Bordo Bereli

2 - Pisliklerle beraber

Selam ben geldim bölümle geldim daha fazla konuşmadan iyi okumalar ...

Terliklerimi merdivenlere vura vura aşağıya indim . Unuttuğum bir şey vardı ki o da anahtarın yukarıda olmasıydı . Allah'ım heyecandan iyice ne yapacağımı şaşırdım.

Bir koşu anahtarı alıp mektup kutusunu açtım. Hemen mektubu aldım ve kutuyu kapatıp yukarı çayımın yanına geçtim .

Tam mektubu açacaktım ki çok önemli bir detay gözüme çarptı . Sehpamın üzerindeki bana bakan çay .Hemen çayı tek dikişte içtim ve mektubu açtım.

Yağmur ÇELİK ,

Tarih=11 Ağustos 2017
Görev yeri=Şırnak

Detaylı bilgi Şırnakta verilecek.

Mektubun gereğini yapınız.

Tamam mesaj alındı. Mektubun gereği memtubu yakmaktı. Son bir kez daha mektupta gözümü gezdirip banyoya mektubu yakmaya gittim . Duşakabinin içini ıslatıp mektubu yaktım. Mektubun yanışını büyük bir keyifle izledim.Alevin kağıtla olan dansını ateş elime gelinceye kadar izledim ve duşakabinin içine bıraktım. Fıskiyeyle ıslattıp delikten gitmesini izledim

Allah'ım sana şükürler olsun bende beni unuttular sanmıştım. Şuanda mutluluk dansı yapmak istiyorum çünkü elime geçen bir şehit olma fırsatım var .

Şehitlik o kadar güzel bir mertebe ki .Türk bayrağına sarılı olan tabutunuzu herkes selamlıyor , şehit olma hikayeniz dillerden dillere dolanıyor.

Şimdi kaç günüm vardı ki . Hemen telefondan ayın kaçı olduğuna baktım. 14 gün vardi .İçimdeki heyecanla karışmıs olan üzüntüyü hissettim.Daha çok var ne yapacağım ben şimdi . Boşluğa düşmemeliyim.14 gün benim için bir ceza gibi gelemeye başladı.İçimden gelen hisse engel olamadim ve "Alın beni!Götürün dağlara!"diye çok fazla yüksek olamayan sesle bağırdım.

Valiz hazırlamaya başladım sonuç olarak ne kadar kalacağım belli değil. Kim bilir belki dönmem.

Banyoya gidip bir duş aldıktan sonra yemek hazırladım ve büyük bir iştahla yemeğimi yedim . Sıcak yemek bazen bizim için çok büyük bir lütuf oluyordu. Bazen geçtiğimiz köylerdeki kadınlar birlik olup time yemek veriyordu.

Daha önce de birçok timde yer aldım.

9 kişiydik. İki kız , yedi erkek . Terör örgütüne kaçak silah taşıyan bir adamdı görevimiz. Onu yakalayıp adalete teslim etmekti amacımız. Adamın peşinden 3 ay boyunca koşturduk .Adamı kıstırdığımızda adam intihar etti.

Benim içimde kalan bir operasyondu. Adalete teslim etmeden belki biraz döverdik .Ama şerefsiz evladı işte intihar etti.

Şuandaki rütbem ise Baş çavuş...

Yemeğimi yedikten hemen sonra yatağıma yattım ve kitap okumaya başladım. Beğendiğim sözlerin altını çizmekten hiç vazgeçmem .

Ve Karacaoğlan'ın bir şiiriyle noktalamıştı yazar bir bölümünü :

Gündüz hayallerim , gece düşlerim
Uyandıkça ağlamaya başlarım
Sevdiğim üstünde uçan kuşların
Tutup kanatların kırmaya geldim

Karacaoğlan

Kitabı kapatıp kendi hayatıma döndüm . Hiç aşık olmamıştım . Hiç sevgilim olmamıştı evet sevenlerim oldu ama kabul etmedim.
Aşık olmaktan korkmak değildi bu. Beni üzeceğini bile bile beni kıracağını bile bile bir insana kalbimi veremem .Ki ben askerim , gönül işlerine vaktim de olmuyor olmamalı da. Ama arada kendime engel olamıyorda değilim .Askerim doye yalnız olamk zorunda değilim.