Makalenin Sahibi

248 49 58
                                    

Bu makaleyi okuduğumda öylece kalakaldım.

Bu element kontrolünün gerçek olma olasılığı çok yüksek.

"Bunu kesinlikle ve kesinlikle araştırmalıyız."derken ciddi bir ifade ile söyledim

Ren"Bence de.Diğerleri gelene kadar yazan kişiyi bulacağım." , laptobuna bir şeyler yazmaya başladı...

Ve konuşmamızın ardından bizimkiler geldi.
ilk olarak Melis girdi içeriye.Çakma sarışın tam bir Pelinsu, kendisinden pek hazetmem açıkcası.

Sonra Sei geldi kendisi Japonya'dan geldi çok tatlı , sarışın , mavi gözlü ve minyon tipli bir kız.

En son Rüzgâr geldi saçları biraz uzun ve rengi beyaz. Grubumuzun bilgisiyar uzmanı ve dehası.

Olayı olabildiğince özetleyerek anlattım,  kaybecek zamanımız yoktu.Her biri tahmin ettiğim gibi degişik tepkiler verdiler.

Melis" makyaj büyüsü var mı?"derken ellerini heyecan ile masaya vurdu.

Sei"Hayvanlar ile konuşulabilir mi?"dedi ve gözleri kocaman büyüdü

Rüzgâr"Bu çok saçma."deyip göz devirdi , kollarını bağdaştırdı.

Ren bizimkilerin tepkikerini umursamayıp aniden ellerini masaya vurup ayağı kalktı ve"Buldum"diye kafenin ortasında  bağırınca  hepimiz salatalık görmüş kedi gibi sıçradık.

Ben"Neyi buldun yahu ?Sakin ol"

Melisa"Ay!Az daha tırnağımı kırıyordum ya!Aniden niye bağırdın!"deyip çatık kaşla yeni yaptırmış olduğu tırnaklarına baktı.

Ren"Makaleyi yazanı ve evini buldum, hadi hemen gidelim"

Rüzgâr bağdaştırdığı kollarını çözdü ve sağ kolunu masaya koydu .
"İyide nasıl hemencecik buldun?"tek kaşını kaldırıp şüphe ile sordu.

Ren"Senden daha iyi hacker olduğumu kabul edemiyorsun.Kabul et."dedi ve piç piç güldü.

Rüzgâr sinirle"Peki!Açıkla o zaman nasıl buldun?"

Ren"Makale'yi ****** sitesinde yayınlamış.Telefon numarasını  gizlememiş zeki arkadaş.Bir arkadaşımla beraber o telefonun sahibinin konumu bulduk."

Vay be  Ren  bu gidişle Rüzgâr'ı hackerlıkta geçecek !

Rüzgâr sinirlenip başka tarafa baktı.O sıra Ren'de piç gülüşünü yüzünden silip etrafa bakındı.

Herkes susunca "Malikâneye gidelim!Benim arabam burda." dedim ayağı kalkarak.

Sei"Güzel!Hesabı ben öderim siz arabaya geçin."deyip gülümsedi.

Sei bizim grubun neşesiydi.Az önce ortam buz gibiydi şimdi onun sayesinde ortam sıcacık oldu ve arabaya yöneldik.

İki bin on yedi model honda civic önümüzde duruyordu.

Melis"Ben bu arabayı sevmiyorum serseri arabası gibi."deyip arabamı süzdü.

SERSERİ Mİ!?

Çatık kaşlarımı düzeltip  piç gülümsememi  takındım ve   "Tamam sen yürüyerek gel."deyince Ren ve Rüzgâr  gülmemek için kendilerini tutup başka tarafa baktılar.

Melis bozulup sessiz kaldı.

Sonunda Sei geldi ve arabaya geçtik.
Rüzgâr kendi motoru ile gitmek istediği için direk motoruna geçti.

Araba ile yol alırken hepimizin sevdiği şarkıyı açtım.Hep beraber touch it şarkısını söyleye söyleye gittik.Melis bile söylemişti.

Vardığımızda  arabayı kenara çekerken Rüzgâr'da motoru ile havalı bir şekilde geldi.

Hepimiz bön bön önümüzde duran kocaman villanın kocaman giriş kapısına bakıyorduk.

Hepimiz görkemli beyaz 2 katlı villayı süzdükten sonra Sei kapının ordaki zile bastı.

"Buyrun?"diye bir kadın sesi duyuldu.

Ren"Merhaba, Suzuki Kadaru için gelmiştik ama?"

Kadın"Suzuki Bey suan meşgul ama görüşme konusu nedir acaba?"

Ren:"Büyü ile alakali yazdı-"

Kadın"Hemen açıyorum"

Ting diye bi sesin gelmesi ile koca villanın kapıları açıldı ve içeride  az önce konuştuğumuz kadın yani villanin hizmetcisi bize yolu gosterdi.

Girişte ki avize bile 'ben pahalı ve elitim'  diyordu ki girişte ki bütün eşyalar öyleydi.Hepsi ya altın yada beyaz rengiydi.

Biraz yürüdükten sonra karşımızda tahtadan yapılan bir  kapı vardı.Koyu kahve kapının üstüne altın renkli kıvrımlı çizimler vardı.

Hizmetçi hanım kapıları açtı ve çekildi.İçeride takim elbiseli iri yapılı bir adam vardi yüzündeki de ne öyle?Bir Maske. Kapidaki işlemelerin aynisi koyu kahve renginin  üzerine kıvrımlı kıvrımlı  altın çizikler...

Maskeli Adam bizi süzdükten sonra konuşmaya başladı"Sizi bekliyordum ." sesi kalındı.
Kapi maskeli adamın parmağını şıklatması ile kapandı.Ve bizde öküzün trene baktığı gibi bakakaldık.

Ben"Bizi neden bekliyordunuz?"dedim sesim biraz tiz çıktı çünkü tırsıyordum.

Maskeli Adam:"Uyandığında öğrenirsin insanların içindeki karanlığı Gören Luna"demesi ile gözlerim biraz karardı.Sonra yere yığıldım.Etraf aynı filmlerdeki gibi flu flu oldu.Ve karanlığa adım attım.
...

Karanlığın GözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin