2| Motosikletli

368 42 64
                                    


*medyadaki kızıl afet. Ölün. By.

~~

"Nesi var bunun?" en arkada oturan Youngbae, başını sıranın üzerindeki çantasına yaslamış, uyuyup uyumadığı belli olmayan arkadaşını işaret etti.

"Bilmiyorum. Sabahtan beri tuhaf." Youngbae'nin önünde oturan Daesung, adamın onu daha rahat duyması için geriye yaslandı.

Tarih dersindelerdi. Tahtada konu anlatan öğretmenin dışında kimsenin sesi çıkmıyordu. Seunghyun iyi bir insan olmanın dışında, sert bir öğretmendi. Dersinde onun dışında izin almadan konuşan öğrencilere tahammülü yoktu. Youngbae ve Daesung bunu en iyi bilenler arasında olmasına rağmen akıllanmak gibi bir niyetleri yoktu.

"Partide onu bıraktığımız için trip atıyor olabilir mi?" Daesung arkasına dönüp arkadaşına ciddi misin bakışı attı.

"Trip atıyor olsa başımızın etini yerdi." Youngbae haklısın dercesine başını salladı.

"Bay Kang ve Bay Dong, ne konuştuğunuzu sorabilir miyim?" öğretmenlerinin yüzü tahtaya dönüktü. Yazı yazmaya devam ediyordu. Aslında oldukça sessiz konuşuyorlardı. Duymasının imkanı yoktu. En arka sırada oturdukları ve sınıfın büyüklüğü düşünüldüğünde de duyması kesinlikle imkansızdı ama buna rağmen konuştukları her an yakalanıyorlardı. Nasıl olduğunu anlamak onlar için mümkün değildi.

"Bu adamın özel gücü filan olmalı." Youngbae önündeki arkadaşının bile duymayacağı bir tonda söyledi.

"Evet. Özel güçlerim var." tahta kalemini masasına bırakıp güler yüzle sınıfa döndü.

Youngbae ağzı açık şekilde karşısındaki adama baktı. Bu adamda garip olan bir şeyler olduğunu hissediyordu. Sezgileri onu bu zamana kadar bir kez olsun yanıltmamıştı. Şimdi de yanıltmadığını biliyordu. Bu da onun özel gücü sayılırdı.

"Öğretmen olmam mesela." Youngbae'ye bakarak tebessüm etti.

Çalan zil ile kafasını yaslandığı çantasını sırtına alıp öğretmenin çıkmasını beklemeden sınıftan çıktı, Seungri. Arkadaşlarını fark eden ikili hemen arkasından dışarı çıktı. Hızlı hareket ettiğinden dolayı koridorun sonundaki kapıya yaklaşmıştı. Daesung koşar adımlarla ilerlerken çocuğa sesleniyordu. Seungri kapıyı itmek üzereyken kolundan tuttu.

"Nereye ---gidiyorsun?"  koşmanın etkisi ile nefes nefese kalmıştı.

"Yurda." çocuk arkadaşına bakmadan konuştu. Yüzü kapıya dönüktü.

"Daha iki ders var Ri." Daesung arkadaşının ona bakmadığını fark edince yüzünü ona yaklaştırdı.

"Başım ağrıyor." kapıyı itip dışarıya çıktı. Daesung'da onun arkasından çıktı. Büyük adımlar atarak önünde durdu.

"Neyin var?" çocuk başını yere eğdi.

"Başım ağrıyor sadece." sağ tarafına  bir adım attı ama Daesung tekrar önüne geçti.

"Bana yalan söyleme." çocuk arkadaşının yüzüne bakmaya çalıştı ama Seungri bu sefer başını yana çevirdi.

"Söylemiyorum."  soluna doğru adım attı ama Daesung tekrar önünde bitmişti. Geçmesine izin verecek gibi durmuyordu.

Daesung çocuğun boş anından yararlanıp çenesinden tuttu ve ona bakmasını sağladı.

"Tanrım--" çocuk çenesindeki eli itip çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Daesung tekrar onun önüne geçti. Sadece birkaç adım atabilmişti ama çıkışa uzak değildi.

Monster :: NyongtoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin