Tehtid

881 48 4
                                    

      Berk , Sandy ile telefonla konuşan ağabeyime onay beklercesine baktı. Herkes kafasını olumlu sallayınca ağabeyim telefon görüşmesine devam etmek için arkasına döndüğünde beni Sandy’nin yanına doğru çekip oturttu ardından da yanağıma öpücüğünü bıraktı. Bayılıyorum bu çocuğun beni öpmesine çok yumuşak dudakları var. Şimdi yoldan geçen aynı kızlar hayranlıkla erkekler ise kıskançlıkla bakmıştı saçlarına . ben yaparsam bir işi süper olur. Ağabeyimin küfür ettiğini duyunca o tarafa döndüm. Sakin değildi bu sefer yerinde duramıyordu. Telefonu elinden hızla alıp kulağıma götürdüm ve duymak istemeyeceğim hakaretleri hem de bana edilen hakaretleri Cem pisliğinden duymam bir oldu. Ben de hemen boş durur muyum durmam.

--Asıl sen ... tekisin geri zekalı. O laflar boy boy-

     Diye cümlemi tamamlayacakken Berk ağzını şaşkınlıkla açmış bana bakıyordu ağabeyim elimden telefonu alıp cümlemi tamamladı. Hepimiz Sandy’e döndük. Kız şok olmuştu ben böyle küfür edince, hayatımda sayılı kez küfür ettim. Ama hiçbiri bir elin parmağını geçmez. Berk yerinden fırlamıştı ben küfür etmeye başlayınca, aslında devam ederdim ama ağabeyim rezil olacağımdan korktu. Utanmıştım. Sevgili olduğumuz ilk günden küfür ettiğimi duydu. Bu çok berbat bir his. Hayatımda hiç utanmadığım kadar utandım, hiç kızarmadığım kadar kızardım. Sandy ise ağabeyimin yanına gidip ne olduğunu soruyordu. Ya hiç bilmediğim bir küfür duydum o yüzden şoktayım şimdi anlamını düşününce, ki anlamını da buldum kendimi  daha berbat hissettmeye başladım. Berk kulağıma yaklaşıp fısıldadı ve sarıldı.

--Sakin ol aşkım. Bu kadar sıkıntı etme. Ne dedi bana söyler misin?

    Diye masumca sevgiliymişiz gibi konuştuğunda umut doğdu içimde , gözlerimde güneş ışığının etkisi vardı. Bana aşkım demesi bile bu kadar mutlu ediyorsa beni evleneceğimiz zamanı düşünemiyorum artık. Kesinlikle evlensem , evleneceğim kişi Berk olurdu çünkü bu duyguları Kerem’de yaşamadım. Hatta bana çıkma teklif edenlere bile açıkça ‘ben sizi sevmiyorum ki’ demiştim. Tabi hepsinin gözü dolup çekip gidince şehirden, pişman oluyordum bir tanesi intihara kalkışmış ama akıllı(!) ağrı kesici içtiği için hiçbir şey olmamış. Neyse konumuza dönelim. Of çocuğun dediği aklıma gelince gözüm yaşardı. Birkaç damlaya ‘dur!’ diyemediğim için aktılar.

--Daha iyi bir günde , bu olayı biraz unuttuktan sonra sor bunu olur mu? Ya da ağabeyime sor, o sana söyler.

    Mafya olduğunu bilmiyordu ağabeyimin Cem. Ağabeyim bu güne kadar sadece sırlarını benle paylaşmıştı. Hayatının nasıl geçtiği ile ilgili. Hatta ilk kez hoşlandığı kıza bile nasıl davranacağını bana sormuştu. Berk alnıma bir öpücük kondurup ağabeyimin yanına gitti. Daha siteden bile çıkmamışken bu kadar kötü bir olay yaşamak bana ağır gelmişti. Sandy’e olay anlatılmış olacak ki Berk’in yerini o alıp daha sıkı sarıldı.

--Üzülme bir tanem. Bu sözleri seni iyi tanımayanlar hep söyler.

     Der demez ağlamaya başladım hatta hıçkırmaya hep söyler mi? Kimler arkamdan konuşuyor benim ya. Hıçkıra hıçkıra ağladığımı gören Sandy.

--Yani öyle demek istemedim. Senin hakkında yanlış düşünüyorlarsa bu senin suçun değil. Yani of John buraya gelir misin?

    Diye bağırdı. Konuştukça batıyordu. Berk de ağabeyimle birlikte yanımıza geldi. karşılıklı banklardan birindeydik hemen beni görebileceği şekilde oturdu. Bu sefer Sandy kalktığında ağabeyim, bana güven veren ilk varlık ,yanıma oturdu. Her zamanki sakinleştirme yöntemini uygularken telefon konuşmasını anlatıyorudu. Yöntemi ise; başımı hafifçe okşuyor ve bana olan sevgisini aktarıyordu eminim ki telefon konuşmasını anlatmayı bitirdiğinde kulağıma sakinleştirici şeyler söyleyecek. Dediklerine odaklanıp yavaşça sakinleşmeye başladım.

UMUT TÜKENİNCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin