İşte Hemşire Güneş

1.1K 57 8
                                    

  Sevgili knkm, bugün senin doğum günün ve evet annem pcye geçmeme izin verdiği için bu bölümü yayınlayabiliyorum ^_^. Biliyorum ki seninle hikayelerin sayesinde tanıştık ve ben bunun için çok mutluyum :D. Ömür boyu mutlu olmanı diliyorum. İnş. hayatında kimse kalbini kırmaz, kıran olursa da onun da kalbini kıranlar olmuştur demektir ;). Senin gibi bir kızı üzen kişi her zaman 1-0 yenik bir hayata başlayacaktır. Yani kısacası iyiki doğdun 2. meleğim ^_^ ömür boyu mutlu olmanı ve seni üzenleri kafana takmamanı diliyorum. ^_^ ve bu bölümü sana ithaf ediyorum. Meleğim iyiki tanışmışız ^_^ çok mutlu ol tamam mı?

--Var mısın ? iki saatlik maça?

    Bu soruyla biraz durdum ’ ben hazır doğdum canım’ demek isterdim ama düşünüyormuş gibi yaptım ,  anneme nerede olduğumu söylesem beni öldürür ‘maç’ cevabını alınca ama belki deneyebilirim bu sefer. Başımı hala dik tuttuğum için net ve gülümseyerek cevap verdim.

--Nesine?

--Zevkine.

--Tamam o zaman çıkarın için oynamayacaksak her zaman olur.

    Dediğimde gülümsedi. Aklında neler vardı bu çocuğun? Bazen onu çözemiyordum. Çok gizemli biri , ama benim yanımda mı böyle yoksa gerçekte mi işte onu anlayamıyorum. Futbol sahasının oraya doğru yürüdük. Bu saatte hiçkimse yoktu. İn cin top oynuyordu diyeyim daha iyi olur. Ama sıra bizdeydi. Bana kaleyi gösterince kaleye geçtim. Birkaç deneyimim vardı. Ama fazla kaleye geçmezdim ben. Ona baktığımda sanki beni oraya geçmezsem ‘ecelin olurum’ dermiş gibi bakıyordu. İtiraz hakkım olmadığını anlayınca mecburen yerime geçtim. Bir kaleci hep topa bakar ya ben de Berk’e baktım. O da omuz silkti , ben ona bakınca. Topu yerine koyunca ben hemen topa odaklanmaya başladım. Kısık bir gülüş sesi duydum. ‘beni yenemezsin Berk ‘ soyadını da eklemem lazım ama bilmiyorum . bir insan soyadını da öğrenmesi gerekirken ben sadece ismini biliyordum ama  o bile yeter de artar bile. Kaleye baktı attı. Ve...  ona bön bön bakınca gene omuz silkti, gıcık işte . doktor ilacı yok kendi haline bırakın dedi. Ben de öyle yapıyorum. Bu sefer de durmadan  bacaklarım topu durdurunca

--Bacakların sana aşık.

    Dedi.Ona bön bön bakınca gene omuz silkti, gıcık işte . doktor ilacı yok kendi haline bırakın dedi. Ben de öyle yapıyorum. Bu sefer de durmadan  bacaklarım topu durdurunca böyle deyince sustum. Tabi sevecekler onların sahibi benim salak şey. Derin bir nefes alıp topu ona geri attım. Beceriksizce topu durdurdum.

--Top sana aşık.

    Demez mi?Ben de iyice hırs yapıp sertçe topu ona attım gülerek havada yakaladı. Yere koydu ve Top kalenin yanındaki boşluğa gitti.beceriksiz şey. Topu almak için arkamı döndüm. Yere eğilip topu aldım. Tam arkamı dönecekken dediği şeyle baştan aşağı kıpkırmızı oldum.

--Ben seni seviyorum.

    Gerçekten dedi mi yoksa yanlış mı duydum? Bilmiyorum ama fısıldarcasına söylediğinden kaynaklanıyor olabilir. Sanki kimse duymasın, bir sır olarak kalsın diye sessiz söylemişti. Ben anlmamış gibi yaptım . cidden anlamamış olabilirdim ya da kafamdan uydurmuş olabilirdim. İşte bu gayet doğal olurdu. Çünkü yani büyük olasılıkla onun beni sevmesini  istiyordum. Arkamı döndüm ve biraz daha top oynadık . tabi ben kıpkırmızı olunca , onun suratında da hiçbir ifade olmayınca tuhaf olmuştu.

--Oyuna devam.

   Dedim ve topu ona attım. Ve iki saatte ön bir gol yedim. Evet kötü bir kaleciyim aa bacaklarıma gelen toplar yüzünden bacaklarımın moraracağından kesinlikle emindim. Annesinin ona seslenmesiyle daha doğrusu bağırmasıyla iyi geceler dileyip ayrıldık. O evine , ben evime. Topu da ben almıştım o akılla ,unutmuştum onun topu olduğunu. Elimdeki topu diken olmadığından emin olduğum, çalıların içine sakladım. Kimse bulmasın diye. Kapıyı çalınca , kapıyı çalan annem çığlık attı.

UMUT TÜKENİNCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin