9| Süpriz.Sende bir ucubesin.

307 31 160
                                    

"Hemen kaçalım!"

"Ne bağırıyorsun?" dişlerinin arasından olabildiğince sessiz bir şekilde konuştu kahverengi saçlı çocuk. Aynı zamana arkadaşının karnına dirseğini geçirdi. Sessiz ol niyetiyle yaptığı bu hareket, Youngbae'nin öncekinden daha yüksek sesle bağırmasıyla sonuçlandı.

"Öleceğiz geri zekalı!" Youngbae tekrar sesini yükselttiğinde, kahverengi saçlı iç çekti.

"Bağırıp durma." yatakta yatan arkadaşına doğru ilerlemek istedi ama bileğini kavrayan eller yüzünden bir adım sonra durdu.

"Neyin içinde olduğumuzun farkında mısın?" çocuk ona yöneltilen soru karşında sadece omuz silkti.

"Tanrım!" kısa olan arkadaşının bileğini kavrayan elini saçlarına götürdü ve dağıttı. Islak tutamlar alnına düştü.

"Siktiğimin vampirleri ile aynı evdeyiz!" söylediği şey sanki çok komikmiş gibi gülmeye başladı.

"Vampir! Hani şu dizilerde olanlar--- delireceğim!" elini tekrar saçına attı. Bu sefer sertçe çekiştirmeye başladı.

"Sakin olur musun?" Seungri arkadaşına uzanmak için ellerini uzattı ama aniden ona dönen gözlerle elleri havada kaldı. Youngbae çok değişik bakıyordu. Bu bakışı onda önceden gördüğünü zannetmiyordu.

"Sakin?" kahverengi saçlıya doğru bir adım attığında çocuk da bir adım geriledi. Karşısındaki kişi arkadaşı olamazdı. İçine bir şey girmiş gibiydi.. Youngbae'nin böyle baktığı bir an bile hatırlamıyordu. Bu ona çok yabancıydı.

"Şu durum içinde asıl sen nasıl sakin kalabiliyorsun?" Seungri'nin buna verecek bir cevabı yoktu. Bu halini o bile anlayamıyordu. Sadece sakindi işte.

"Belki de," dedi alnına düşen ıslak tutamları geri iterken.

"Her şeyi biliyorsundur." Gözleri bir anda parladı. Anlık bir şeydi. Seungri, arkadaşının gözlerinden gözlerini ayırmadığı için fark edebildi.

"Tabi ya!" arkasını döndü ve bir şeyleri fark ediyormuş gibi başını salladı.

"Biliyordun!" Seungri'ye döndüğünde gülüyordu. Delirmiş gibi davranıyordu ve kahverengi saçlı arkadaşının bu halinden korkmaya başlamıştı.

"Youngbae---"

"Bir süredir tuhaf olman bu yüzden değil mi?" çocuğu duymadı ve devam etti.

"O kırmızı kafaya sarılmandan anlamalıydım!" sesini tekrar yükselttiğinde, Seungri yerinden sıçradı. Youngbae'nin inişli çıkışlı ses tonuna uyum sağlayamıyordu.

"Aranızda bir şey var değil mi?" dakikalar içinde kendi kendine senaryo oluşturmuş ve saçma bir şekilde buna inanmıştı.

"Bir vampirle mi sevişiyorsun, Ri!?" Çocuk ağzını açıp bir şey söyleyeceği anda kapı açıldı ve konunun muhatabı olan kişi içeriye girdi.

"Seni bekliyorum, güzelim. Neden odamıza gelmedin?" Jiyong yalandan somurtarak çocuğun önünde durdu. -Youngbae'nin de yanında-

Seungri bir şeyler söylemek istiyordu ama kelimeler ağzıdan bir türlü çıkmıyordu. Düşünüldüğünde, iyi ki de çıkmıyordu. Çünkü konuşsa, beni odana götür. Seni sürmek istiyorum. tarzında bir şey söyleyeceğine emindi. Bu yüzden konuşamıyor olması onun için daha iyiydi.

"Tahmin etmiştim!" Youngbae yumruklarını sıkarken, Jiyong çocuğa diktiği gözleriyle sırıtıyordu.

"Seni sikik--" Jiyong'un yakasından tuttuğunda çenesi kasılmış, nefesleri düzensizleşmişti.

Monster :: NyongtoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin