5.Bölüm

14.9K 492 45
                                    

Medya-Utku (Miray'ın abisi)

Hepinize iyi okumalar okuyucularım ne yapacağınızı biliyorsunuz vote verin ve yorumda bulunun lütfen sizleri seviyorum...

   Miray sayesinde kısa sürede Yağız hakkında bir sürü şey öğrendim ve bende unutmamak için Miray'ın dedikleri doğrultusunda liste yaptım, öğrendiğim iyi şeyler ve öğrendiğim kötü şeyler diye. Önce iyi olanlar;

1) Biz kesinlikle ama altını çiziyorum KESİNLİKE akraba değiliz. En önemlisi bu!!

2) Şu an bir sevgilisi yok. (Bunun altındaki gerçekler içimi yaksada gene de iyi sayılırdı.)

3) Beni o psikopattan yani Rüzgar'dan kıskanmıştı.

                                                                         YAŞASINNN!!!!!!!!!

Şimdi kötü şeylere geçelim;

1) Sevgilisinin olmama sebebi içler acısı bir kalp kırıklığı sonucuymuş.Miray'dan hikayeyi dinlerken bi ara ferhat aşkı için dağları deldi diyecek sandım ama Yağız dağları delmekten çok daha fazla şeyler yapmış.

2) O hikayeden sonra hiçbir kızla konuşmamış bile. -Miray hariç-

3) Hiçbir kıza güvenmezmiş -Yine Miray hariç-

4) Tanıştığı her kız için 'Ya bunda da aynısı olursa' diye o kızlardan kendini uzaklaştırırmış ve kötü davranırmış. (Bana da kötü davranmıştı gençler dikkat!!)

Miray sözlerine başlamadan önce sanki ulusa seslenecekmiş gibi boğazını temizledi ve hikayeye başladı;"1sene önce buraya bir kız taşındı ismi  Burcu bu kız buraya taşındığı zaman rüzgar ve yağız çok yakın arkadaşlardı ki bir keresinde yağız sırf rüzgar bi kızı seviyor diye o kızla rüzgara buluşma ayardı ama o kızı yağız da çok seviyordu arkadaşımdan önemli değil dedi neyse konumuz bu değil sonra bu kıza da sana yaptıkları gibi yapmışlar(bu burda hawaii'ye hoşgeldin demek gibi birşeymiş)tabiki kız beklenenden çok daha farklı tepki vermesi üzerine hepimiz çok şaşırdık en fazlada yağız sonra yağız pişman oldu bunu da abime söylerken duydum herneyse kızla konuşmak istedi ve kıza bir not yazıp evlerinin kapısına bıraktı bu saçma fikirde abimden çıktı fazla romantik film izliyor"bunu demesiyle ağzımdan boğuk bir kahkaha çıktı ama miray elini dudaklarıma götürüp şştt yaptı nefret ediyorum bu şstt kelimesinden neyse sonra ciddileşerek hikayenin kalanını dinledim acaba notta ne yazıyordu?" her neyse sonra bu kız akşam evden kaçıp notta yazan iskileye gitmiş bunlar burda buluştular gün doğumunu iz..."

Biraz şüpheci yaklaşarak"peki sen bunları nerden biliyorsun?"diye sordum ona güvenmediğimden ya da inanmadığımdan değil ama sanki kendi yaşamış gibi anlatıyordu ben bile böyle anlatamam. Miray gene elini dudaklarıma götürüp şştt yaptı ve konuşmasına kaldığı yerden devam etti tabi beni azarladıktan sonra.

"meslek sırrı hem sen inanmıyor musun bana inanmıyorsan boşuna anlatmayayım"yani inanmak istemiyordum ama inanıyordum nedense yağızı başka bir kızla düşünmek hoşuma gitmiyordu ama bir parçamda dinlemek için can atıyordu."inanıyorum tabiki hadi devam et" dedim yüzünde memnun bir gülümsemeyle devam etti pek insan canlısı biri değilimdir ama genede miray'ı çok sevmiştim.

Miray cevabımdan memnun olduğunu belli ederek gülümsedi ve kaldığı yerden sözlerine devam etti;"sonra bunlar burda sürekli buluştular.Her gece hemde birlikte gün doğumunu izleyip güneş kednini en tepede gösterene  kadar konuştular ve en sonunda yağız kıza aşık oldu.O kızı anlatırken ki yüz ifadesini anlatmaya kimsenin sözü,kalemi yetmez. Yağız dışarıdan asi ve soğuk biri gibi gözükebilir zaman zaman öyledir de ama çok yumuşak bir kalbi vardır ve aşka gerçekten inanır. Yani inanırdı. Çıkma teklifi edecekti ve kıza çok güzel bir sürpriz hazırladı.Kızın doğum gününde teklif edecekti abimle yardım ettik ve tabiki selim abi sayesinde hediye süper oldu her kızın rüyasını düşlediği bir sürpriz oldu.Yağız giyinip kuşanıp kızın evine gitti ama kapı duvardı.Sonra öğrendik ki kız taşınmış."kendimi tutamayarak ağzımdan bir "OHA!" çıktı yağız bırakılır mı be salak kız ya miray heyecanlandığımı hissedince tekrar hikayeye döndü."ve yağız her gün kıza ulaşmaya çalıştı adresini buldu ve ona her gün mektup yazdı(the nootbook)ama kız cevap vermedi en sonunda yağız'ın doğum gününde kız cevap verdi ne yazmış biliyormusun?"

BEN;"ayy nerden bileyim miray çatlatmasana hem kız da belli salakmıs yani yağızı bırakıp gittiğine göre yağızı bırakıp giden eller kırılsın diyorum ve susuyorum"

MİRAY;"bence de sus ama haklısın yani yağızı bırakmamalıydı ama bırakması iyi oldu çünkü yağız şimdikinden daha fazla üzülürdü.herneyse kız şöyle yazmış;

"sevgili yağız artık bana mektup atmaktan vazgeçmelisin ben bir hata yaptım ve o yüzden gittim orada kalsaydım hatamın bedelini sen öderdin ben rüzgarla birlikte oldum sonra çok pişman oldum ama bir yararı olmadı bende seni üzmemek adına taşınmak istediğimi söyledim bir daha karşına çıkmamak üzere gidiyorum sevgiler burcu" yazdı yağız bizde kaldı o mektupdan bir süre sonra selim abiye borcu olduğunu hissetti ve işe girdi hani hediyede yardım etti ya bu yüzden ona borcunu ödemek istedi her gün işe gitti rüzgarla bu duruma geldiler ve herkes bölündü"oha ben bunu öküz sanarken aslında ne kadar da ağır yaralar almış bundan sonra söylediklerime dikkat etmeliyim o koca çeneni kapat tamam mı cazgır selin?

iyi be anladık çok yara almışmış da yazık felanda kızım sen onu boşver çocuğu cebe indirmeye bak

off sanane be salak

Bir süre mirayla ordan burdan konuştuk hala olayın şokunu atlatamamıstım saate baktığımda saat altıydı nerde kaldı bu öküz beni almaya gelecekti kendimmi gitsem eve ya açıktım ben şimdi kıza da açıktım diyemem ki çişimde geldi onu da söyleyemem tamam işemek suç değil ama soramam yani tuvalet nerde gibi birsey üstelik biraz daha yakınlaşmamız lazım o zaman ben ona çişim geldi kız ya da lan hayvan açım ben kak kız soğan doğra derim yani ama daha erken.Tam ayağa kalktım gidiyordum ki yağız geldi içeri beni görünce dudaklarının kıvrımı hafifçe yukarı kalktı bende işi dalagaya vurarak"o bir gülümseme miydi?dur bir dakika hemen belgelemem lazım"diyerek sanki telefonumu arıyormuş gibi yaptım o da odanın ortasına geldi bu sırada gülüşü tüm yüzünü kaplamiştı"şansını zorlama istersen baş belası hadi gidelim annemler evde yokmuş gelirken konuştum aç mısın?"hemde bir holiganı yiyebilecek şekilde demek yerine sadece başımı onaylarcasına aşağı ve yukarı salladım aslında holigan lafını derdim ama önce holiganın ne tür bir hayvan olduğunu bulmalıyım yani merhaba google amca.

Bizle birlikte mirayda çıktı odadan yağız gelince onun odada olduğunu unutmustum hay aksi şeytan.Veranda da benden en az 10-15 santim uzun olan ince yapılı ama hafif de kaslı kumral saçlı çok sempatik bir çocuk vardı.Ondan gözlerimi alamadım desem yeridir o kadar tatlıydı ki nutellayla yan yana tutsak renk farkı olmasa hangisi nutella anlamazdım bu hayranlık dolu bakışımı yağızda fark etmis olmalı ki ağzından kırıltıya benzer bir öksürük çıkartti bende dalga geçmek için "kussaydın"dedim o sırada tatlılık abidesi ayağa kalktı ve tam karşımda dikildi kocaman gülümsedi ve gamzeleri ortaya çıktı oha lan belediye çukuru gibiydi insanın içine düşesi geliyordu.Uzattığı eli sonradan fark ettim hafifçe elini sıktım o sırada o da adını söyleme gereğinde bulundu ve tabiki kim olduğunu da"ben utku miray'ın abisiyim" 'hııı oldu sen kapat ben seni ararım sana yazmasın' yüz ifademi takındım "bende selin tanıştığıma memnun oldum"gözlerini yere sabitledi ay ay utandın mı gız yazık fısıltı gibi "bende" dedi ay kıyamam.Yağızla kumsaldan eve yürümeye başladım şuan eve gidip hemen yemek yemek istiyordum yağız boğazını ve bana döndü"eğer istersen utkuyla aranızı yapabilirim"

"hı?yok gerek yok ben kendim hallederim"ama bunu sadece kıskansın diye söylüyordum kendimi ne sanıyorum bilmiyorum ama kıskanmasını istiyorum ve gerilen çene kaslarından da başarılı olduğum kesin.

 BENİ KISKANIYOR!!!

Başımın Tatlı Belası(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin