1| Beklenilmedik

500 43 48
                                    

"Her gün bu--saçma şeyi giymek zorunda mısın?" Jiyong kendini yatağa atıp ellerini başının altında birleştirdi ve ayna da saçını düzelten kardeşini izlemeye başladı.

"Takım elbise." adam kravatını düzeltirken, kardeşini de düzeltti.

"İsmi ilgimi çekmiyor." bakışlarını tavana çıkardı.

"Akşam evde olmayacağım." tavandan gözlerini ayırmadı. Hayalinde, oraya kan ile resim çiziyordu. Bunu gerçekte de yaptığını var sayarsak, sorunlu bir vampirdi. Gerçekten sorunlu...

"Çocukların yaptığı partiye gideceğini söyleme." siyah takım ceketini, üzerine geçirirken kardeşine doğru döndü.

"Tamam." dudağı yana doğru kıvrıldı.

"Söylemeyeceğim."

"Jiyong--" adam aynanın önünden ayrıldı. Bezmiş surat ifadesi ile kardeşini izlemeye başladı.

"Ne var biliyor musun?-- umurumda değil-- ne yaparsan yap." yatağın yanında duran çantasını alıp odadan çıktı.

"Beklenmedikti." dudaklarını büzerek kapıya bakmaya başladı. Devamında gelecek şeyi bekledi.

Bir

İki

Ve

Üç

"Yatağımdan kalk!" evi inletecek derecede yüksek çıkan sesi Jiyong'u güldürdü. Tipik abisiydi.

"Kalktım." yatakta yan dönüp gözlerini kapattı.

"Parfümünü sıkıyorum." duyduğu cümle ile yataktan fırladı. Seunghyun bilerek sessiz söylemişti. Onu dinmeyeceğini biliyordu. Vampir güçleri...

Odaya hızla girdiğinde perdeler ile birlikte Seunghyun'un saçları uçuştu. Memnun olmadığını belli eden bir ifade ile saçlarını geriye doğru taradı.

Jiyong ise adamı umursamadan, elindeki parfümü alıp yerine koydu.

"Bir daha yakınından dahi geçme." gözlerinin içi kızarıp göz altındaki damarlar belirginleşti. Dişlerini göstererek konuştu.

"Sende yatağımdan uzak dur." kafasına vurdu.

"Ayrıca bende bir vampirim, kardeşim. Beni bu şekilde--- " gözleriyle yüzünü işaret etti.
" --korkutmaya çalışmaktan vazgeçmelisin." Ardından odadan ayrılıp merdivenlerden inmeye başladı. Jiyong da onun arkasından yürüyordu.
Adam kapıya yaklaştığında hala arkasındaydı. Jiyong fazlasıyla rahatsız ediciydi ve bundan hoşlanıyordu.

"Beslenmeni aldın mı?" elindeki kan torbasını, arkasından yüzüne doğru sarkıttı.

"Siktir git." eli itilip kapı yüzüne çarpınca alt dudağı öne doğru büzüldü.

"Yazık oldu." torbayı başının arkasından çöp kutusuna fırlattı.


 

"Gitmek istemiyorum." okul kapısından çıkarken sırtındaki çantayı düzeltti. Kaslı vücudunda çanta oldukça komik duruyordu.

"Hadi ama~" koluna girip ona şirinlikler yapan arkadaşını umursamamaya çalıştı ama bu imkansızdı. Söz konusu Seungri ve tatlılığı olunca umursamamak mümkün değildi. Büyülü gibiydi ve bu Daesung'un gerçekten hoşuna gitmiyordu.

"Hayır dedim." ona bakmamaya çalıştı. Bakarsa pes edebilirdi ve o partiye gitmeyi gerçekten istemiyordu. Aslında hiçbir partiye gitmek istemiyordu. Bütün gününü yatakta geçirmek daha cazipti. Kendisine böyle söylüyordu.

Monster :: NyongtoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin