmayacağım. 22 Nisan üçü bir geçe. Saniyesini de söylemem gerekirse 55. "Benmle çkr msn <3" dediğini söylemek istemesemde söylüyorum. Gülenler varsa onlara şunu söylemek istiyorum. Tripkoliğin meşhur olduğu zamanlardı. Lütfen saygılı olalım.. Bende evet dedim ve hayatımdaki ilklere imza atmasına izin verdim. Bir insan o kadar sevemez sanıyordum. Hem ergendim hem de gerçekten öyleydi. Bunu şimdi görüyorum severmiş. Ondan daha fazla da severmiş. Ama çok nadir. Sevmenin ne demek olduğunu öğrendim knun sayesinde. Dikkat edin ama sevmek diyorum sevilmek değil..
Her neyse. Her çok güzeldi diyemicem ama güzeldi. Neredeyse her gün buluşuyorduk. Rüya diye kız arkadaşı vardı ve açık olmak gerekirse kıskanıyordum. Kız biraz yolluydu. Buluşuyorlardı ve engel olamıyordum. Tamam demişti. "Tamam buluşmayacağım."inanmak aptallık değil. Aptallık olan sevdiğin birisinin söylediği şeyin yalan olduğunu bilerek inanmak. Buna aşkta diyebilirsiniz ama ben aşka inanmıyorum. İlişkimizin 22.gününde Mert mesaj attı. Buluştuklarını söyledi. Doruk ve Rüya. Çok kızmıştım. Çok şaşırmıştım. Çok üzülmüştüm. Her hissi doruklarında yaşamıştım. Ve ayrılmak istedim. Ona gittiğim yolda. Kaderin bizi karşılaştırdığı yolda yine dersane çıkışı ayrıldım. O zamanlar facebook şifresi verme modaydı. Ahahah hala verenler var gerçi yadırgamıyorum. Haddim değil zaten ama biraz tuhaf bence. Hayatlarınızı eleştirmeyi bırakıp kaldığım yere geri dönüyorum. Facebook'uma girmeye çalıştım. Artık sevgili olmadığımıza göre şifremin onda olmasının bir anlamı yoktu. Değiştirmek için Facebook'a girdiğimde şifremi değiştirtiğini farkettim. Kaynarsular dökülebikirdi başımdan aşağı ama izin vermedim. O kadar severken nasık izin vermedim anlamıyorum. Bizim siteye gittim. Pınar'ı ve Mert'i çağırdım. Olayları anlattım. Mert'le de baya yakın arkadaş olmuştuk onu da eklemeliyim. Mertin bana söylediği cümle "Biliyorum. Benimkininde şifresini değiştirmiş. Yolda yürürken çocuklar çevirdi. Yağmur Uslu'yu tanıyor musun dediler evet dedim. Porno paylaşıyor Facebook'unda." Hayır ben değilim o dedim içimden. Mert'in neden şifresinin değiştiğini sorarsanız. Facebook'tan bana vermişti şifresini. Şu anda neden olduğunu hatırlamıyorum ama tahmin edebiliyorum. Tahminimi söylersem spoiler vermiş olurum. İlerki bölümlerde anlarsınız. Doruk konuşmalarımızı okumuş ve onunkini de değiştirmiş işte dahası yok. Mert Doruk'u buldu ve şifreleri aldı. Hemen değiştirdik. Bir diğer yakın arkadaşı da Deniz'di. Deniz'le çıktım hemen sonra. Sevmiyordum. Gram umurumda değildi. Ama sadece bir şekilde canı yansın istiyordum Doruk'un. Belki saçma belki değil. İki yada üç gün çıktık ve ayrıldık. NE ZAMAN PEKİ TAHMİN EDİN. DOĞUM GÜNÜMDE sndnjsksls ben senden hediye beklemiyordum. Ben sana bir şey adamadım. Ben seni sevmedim ki sende beni sevmedin Deniz diyorum şuanda. Neden? İki yada üç gün farketmez neden zaman kaybettik birbirimizle. Sevmesemde üzülmüştüm doğum günümde ayrılmasına. Ama amacıma ulaşmıştım. Doruk biliyordu çıktığımızı. Ve ilk öpücüğümü verdiğimi.. Nefret etmiyordum kesinlikle Deniz'den ama ilk öpücük bu kadar saçma olmamalıydı.
Doruk'la tekrar çıkmaya başladık. Sonsuz defa çıkıp ayrıldık hatta. Deniz olayına bozulmuş onu biliyorum. Aldattı. İnandım ben ona. Aldatmadığını söyledi inandım. Halbuki kanıt elimde duruyordu. Sonradan ayrıldım. Tekrar çıktık tekrar ayrıldık. Çok seviyordum. O zaman yıldızlar kadar çok seviyorum diyebilirdim ama yıldızların ne olduğunu bilmiyordum. 8.sınıftım ilk çıkmaya başladığımızda. Onu unuttuğumdaysa 11.sınıf. Adanmazdı bir hayat böyle birine. Adamıştım. Çünkü düşünemiyordum. Her şeyine inanıyordum. Ağlıyordum. İnanıyordum. Ve tekrar ağlıyordum. Hayatım hep bu şekildeydi.
9.sınıf bittiğinde Mert bana açıldı. Beni sevdiğini söyledi. Benim sevdiğim kişi en yakın arkadaşıydı. Doruk'a bunu çok sene sonra söyledim artık kendimizi bildiğimiz yaşa geldiğimizde. Umursamadı. Umursamayaşını umursadım. Dokundu çünlü dahası olamaz. En yakın arkadaşın sevgiline açılmış ve sen gülüyorsun. Bu konuda bir şey diyemeyeceğim.. Yorum kesinlikle sizin.
10.sınıfım artık bazı şeyleri daha net görebiliyorum. Hala çok seviyorum ama çoktan bir sayıyı çıkartırsanız yine çok olur. İşte o kadar çok seviyordum. 12.sınıflardan okulun en piç çocuğuyla çıktım. Hemde Doruk'la çıkarken. Doruk yavaş yavaş umurumda olmuyordu. Ayrıldık Okan'la da. Kimseyi sevemiyordum işte. Ama bilirsiniz ya onlu da olmuyor onsuzda. Öyleydim işte. Ben ergenliğimi aşk acısıyla geçirdim. Ben gençliğimi onun yüzünden heba ettim. O gerçekten hayatımı değiştirdi. Onu da anlayacaksınız.
10.sınıfın yazında konuşuyoruz hala. Arkadaş olarak. (Biliyorum eski sevgiliden arkadaş olmaz.) Manisa'ya taşınacaklarını söyledi. Gitmesini istemiyordum. Neden kalmıyorsun babanende dediğimde kalmam için bir sebep yok dedi. Kalma sebebi ben olayım istiyordu. İstediğini yaptım. Artık o da hoşlanıyordu. Ama ben artık eski ben değildim. Çıktık. Gerçektende çıktığımız süre zarfında gitmedi. Ayrıldık ve gitti. Umurumda değildi açıkçası.
Şimdi 10.sınıfın ortalarına Okan'dan sonrasına geliyorum ve size hayatımın değişim noktasını anlatmaya başlıyorum...

NOT:Bu 15 yaşındaki bir genç kızın hikayesi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin