Sevgililer Günü

21 4 6
                                    

"E Ghastly hiçbir iz yok mu?"dedim patron koltuğunda oturan Ghastly'e bakarak.

Sigarasını dertli bir şekilde yaktı ve bana bakıp "Dediğim gibi bütün adamlarım aradı ama bulamadılar."

Ciğerlerini iğrençleştiren pis dumanı içine çekti ve devam etti "Biraz dinlenin Luna sonuçta yoruldunuz ."

Ellerimi hızla masaya vurunca yanımdaki yakışıklı sevgilim ürktü ve
"Savaş yaklaşıyor ya onun yandaşları ?Ölüm boyutu?"

Ghastly hayattan bıkmışcasına ayağı kalktı ve "Bak , bir kere beni dinle ve rahatla.Öyle boş boş oturmuyoruz adamlarım araştırıyor."

"Peki." Deyip bende kalktım ve yanımda Ren'i sürükleyerek odadan çıktım.

Ren"Sakin ol tatlım , bak elinden geleni yapıyorlar."derken labirent malikaneden çıkıp arabama binmek için ilerliyorduk.

"Haklısın , hadi bizim eve gidelim."
Derken yer altındaki araba parkına gelmiştik.

Canavarları (pahalı arabaları) süzerken içimi kıskançlık kapladı.Ren bunu anlayıp güldü ve "Bazen Ghastly'i öldürüp bütün bu hazineye çökeceğini düşünüyorum."

Bende güldüm , arabamın içine geçtim ve yakışıklı sevgilimde yanıma oturdu.

Arabayı hızla çalıştırdım ve çıkışa yöneldim.

Ren müziği ayarlarken "Çok kasıyorsun tatlım."

Ters bakış atıp hızla önüme çevirdim ve "Bu konuyu daha fazla konuşmak istemiyorum , kafa dağıtalım."

"Tamam bizimkileri arayım hemen."derken elini cebine atmıştı ki hızla "Hayır ,ikimiz olalım?Hani sevgililer günü?"

Ren elini telefonundan çekerken gülümsedi ve "Tamamdır çok güzel bir yer biliyorum."

Bende gülümseyip kenara çektim ve "Götür bakalım beyaz atlı prens."

~~

Gözlerimin üstündeki kravatı çıkarıp etrafa bakmak isterken iç sesim
Grinin elli tonu çekmiyoruz heralde?Bu kravat ne ya?dedi gülerek.

Ren "Tamamdır." Deyip kravatı çıkarınca bana o gönlümü feth eden kahve gözlerini gösterdi.

Biraz bakıştıktan sonra "Ah!Çekilmeliyim değil mi?" Deyip kenara çekilince bir gökdelenin suit odasının şehri altına alan mükemmel manzarası ile süslenmiş romantik masayı gördüm.

Klasik romantik dizilerdeki tepkilerden vermeyecektim tabi ki ama ortamı bozmamak için "Ay!Sevgilim ne tatlısın." Dedim sarılarak.

Oda bunun farkına varıp "Tamam kendini zorlama da kendi tepkini göster."dedi gülerek.

Ondan ayrıldım ve cama yapışıp "Manzara senden daha güzel sevgilim ."dedim gülerek.

"Cidden mi?"derken yere kadar inen camın yanısamasından yavru köpek bakışlarını gördüm.

Arkamı dönüp "Öyle olabilir mi şapşik?" Bakışı yapıp yemek masasına oturdum ve o da sırıtması ile oturdu.

Eline kırmızı şarabı almış patlaymaya çalışıyordu.Onun bu halini izlemekten sıkıldım ve kafamı çevriidm. Güzel manzarayı süzerken bize doğru gelen uçan arabaya bakıyordum.

Uçan araba mı?Bak yine film çekme!Bu seferde hızlı ve öfkeli mi?Ah Yapma! Deyip yakınırken içeri karşı binadan gelen altın kaplama Buggatti Veryon
İçeri daldı.Hızla masadan kalkmamız ile araba masayı götürüp zar zor durdu.

Şaşkın bakışlarımız ile arabadan kişiye bakıyorduk.

Arabadan çıkan Mei ve Zero'yu görmemle iç sesim hay sıçayım!Bir sal ya!Bir sal!Yeter!diye ergenlerin ailelerine yaptığı tribe girdi.

Ren hızla önüme geçti ve "Bir sorun mu var?"

Zero güldü "Yok yok sadece Luna'lazım."derken Mei tabancasını Ren'e doğrulttu.

Hass*kt*r Luna bir şey yap!derken iç sesim mavi alevlerimi çıkartıp Ren'in önüne geçtim ve evet x men sahnesi yapıcaktım.

Mei kaşını kaldırdı . Tam anlımın ortasına bir kuşun gönderirken mavi ateşim ile eritip durdurdum.

Gülümseyip "Bütün numaran bu mu.." derken devamını getiremeyip sendeledim.Gözüm hızla kararıp değişik hissetmeye başladım.

Ren hızla yanıma gelicekken Zero Ren'in ensesine hızla vurup omu bayılttı.Mei'ye işaret yapıp onu götürmesini isterken ben yavaşça yere çöküyordum. Nerdeyse enerjim kalmamışken Zero " Mermiyi eritebileveğini düşünmüştük ve içine büyü koyduk."
Yerdeki halimi süzüp beni kucağına aldı ve "Gidiyoruz!"dedi.

~~~

Yavaş yavaş aydınlığa adım atarken bembeyaz bir odada yere kadar uzanan pencerenin perdesinin rüzgarla dans edişini seyrediyordum.

Filmlerdeki  karakterlerin bana ne oldu ya? Şeysini geçte kendine gel!Dedi iç sesim beni uyandırarak.

Hızla doğrulup odayı kolaçan edip balkona yöneldim. Deniz manzaralı üç katlı bir evdeydik.

Deniz mi?

Hızla telefonumu aradım ama hiç iz yoktu.Toparlanıp camdan atlamata karar vermiştim ama büyü gücümü kullanamıyordum ,ilacın etkisi olmalıydı.

Lanetler savurup sessizce kapıyı açtım.Uzun koridorda ne insan vardı ne ses.

Yavaş ve sessiz adımlar ile merdivene yönelip aşağı indim.
Aşağıda bir kaç hizmetçi ve Zero vardı bir kaç şey anlatıyordu ki tahta zemin basmamla gıcırdayıp 'buraya bakın' efekti verdi.

Bütün dikkatler bendeyken Zero gülümsedi ve "Günaydın sevgilim ,nasılsın?"

Merdivenin son adımlarını atıp " Planın nedir?"

Zero sırıtmaya devam edip hizmetçilere gitmeleri için eliyle işaret verdi . Hizmetçilerden birisi nedense diğerleri bana bakmıyorken bana baktı o güzel mavi gözleri ile sonra hızla gözden kayboldu.
Hizmetçiler gidince Zero yavaşça yanıma gelip beni süzdü ve "Seni mutlu etmek."

"Mutlu mu gözüküyor..."demeye kalamdan elimden tutup beni sürükledi.

Ne kadar dirensemde güçlüydü ,ondan kurtalmak için sadece kolumu kesmeliydim.

Sonunda üç katlı evin bahçesine gelmiştik. Uyandığım odadaki manzaraya benzer bir bahçenin içinde üstü örtülü bi' araba vardı.

Yaklaştıkça örtülü arabanın yanında mavi güller olduğunu fark ettim.Bu güller 2 3 ay solmayan güzelliklerdi.

Zero manzaramı kesip önüme geçti ve
"Sevgililer günün kutlu olsun sevgilim."

Hayda...Al işte bir de bu psikopatla uğraşacağız!Dedi iç sesim bütün doğruluğu ile.

...

Herkesin sevgililer gününü kutlarım,bölümü umarım beğenmişsinizdir.
Yorumlayın lütfen ♡

Bu arada sezon finali yaklaşıyor finali vercem ve yazı size başak bir kitapla ve ya bu kitapla döneceğim.

Umarım bu günü benim gibi sap geçirmezsiniz!Görüşmek üzre!

Karanlığın GözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin