The Walking Dead 5.Bölüm

852 19 3
                                    

DARLY DİXON ve MERLE DİXON kardeşler onları hatırlıyorum Görevim boyunca onlarla çok uğraşmıştım 

"Seni hatırlıyorum çetelere ruhsatsız silah satmaktan sizi içeri almıştım" kafasını kaldırdı 

"Hatırladığına sevindim Bayan Green" dedi 

"Aylarca beni uğraştıran birini unutmam imkansız" Gülümsedi İşimi çok özlemiştim belki tehlikeliydi ama benim için önemliydi tanımadığım insanlarla bir kamptaydım  her şey çok çabuk gelmişti daha bir kaç aya kadar her şey harikaydı şimdi ise bilmediğimiz bir sona doğru yaklaşıyorduk. Oturduğum yerden kalktım karavana gittim Alice bir köşede durmuş kitap okuyordu. yatağa yattım 

"İyi misin? dedi ve okuduğu kitabı kapatıp çekmeceye koydu

"Bilmiyorum her şey çok karmaşık" 

"İnsanları geri istiyorum büyükşehirledeki aylak kalabalığı değil insanları istiyorum bir kafeye gidip arkadaşlarımla tekrar bir şeyler içmek istiyorum"

gözlerindeki yaşları sildi hepimiz acınası durumdaydık yatakta doğruldum ve ona sarıldım tek yapabileceğim teselli etmekti elimden başka bir şey gelmezdi 

"Belki de bir yolu vardır tekrardan aynı şeyleri yaparız onları düzeltebiliriz" 

Kafasını kaldırdı en azından içimizdeki umut ışığı daha sönmemişti gözlerindeki yaşları sildim 

"Düzelecek değil mi? her şey eskiye dönücek"

"Söz veriyorum düzelecek bunu birlikte başarıcaz"

"Sen harika bir kardeşsin sonuna kadar yanımda kal bunu birlikte başaralım" 

"Yanındayım her zaman kardeşler birbirini bırakmaz" 

Gülümsedi bende gülümseyerek karşılık verdim. Karavanın kapısı açıldı Finn kafasını uzattı

"Selam girebilir miyim?" 

"Tabi gir" dedim içeri geçti ve kapıyı kapattı 

"Hava aydınlanmaya başladı bir kaç saat sonra yola çıkıcaz" Dedi 

"Peki ya giderken bir aylak sürüsüyle karşılaşırsak" dedi Alice endişeliydi yeterince kişiyi kaybetmiştik 

"Endişelenmene gerek yok oraya güvenli bir şekilde gidicez" dedi Finn Onun bu kadar rahat olması beni şaşırtıyordu 

"Tanrım Finn nasıl bu kadar soğukkanlı olabiliyorsun?" dedim 

"Panik yaparsak hayatta kalamayız jess bunu biliyorsun" Kafamı olumlu anlamda salladım 

"Finn sence General John yaşıyor mudur? o hep dünyanın sonuna hazırlık yapardı herkes onun çatlak olduğunu düşünürdü ama haklı çıktı" dedim gülümsedi 

"Bence o çatlak ihtiyar hala hayattadır" Kahkaha atmıştık 

Birden kapı açıldı gelen Rick ti

"Yola çıkıyoruz" dedi Rick 

"Daha erken değil mi?" diyerek karşılık verdim

"Şehirden dağlara gelen bir sürü aylak varmış 1-2 saate kadar ormana girerler o zamana kadar gitmeliyiz" dedi 

"Herkes hazır mı?" diye sordu Finn

"Evet arabaların depolarını doldurduk bizi oraya kadar idare ederler" Dedi Rick 

"Pekala" dedim diğerlerinede söylemek için yanımızdan ayrıldı 

"Arabayı ben sürerim Jess sen ön koltuğa gel" dedi kafamı olumlu anlamda salladım 

sürücü koltuğuna geçmişti bende yanındaki koltuğa oturdum. Biraz sonra  Matt karavana girdi

"Gidiyor muyuz çocuklar?" diye sordu Matt

"Evet herkesin arabalara binmesini bekliyoruz" dedi Finn. 

"Bir saat içerisinde anayola çıkmış oluruz" dedi Matt 

Sonunda arabalar hareket etmişti Orman yolunu geçmiştik 

Anayola çıkmak üzereydik birden bir aylağın önümüze atlamasıyla ani fren yaptık son anda direksiyonu kırdıve zorda olsa durabilmişti. Hızla bana döndü

"İyi misin?" diye sordu

olumlu anlamda kafamı salladım aylak bize doğru geliyordu 

"Finn bize doğru geliyor" dedim 

Hızla camı açtı ve silahı doğrulttu tam kafasından vurmuştu aylak hızla yere düştü 

Arabayı çalıştırdı ve diğerlerine yetişmiştik

"Aylaklar yakınımızda olabilirler bir an önce gitmemiz gerek" 

"Anayola çok az güvende olucağımıza çok seviniyorum" dedim gülümsedi

"Benim yanımda her zaman güvendesin meleğim" dedi 

Her zaman onun yanında kendimi rahat ve güvende hissederdim o benim hayatımın vazgeçilmez bir parçasıydı bu yüzden Tanrı bizi tekrardan bir araya getirmişti.

"Seni seviyorum Finn" dedim  

Elimi tuttu ve kafasını bana döndürdü 

"Bende seni meleğim" 

dudaklarına bir öpücük kondurdum. Yarım saate kadar Anayola çıkmıştık ama hepimiz karşılaştığımız manzara karşısında şaşkınlık içerisindeydik etrafta yüzlerce araba terk edilmiş bir biçimdeydi. Hepimiz arabalardan indik 

"Dikkatli olun ve arabaların içinden işe yarayacak şeyleri alın" dedi Rick

Birden Shane ve Glenn in sevinç dolu bağırışlarıyla onlara döndük koca bir su kamyonu bulmuşlardı ve şuan en ihtiyacımız olan şeylerden biri suydu Shane sonunda iyi bir iş yapabilmişti

"Hey burda hepimize aylarca yetecek kadar su var" dedi Glenn 

"Pekala shane sen bana suları taşımamda yardım et geri kalanlar arabaları araştırsın" dedi Matt 

Tekrardan arabaların içlerini incelemeye başladık işimize yarar kıyafet ve bir çok şey çıkmıştı 

son olarak bir arabanın içine bakmak için kapıyı açtım birden önüme bir şeyin düşmesiyle hızla kendimi geriye attım bir aylaktı ama beyni dağılmıştı kokmuş cesedi midemi kaldırmaya yetmişti. koltukların arkasına baktım pek bir şey çıkmamıştı birden arabadaki bebek koltuğu dikkatimi çekmişti koltuk kana bulanmıştı ve küçük bir oyuncak kalmıştı sadece. Bu bile benim gözlerimin dolmasına yetmişti 

Hızla duyduğum ses ile irkilmiştim bir sürü aylak buraya doğru geliyordu gidecek bir yerim yoktu arabada sıkışıp kalmıştım bütün kapıları kilitledim ve koltuğun arasına saklandım üstüme arabanın içindeki örtüyü örttüm aylaklardan bazıları arabaya çarpıyordu buda arabanın sallanmasına neden oluyordu. Ödüm kopmak üzereydi kalbim hızlıca atıyordu. Birden arabanın kapısı zorlanmaya başladı. gözlerimi kapattım ve kesilmesini bekledim sonunda durmuştu bir süre daha orda durdum. 

Kendimi hızla arabadan dışarı attım. herkes neredeydi? karavana koştum ama içeride kimse yoktu Herkes nereye gitmişti?

The Walking DeadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin