Karanlığın Gözü

Sarı Gözlü

Kapaktaki yakışıklı Victor.
~~~~
Ghastly telefon konuşmasından sonra etrafta hızlı adımlarla dolanıp dururken

Ren tam da aklıma geleni sordu"Bisey sorcam iki
Dünya arasındaki sıkıntı diyorsun felan ama sorunu neden biz çözüyoruz?"

Ghastly"Aslında bu İDBK'nin (İki Dünya Büyü Konseyi)problemi ama bende dahil oldugum icin benim çözmem ve Victor da dahil."

Rüzgâr"Konseyde bir tek sen yoksun heralde?"dedi tek kaşını kaldırarak.

Ghastly"Ben baş sorumlu ve dedektifim , bisürü dedektif ve başka çalışanlar var.Ama onlar şuan başka ülkedeler.Gelmeleri uzun sürer."derken hala odada çember çizerek yürüyordu.

Bunların ışınlayıcıları yok mu ya?diye düşünürken

Ren"Hmm...İlginç neyse sorunu çözmeye odaklanalım.O adam nereden iletişime geçmişte para felan istiyor.Konumunu bulamıyor musunuz?"

Ghastly"Bulamıyoruz bulsak şuanda çay partisi veriyorduk , meyveli kekli olan degil çikolatali olandan ."

Ghashtly'nin mizahı beni öldürüyor.
Diye düşünürken "Bu adam onca insan arasından neden sadece Melis'i almış ki?Bence gücü olmadığını biliyordu.Ve melisin babası bakan.Güzel hedef."

Sei"Mantıklı.Peki orda yaşayanlar buraya ne sıklıkla gelebilir?"

Ghastly"Cok değil 3-4 hafta.Belkide kendi isteğiyle gitmiş de olabilir?"

Ren"Böyle beyin fırtınası yapmanın manası yok.Parayı verceğimizi ve kral olcağını söyleyelim.Buluşma yerini ayarlayıp arka sokaklardaki gibi yakalayalım."

Ghastly"Mantıklı .Hemen Transfer kapıya gidelim."

Sei"Orası neresi?"

Rüzgâr artık siri (iphone daki siri) olmuştu hemen cevap verdi"Konsey'in orada .Değil mi Ghastly?"

Ghastly tek kaşını kaldırıp"Sen yaşına göre fazla bilmiş değil misin?"

Rüzgâr tam ağzını açacaktı ki Sei , Ren ve ben aynı anda"Evet ,öyledir."

~~1 saat sonra~~

Ghastly"Geldik"dedi .Benim ısrarım üzerine nissan GT-R'ler ile geldik.

Arabaları müzenin yanındaki açık otoparka park ettikten sonra Ghastly takip ettik.

Sei"Buraya küçükken ailelerimiz ile gelirdik hatırlar mısınız?"
Diye sorunca Ghaslt dışında hepimiz aynı anda"Evet."deyip hayallere daldık.

Ren sessizliği bozup"Bir müzeye göre çok havalı değil mi?Ama yinede ilgi çekmez."

Ghastly"Zaten dikkat çekmemesilazım ve konsey de burda.Bura gizli geçitlerle dolu bir yer beni kaybetmeyin."

İçeri inceliye inceliye girdik.

Gişeye yönelince kapıdaki güvenlik"Şuan müzemiz kapali."

Ghastly bir bakış attı ve adam kalkıp eğilirek selam verdi.Sonra bize yolu gosterdi.

Harbiden baya karmaşik bir yerdi .Unutmuşum burayı.

Ardından etrafa bakındı ve bir heykelin kulağına dokundu. Klasik bir gizli kapı açıldı ve her yer örümcek ağıydı.

Madem büyü konseyi burda neden biraz temizlemiyorsunuz hani?

Gizli geçitte örümcek ağları ile imtihan yaşadıktan sonra lobiye gelmistik.Geçitin aksine lobi düzenliydi.Lobide kimse yoktu.

Yanimizdaki adam bizi sonu gelmez bir koridora soktu.Belli bir süre yürüdükten sonra kocaman kapı ile karşılaştık.

Adam biyere parmağını okuttu ve çıt sesi ile koca metal kapı açıldı.Oda küçüktü duvarlar sarmaşıklardan gözükmüyordu.

İşte ordaydı Y.Dünya ile bizim Dünya'miz arasındaki bağ tam odanın ortasındaydı.Tek kelime ile muhteşem idi...Yuvarlak süs havuzu gibi ama içinden beyaz ışıklar fışkırıyordu.

Ghastly önden o havuza girdi ve kayboldu.Bizde girdik ama çok guzeldi bir beş saniye ortalık sadece beyazdı.Gözümü kapatıp açtığımda yine o sarmaşıklı odadaydık.

Ghastly bizim şaşkın bakışlarımızı anlayıp"Dediğim gibi bu iki Dünya aynı sadece içinde yaşayanlar farklı."diyerek az önceki havuz olan aynı odayı aradaki 7 farkı bulun dermişcesine gösterdi.

Lobiye gittiğimizde boş değildi.Ghastly ordaki adamla konuşup bize bir bileklik verdi.Şu telefonlara bağlı olanlara benziyordu.Bilekliğin üstündeki ekranda benim bilgilerim ve beyaz kristal gibi bir sembol ve yanında sıfır rakamı vardı.

Ben"Beyaz kristal nedir?"sordum merakla.

Rüzgar"O bizim skillimizi yani yeteneklerimizi gelistircek artcak ve rütbe alabilicez."dedi bilgelikle.

Sei"Siri'nin oğlumusun Rüzgâr?"dedi gülerek.

Ghastlt"İlginc, bunu nerden biliyorsun?" dedi şüpheyle.

Rüzgâr"Saatin kenarında kullanma klavuzu var."Ve thug life müziği.

Ben kırkırdayıp kafamı çevirip başka bir yöne baktım.
Orda bi kağıt vardı.Üstünde 'Mor kristal Turnuvası' yaziyordu.

Ben"Bu mor kristal turnuvasi nedir?"kendimi çok cahil hissetim.

Ghastly ağzını açmıştı ki

Rüzgar"Beyaz kristalin bir altıdır.Ayni km ,m gibi birimler.Bir mor kristal, 100 beyaz kristal eder."dedi gülümsüyerek.

Ghastly biraz sinirlenmeye başlayarak"Buda kullanma klavuzunda yazmıyordu heralde?"

Rüzgâr"Burda da internet var.Bu sayede bir siteyi hackledim ve baya bilgi edindim."

Ben"Ve hepsini az önce yaptı kendisi teknolji ile baya yakindir."deyip Rüzgâr'ın yumuşak beyaz saçlarını okşadım.

Hep beraber gülerken Ren araya girdi
"Öhöm biz hâla köylüyüz değil mi? Yani her an her şey ol-"

Demeye kalmadan bir anda büyük bir sesle çatıdan aşağıya doğru cübbeli bir adam Ghastly'nin üstüne atladı.Onunda yüzünde de V maskesi vardı.

Ve onun...Melek gibi kanıtları vardı.Hepimiz onun görkemli kanatlarına hipnoz olmuş gibi bakarken Ren kendine gelip siyah yıldırımlarını cübbeli adama yolladı.

Adam kanatlarını kullanarak gücü emdi ve mavi bir ışın şeklinde Ren'e gönderdi.Ren çekilerek mavi ışından kılpayı kurtuldu ve siyah yıldırımlarını adamın ayağına gönderdi .Adam kanatlarıyla savurcaktıki ayaklarına yetişecek kadar hızlı değildi.

Acı bir cığlık attı , vücudunda hala elektirik dolaşıyordu.Kendini sakinleştirip ne yapacağını düşünürken benim şokta olduğumu görüp bir anda benim üstüme atladı.Yerde boğuşurken beni altına aldı ve kafamı yere çarptırdı.

Yine bir klasik kafam ile yere yapıştırılmak.Özlemişim yerin sertliğini.

Gözlerim kapanmaya çok yakındı ama hala yumruklar atıp onla mücadale ediyordum.

Herkes şokta iken Ghastly tam vurcaktı ki adam çekilip karnına vurdu o koca adam pert.
Ghastly'nin bayılmış bedeninin belinden tutup kanatları ile havalandı.
Rüzgâr hava akımı gönderdi pek bir fayda etmedi ama adamın maskesi düştü .

Ve o....Victor'du...Sarı gözlü, siyah saçlı ,yakışıklı ve kıçı kırık Victor'du.
...